> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Sufilerin Hadis Anlayışı  > Muhtevasının Genişliği
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Muhtevasının Genişliği  (Okunma Sayısı 784 defa)
14 Ekim 2011, 22:24:22
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 14 Ekim 2011, 22:24:22 »



Muhtevasının Genişliği


Mânasının derinliği gibi ölçüler hadisin sıhhatinde kullanılabilecek kriterlerdir. Zira vahy-i gayr-i metluv olan hadisler sıradan kelimelerden iba­ret değildir. Hz. Peygamber az sözde çok mâna ifade etme yeteneği olan söz­lerle yani, "cevâmiu'l-kelim" ile gönderilmiştir.[1364]

Bursevî'nin hadis elde etme konusunda keşfin yanında rüyadan da ya-rariandığı daha Önce geçmişti. Bursevî'nin meşhur velilerden Şâzelî (0.656/ 1258)'nin rüyasında bu hadisle ilgili gördüğü bir olayı nakletmek suretiyle hadi­sin sıhhatini takviye etmeye çalıştığını görmekteyiz.[1365] Hâdise kısaca şöyledir:

Şâzelî, bir gün Mecsid-i Aksâ'da istirahat ederken uyuya kalmış ve bir rüya görmüştür. Rüyasında, mecsidin dışında bir taht kurulmuş, bazı insanlar oraya gelmektedir. Bu kalabalığın peygamber topluluğu olduğunu, Hallâc-ı Mansur'un Peygamberimize karşı işlediği bir su-i edepten dolayı diğer peygam­berlerin Peygamberiniz nezdinde Hailâc'a şefaat etmek için geldiklerini öğrenen Şâzelî onlann sözleini daha iyi işitebilmek için onlara biraz yaklaşır. O esnada Hz. Musa, Peygam:erimİ2 Hz. Muhammed'le konuşmaya başlar ve ona:

"Sen, benim ümmetimin âlimleri Benî İsrail'in peygamberleri gibidir" buyurmuşsun. Onardan birini bize göster bakalım, der. Resûlullah (s.a.) ona İmam GazâSî'yi gösterir. Hz. Musa, Gazâlî'ye dönerek ona bir soru sorar. Gazâlî, bu soruya on şıklı bir cevap verir. Bunun üzerine Musa (a.s.):

"Soru bir ceıap ise on oldu. Cevap soruya denk olmalıydı" diyerek iti­raz eder. Onun bu itirazına, Gazâlî şöyle karşılık verir:

"Bu itiraz sizin için de geçerlidir. Hani Allah Teâlâ size, "Şu sağ elindeki nedir? [1366] diye sormuştu. Bunun cevabı yalnız "sopamdır" demekti. Halbuki siz bir çok şeyle cevap verdiniz. [1367]

Bu rüyayı gören Şâzelî, sözlerine şöyle devam etmektedir: "Ben, Muhammed (a.s.)'ın büyüklüğünü İbrahim, Musa ve İsa (a.s.) gibi peygamberler yerde otururken, onun yalnız başına taht üzerinde bulunuşunu düşünüyor­dum. Birden bir şahıs, beni şiddetli bir şekilde dürtmeye başladı. Uyandım baktım ki, bir kayum Mescid-i Aksa'nın kandillerini yakıyor. Bana:

"Şaşma! Zira, bütün peygamberler O'nun nurundan yaratılmışlardır", dedi. Ben bayılarak düşmüşüm. Cemaat namazı kıldıktan sonra ayıldım, o kayyımı aradım. Fakat bugüne kadar bulamadım. [1368]

Görüldüğü gibi Bursevî, "Ümmetimin âlimleri İsrail Oğulları'nın pey­gamberleri gibidir" hadisinin sahih olduğunu iddia ederken başta Gazâlî ve İbn Arabî'nin eserlerinde geçmiş olmasını öne sürmüş, ardından da Şâzelî-nin Mescid-i Aksa'da gördüğü bir rüya olayı ile bu tezini destekleme yoluna gitmiştir. İbn Arabî, biraz önce naklettiğimiz sözlerinde aslında bu hadisin sahih bir aslının bulunmadığını, bunu yalnız ünsiyet kazandırmak için zikrettiğini açıkça belirtmiştir. Fakat her nedense onun bu açıklamalarından daha ziyade uygulama galip gelmiş ve bir çok mutasavvıfın eserinde bu ibare sahih ve merfû bir hadis Şeklinde zikredilmiştir. Demek kî hadisin lafzından daha çok muhtevası onları bu mecraya sürüklemiştir. Nitekim Bursevî de bu yola girenlerdendir.

Bursevî'nin hadisin sübutu için getirdiği ölçüleri, dayandığı prensipleri böylece zikrettikten sonra artık onun hadis üzerindeki yorumlarına geçebiliriz. Bursevî'ye göre hadis şöyle açıklanabilir:

Hadisin makbul bir kaç mânası vardır;

a.İsrail Oğullan'na gönderilen peygamberler, meydana geİen olaylarda ilahi vahiyden alınan naslara tâbi oldukları gibi ümmet-i Muhammed'in âlim­leri de ilahi nasîara ittiba edip ictihadlanyla onlardan bir çok ahkam istinbat ederler. Benzerlik bu yöndedir. [1369]

b. Bu ümmetin âlimlerinin tayinleri Benî İsrail'in enbiyasının tayini gibi olur. Yani, onlann galip sıfatları üzere tecelli eyleyip kimi tayini Musa, kimi tayini İsa ve kimi başka tecelliler üzere zahir olurlar. Lakin bu mâna bazı kâ­mil velilerin meşreb-i Muhammedî üzere olmasına mani değildir. [1370]

c. Bu ümmetin evliyası doğruluğu talepte yani her iki cihandan yüz çe­virme ve Hakk'a teveccühte İsraİİ Oğulları'nın peygamberleri gibidir. Zira bütün mâsivâdan fena bulmadıkça ne velayet ve ne de onun üzerine binâ olunan nübüvvet hâsıl olur.

d. Benî İsrailin peygamberlerine tâbi olan kâmil insanlar, tâbi oldukları nebilerin bâtınından ve o nebiler dahi Resûlullah (s.a.)'in bâtınından [1371] feyz almakla bu ümmetin âlimleri İsrail Oğulları'nın peygamberleri gibi olurlar. Ümmetin âlimlerine bu şeref yeterlidir. Onlardan niceleri kıyamet gününde nice bin etbâi ile gelseler gerektir. Enbiya-i Benî İsrail'den niceler ise bir veya iki tâbi ile gelse gerektir.[1372] Bundan mutlak mânada âlimlerin peygamberle­rin derecelerine ulaşmaları ve onlara tercih edilmeleri lazım gelmez. Nitekim efdal, başka bir sebepten dolayı mefdul oiur, aksi de olabilir. Bir hadiste Resûl-i Ekrem (s.a.): "Siz dünya işlerini benden daha iyi bilirsiniz [1373] buyurmuştur.

Benî İsrail'in peygamberlerine benzetilmesinde âlimlerin faziletini, ma­kamlarının yüceliğini, derecelerinin yüksekliğini, şan ve şereflerinin üstünlü­ğünü açıklama vardır. Zira onlar, nebilerin ilimlerine vâris olmuşlar ve ictihadlarıyla dinde hükümler koymuşlardır. Nasıl ki büyük bir sultanın emir­leri vardır. Her biri haşmet ve izzette, yetkilerinin genişliğinde birer melik ye-rindedirler. Onların bu halleri, kendisine tâbi oldukları sultanın azametinden haber verir. İşte âlimler de böyledir. Onlar da peygamberlerin nübüvvet kan­dilinden aldıkları ışık ve nurla halkı aydınlatır, onları irşad ederler. Öyle ki İbnü'ş-Şeyh (ö.951/1544) Kevser Sûresi'ndeki kevser kelimesini, ümmetin âlimleri olarak tefsir etmiştir. Buna göre Hz. Peygamber'e pek çok hayır ve nimetin ihsan edildiği kevsere ilahi feyizlerle elde edilen ledünnî ilimler ve bu ilimlere sahib olan kâmil âlimler de dahil olmaktadır.[1374] Nitekim Elmalılı M. Hamdi Efendi (ö.1361/1942) de Bursevî'nin yukarıdaki görüşlerine uygun olarak âlimlerin vahiy menbamdan feyiz alarak Resûlullah (s.a.)'in zikrini ihya, dininin eserlerini, şeriatının prensiplerini yaymak için ümmete hayır ve fazilet talim etmek itibariyle cennette ndvan kaynağından akan kevsere, ben­zediklerini ifade etmekle güzel bir yorum yapmıştır.[1375]

Ümmetimin âlimleri, Benî İsrail'in peygamberleri gibidir" hadisi üze­rindeki tartışmalar bir yana, tartışılamayan ortak nokta ilmin fazileti ve âlimle­rin peygamberlerin ilmine verasetidir. Bu fazilet ve üstünlük ister bu hadisten, ister başka hadislerden anlaşılsın değişen bir şey yoktur. İlim mirasına sahip olanlar hiç şüphesiz çok büyük manevi bir pay elde etmişlerdir.

Bu manevi mirastan faydalanma kişilerin istidatlarına kabiliyet ve gay­retlerine göre olacağından âlimlerin dereceleri birbirlerine nispetle farklılık arzedecektir. İlim ve irfanlanyla İslâm'a hizmet etmiş sayısız ilim adamları içinde mezhep imamlarının ayrı bir yeri vardır. Onları sevmek gayet tabii olmasına rağmen bu sevgide haddi aşanlar da olmuştur. Ne yazık ki bu hâl bazılarını ifrata sevketmiş, Peygamber lisanıyla onları övme tekellüfüne itmiş­tir. İşte bunlardan birisi de Hanefi mezhebi imamı Ebû Hanife 'dir.


[1364] Buhârî, cihad 122; tabir 22; Nesâî, cihad 1, tatbik 100.

[1365]Şâzelî"nİn tanıtım, daha Önce "Rüya" konusunda geçmişti.

[1366] Tâhâ(20),17.

[1367] Burada Tâhâ Sû:ssi'ndeki bazı âyetlere işaret edilmektedir. Allah Teâlâ, Musa (a.s.)'a; "Ey Musa! Sağ elindeki nedir?" diye sorduğunda Musa (a.s.), "O, benim asamdır, ona dayanı­rım, onunla davalarıma yaprak silkerim ve onda daha başka faydalandığım şeyler de var­dır", şeklinde bire2 detaylı bir tarzda cevap vermişti. Tâhâ (20), 17-18.

[1368] Rûh, V, 374-375. Bursevî, yine aynı eserinde (V, 14), Hallâc-ı Mansur'la alakalı bu rüyayı İbn Arabi'ye nispet etmiş, aynı rüyanın İbn Arabî tarafından Kurtuba şehrinde görüldüğünü belirtmiştir. Burada ise hem Hallâc'la hem de Gazâlî ile ilgili bu rüya olayını Ebu'l-Hasen eş-Şâzelî'ye ait olarak göstermiş, kaynak olarak da Rağıb el-lsfahânî'nin el-Muhadarât adlı eserini göstermiştir. Bu durumda rüyanın aynı asırda yaşamış İbn Arabî ve Şeyh Şâzelî ta­rafından ayrı ayrı görüldüğü, ya da rüyanın kime ait olduğu konusunda değişik rivayetlerin bulunduğu hatıra gelmektedir. Rûh, V, 14, 374-375.

[1369] İbn Arabî, buna ahkâm-ı Resûl'ü koruyanlar demektedir. Fütuhat, I, 151. Meselâ, dört mezheb imamı bunlar arasındadır, a.g.e., 1,151.

[1370] Aynı konu ile İlgili olarak İbn Arabî şöyle demektedir; "Muhammed (a.s.)'ın şeriatı önceki şeriatlan içine alan ve kıyamete kadar yürürlükte kalacak olan yegane şeriattır. Bu şeriatla amel eden her mükellef Muhammedîdir. Muhammedî olan bu mükellef şeriatla amel e-derken, yol olarak geçmiş peygamberlerden birinin yolunu tutar ki bundan dolayı o pey­gamberin şeriatine nispet edilerek kendisine İsevi, Musevî, İbrahîmî, denilir. Bu nispet ona bariz vasfından dolayı verilir. Bu hal onun Muhammedî meşreb üzere olmasına engel değildir."Fütuhat, I, 222-223 (36. bab); bk. Kenz-iMahfî, s. 58; Kitabü'n-Netice, 1, 242.

[1371] Ahval-İ Resul" yani Resûlullah (s.a.)'in hallerini, sırlarını ve İlimlerini koruyan âlimler vardır. Hz. Ali, Selman, Zünnûn, Cüneyd bunlardan bazılarıdır. Fütuhat, I, 151 (14. bab); krş. Kitabü'n-Netice, 1, 53.

[1372]Hadisin geniş şekildeki yorumu için bk. Ferah, II, 99-100: Rûh, III, 255; Şerh-i Sahuât-ı Meşişiyye, s. 14.

[1373] Müslim, fedâil 140.

[1374] guraya k^ar o]an bilgiler Bursevî'nin değişik eserlerinden alınmıştır. Rûh, IV. 60: X, 524-525; Temam, ve. 28b, 29a. Ayrıca bk. Heytemî, s. 289; Şeyhzade, Haşiy...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Muhtevasının Genişliği
« Posted on: 25 Nisan 2024, 16:09:25 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Muhtevasının Genişliği rüya tabiri,Muhtevasının Genişliği mekke canlı, Muhtevasının Genişliği kabe canlı yayın, Muhtevasının Genişliği Üç boyutlu kuran oku Muhtevasının Genişliği kuran ı kerim, Muhtevasının Genişliği peygamber kıssaları,Muhtevasının Genişliği ilitam ders soruları, Muhtevasının Genişliğiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes