๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sufilerin Hadis Anlayışı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 14 Ekim 2011, 00:18:10



Konu Başlığı: Kefenlerinizi Güzelleştirin Hadisi
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 14 Ekim 2011, 00:18:10
15. Kefenlerinizi Güzelleştirin Hadisi


Ebû Hureyre ve Enes b. Malik (r.a.)'den rivayet edilen bu hadisi Ibnü'l-Cevzî (ö.597/1200)'nin Kitabü'i-mevzûât'mda "Hassinû ekfâne mevtâküm feinnehüm yetezâverûne fî ekfânihim: Ölülerinizin kefenlerini güzel yapın. Zira onlar kefenlen içinde birbirlerini ziyaret ederler [1483] şeklinde tahriç et­miştir. Hadisin Ebû Hureyre tarikiyla gelen isnadmdaki ravilerden Süleyman b. Erkam için Ebû Dâvûd, Nesâî ve Darekutnî onun metrûku'l-hadis olduğu­nu, Enes b. Malik yoluyla gelen rivayetin senedinde ise Sad b. Selâm'ın bu­lunduğu, bu şahıs için İmam Ahmed ve Buhârî'nin "kezzâb: yalancı" dedikle­ri belirtilmiştir. [1484] Bununla birlikte sahih hadis kitaplarında hadis, "İzâ keffene ;hadüküm ehâhü fei'yuhsin kefeneh: Sizden biri din kardeşini kefenlediği zaman kefenini güzel yapsın" şeklinde değişik varyantlarla tahriç edilmiştir. [1485]

Bursevî bu hadisle ilgili olarak Kitabü'n-Netice'de şöyle bir yorum yapmıştır:

"Hariçte elvan nice ise elvân-ı a'mâl dahi böyledir ki her amel için reng-i mahsûs vardır. "Ve arz alellah" dedikleri reng-a renk .üzerinedir, dünyada arz-ı cünd ale's-sultan gibi. Ve hadiste gelir: "Hassinû ekfâneküm; Kefenle­rinizi güzelleştirin." Yani kefenden murat ameldir. Zira herkes kendi ameli libasın telebbüs eder. Ve meyyite kefen sarıldığı gibi ona dahi ol libas-ı amel hal' olunur.[1486]

Görüldüğü gibi Bursevî, buradaki kefen kelimesini zahir mânasından alıp kefeni, amel anlamında yorumiamıştır. Kefenlerinizi güzelleştirin" ifadesinden maksat amellerinizi güzel yapın demektir. Zira kabirde insana amel lâzımdır.

Bursevî'de işarî hadis yorumunun değişik bir örneği, "Bana dünyanız­dan üç şey sevdirildi" hadisinde de kendini göstermektedir.


[1483]İbnü'l-Cevzî, III, 241.

[1484]İbnü'i-Cevz/, 111,241.

[1485] Müslim, cenâiz 49; Ebû Dâvûd, cenâiz 30; Tirmizî, cenâiz 19; Nesâî, cenâiz 37; İbn Mâce, cenâiz 12; Müsned, III, 295, 329, 349, 372; Aclûnî, I, 102-103.

[1486] Kltabü'n-Netice, I, 78. Muhaddislerden Beyhakî {6.458/1066) de hadisle ilgili aynı yorumu yapmıştır. Aclûnî, 1,103.