> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Sufilerin Hadis Anlayışı  > Hadis Tenkidi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hadis Tenkidi  (Okunma Sayısı 1072 defa)
12 Ekim 2011, 23:14:30
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 12 Ekim 2011, 23:14:30 »



6. Hadis Tenkidi


Bursevî, eserlerinde kullandığı hadislerde ana kaynaklara müracaat et­meyi, hadisleri hadis ilmi kriterlerine göre bir muhaddis gibi değerlendirmeyi gaye edinmemiş, daha çok kendisini hedefe ulaştıracak malzemeleri bulduğu zaman önceki müelliflere karşı bir iyi niyet sonucu onların eserlerindeki ha­dislerden yararlanma yoluna gitmiştir. Genel metod bu olmakla birlikte, ta­mamen gece odun toplayan bir hâtıb-ı leyi gibi de olmamış, yer yer hadisleri sened ve metin açısından tenkide tabi tutmaktan, çelişkili gibi görünen hadis­leri uzlaştırmaktan ve şahsi kanaatini açıklamaktan da geri durmamıştır. Nite­kim şu hadislerde bunun örneklerini görmek mümkündür;

a.Çekirgeleri öldürmeyin. Çünkü onlar Allah'ın askerleridir. [1666] Sahabi Ebû Zuheyr el-Enmârî'den rivayet edilen bu hadis için İbn Kesîr (Ö.774/1373) "garîb" demiş, [1667] İbn Hacer (Ö.852/1448) de Beğavî ve Taberânî'nin Müsnedu's-Şâmiyyîn'de tahriç ettiklerini belirterek bir değer­lendirmede bulunmamıştır. [1668] Süyûtî (ö.911/1505) ise hadisin zayıf olduğu düşüncesindedir.[1669] Nitekim Bursevî de benzer bir yaklaşımla şöyle demiştir:

"Eğer bu hadis sahih ise bundan çekirgelerin ekinlere zarar vermediği zaman öldürülmelerinin yasak olduğu anlaşılır. Aksi takdirde öldürmek veya bir başka suretle onları defetmek caiz olur. [1670]

b. Kureyş'e söumeyin. Zira Kureyş'in âlimi yeryüzünü ilimle doldura­caktır. [1671]

Bursevî, Ahmed b. Hanbel (ö.241/855) ve bazı âlimlerin bu hadisten, İmam ŞâfİÎ (ö.204/819)'nin kastedildiğini fakat Sağânî (ö.650/1252) ve İbn Hacer (ö.852/1448)'in hadisin uydurma, Irâkî (806/1403)'nin de zayıf oldu­ğunu belirttiklerini ifade ettikten sonra kendi kanaatini şöyle açıklamaktadır:

Fakir der ki: Sahih olduğu takdirde hadisten zahir olan Resûlulhh (s.a.) âlim ile nefs-İ kerimini kastetmiş olmasıdır. Zira O'nun sânı yükselmiş, tebliği intişâr etmiş, ilmi yayılmış, arzın her tarafı onun eserleriyle dolup taş­mış, uzunluğu ve genişliği olan her yer onun nuruyla aydınlanmıştır. [1672]

Bursevî her ne kadar bu hadiste İmam Şafiî'nin kastedildiğine taraftar değilse de o, Şafiî'nin dindeki kadir ve kıymetini takdir etmekten de geri durmaz. Onun Şafiî hakkında; "imam Şafiî (r.h.) elli dört yaşında İken berza­ha sefer etti ue o vakitte evtâd-ı erbaadan idi. Eğer dahi muammer olaydı kutbiyyet-i kubrâya dek hareket etmek ihtimali var idi [1673] sözleri iie, 'İmam Şafiî mertebe-i hakikatte Ebû Nasr ue mertebe-i fıkıh ue ictihadda İmam Tahâvî gibidir [1674] şeklindeki ifadeleri bunu göstermektedir.

Yukarıda zikredilen hadis üzerinde biraz durmamız gerekiyor. Zira hadi­sin sahih olup olmadığı konusunda Sağânî'nin mevzu dediğini kaynaklar doğrulamakla birlikte, İbn Hacer'İn de aynı görüşte olduğunu söylemek isa­betli değildir. Zira îbn Hacer bu hadisle ilgili müstakil bir kitap yazmış ve ona "Lezzetu'I-ayş fî turuki'l-eimmeti min Kurayş" adını vermiştir. İbn Hacer, ha­dislerin değişik tariklerinin birbirini takviye ettiğini, dolayısıyla hadisin bir aslının olduğunu söylemiş, hadîsin hasen mertebesine yükseldiğini belirtmiş­tir. Nitekim Beyhakî (Ö.458/1066) de aynı görüştedir. [1675] Hafız Irâkî ise, hadi­sin uydurma olduğunu İddia eden Sağânî'nin bu İddiasını reddetmiş, İmam Ahmed (ö.241/855) gibi bir muhaddisin mevzu bir hadisi kitabında zikretme­sinin asla mümkün olamayacağını söylemiş; "Hadisin temrîz sigasıyla rivayet edilme sebebinin ise isnadının zayıflıktan kurtulamamış olması, bundan dola­yı da ihtiyat için hadisin bu tarzda tahriç edildiğidir" demiştir. [1676]

Bursevî, bu hadisten İmam Şafiî (ö.204/819)'nin kastedildiğini söyleyen âlimlerin görüşlerine katılmamakta, burada kastedilenin İmam Şafiî değil biz­zat Resûlullah (s.a.)'in kendisinin olduğunu İfade etmektedir. Nitekim Aliyyü'1-Karî (ö.1014/1605) de aynı görüşü benimseyenlerdendir. Bazıları da bu hadiste Hz. Ali'ye işaret olduğunu savunmuşlardır. [1677] İmam Ahmed (Ö.241/855) Abdülmelik b. Muhammed, Beyhakî (Ö.458/1066) ve daha baş­kalarının bu hadiste belirtilen âlimin İmam Şafiî'den başkasının olmayacağı noktasındaki görüşlerine meyletmeyen Bursevî'nin [1678] "Peygamber (a.s.)'dan sonra bir nur gelir. Ebû Hanife diye küny elenir [1679] şeklinde İbn Abbas'tan rivayet edildiği söylenen hadisteki şahsın İmam Ebû Hanife (Ö. 150/767) ol­duğunu hararetle savunması, ister istemez akla bir mezheb taassubu fikrini getirmektedir.[1680] Her iki hadiste işaret olunan zatlar gerçekten bu iki büyük müctehid İmam İse, bu onların faziletlerini bir kat daha artırır. Böyle değilse bu durum onların meziyetlerinden hiç bir şey eksiltmez. Zira onların yaptıkları hizmetler, bıraktıkları eserler ortadadır.

c. Erkek olsun kadın olsun herhangi bir kul cehaletten dolayı namazını terkeder, sonra da bundan dolayı tevbe eder pişman olursa cuma günü öğle ile ikindi arası on iki rekat namaz kılsın. Her rekatta Fatiha, Âyete'l-kürsi, îhlas ve Muauvizeteyn'i birer kere okusun. Böyle yaparsa Allah onu kıyamet gününde hesaba çekmez ve o günahlarının bulunduğu sayfada seuaplar bu­lur [1681] mealindeki hadisin şerhinde Bursevî şöyle demiştir:

"Bu hadis sahih olduğu takdirde bundan, söz konusu namazın geçmiş namazların kazası ve onların yerine geçeceği anlaşılmaz. Nasıl anlaşılsın ki günahların affı için önce tevbe sonra pişmanlık gerekir. Tevbenin şartların­dan biri de geçmiş şeyleri kaza etmektir. O halde mâna şöyle olur:

Allah o kişiyi kıyamet gününde hesaba çekmez. "Sana farz kıldığım namazı niçin vakitlerinde kılmayıp geciktirdin?" demez. Bu da yukarıda anla­tılan kişinin, tevbesini pekiştiren mazeretini kuvvetlendiren bu oniki rekatlık namaz bereketiyledir. Şeriatte bir kulun namazları terketmesi sebebiyle hesa­ba çekileceği nasıl bir gerçekse, namazları vakit İçinde tehir edenlerin de he­saba çekileceği bir gerçektir. [1682]

d. Kalbinde zerre miktarı kibir bulunan kimse cennete giremez [1683] hadisi üzerinde duran Bursevî bu hadisi Hattâbî (ö.388/988}'nin şu şekillerde yorumladığını nakletmektedir:

Burada kibirden maksad, imandan tekebbür etmek, yani iman etmemektir.

Ya da kibrin azap veya af yoluyla kibirli olandan çıkarılmasıdır. Bursevî, Hattâbî'nin ikinci yorumuna katılmadığını açıkça ifade ederek şöyle demiştir:

Fakir der fefc Hadis kibirden sakındırmak ve çirkinliğini açıklamak için söy­lenmiştir. Hattâbî'nin ikinci tevili ise uzak bir ihtimaldir. Zira bütün hata ve günahla-nn durumu böyledir. Bu durumda hadisteki tahsisin bir mânası kalmaz. [1684]

Bu ve daha başka misaller Bursevî'nin hadisleri gerek sened, gerekse metin açısından bir tenkit süzgecinden geçirdiğini, tearuzu'I-ahbârda yani birbirine tezat teşkil eder gibi çelişkili görünen hadislerde bir çözüm yoluna gittiğini, yeri geldikçe "Ben derim ki, fakir der ki, eğer dersen ki, biz de deriz ki" gibi ifadelerle şahsi kanaatini ortaya koyarak tenkit zihniyetine sahip ol­duğunu göstermektedir. [1685] Dolayısıyla Bursevî, gerek hadis kitaplarını gerek­se hadis şerhlerini tanımaktadır. Bu sahada meydana getirilmiş literatüre va­kıftır. Zira eserlerinde hadis kitaplarına yapılan atıflar bunu göstermektedir.


[1666] RÛb, 111,220.

[1667]İbn Kesîr, II, 240.

[1668]İbn Hacer, İsâbe, IV, 77-78; bk. İbn Abdülber, IV, 1663; İbnu'1-Esîr, VI, 124.

[1669] Münâvî, IV, 416.

[1670] Rûh, III, 220.

[1671] Ferah, II, 5.

[1672] Ferah, II, 5.

[1673] Kitabü'n-Netice, I, 242,

[1674] a.g.e., 1,69.

[1675] Sehâvî, s. 281; Münâvî, II, 105; Aclûnî, II, 69; Süyûtf de hadisi hasen olarak değerlendiren­lerdendir. Münâvî, II, 105.

[1676] Sehâvî, s. 281-282; Münâvî, II, 105; Aclûnî, II, 69. Hadisin bir kısmı için bk. Tirmizî, menâkib 65; Saâtî, XXIII, 229. Tamamı için bk. Hatîb, II, 60-61; İbnü'1-Esîr, III, 113- Sââtî Minha, II, 199.

[1677] Sehâvî, s. 281, (Muhammed es-Sıddîk'in dp.).

[1678] Hatîb, Tarih, II, 61; Sehâvî, s. 281; Aclûnî, II, 69.

[1679] Heytemî, Hayrat, s. 25. Ayrıca bk. Hatîb, XHI, 335; İbnu'î-Cevzî, II, 48; İbn Arrâk, II, 30; Kari, Esrar, s. 76; a.mlf., Şerhu Ayni'1-ilm, I, 48; Eîbânî, I, 42-43.

[1680] Hadis ikinci bölümün "Normal Yollarla Tespit Edilen Hadisler" kısmında müstakil bir başlık altında incelenmiştir.

[1681] Ruh, III, 40.

[1682] KÛMU 40.

[1683] Rûh, VIII, 143; Müslim, İman 147-149; Ebû Dâvûd, libas, 26: TIrmizî, birr 61; İbn Mâce, mukaddime 9, zühd 16; Müsned, I, 399, 412; İV, 133-134.

[1684] Rûh, VIII, 143. Nevevîde Hattâbfnin bu yorumlarına katılmamıştır. Davudoğlu, 1,382-383.

[1685] Bu konudaki daha başka örnekler için bk. Rûh, IV, 35, 8; III, 379.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hadis Tenkidi
« Posted on: 19 Nisan 2024, 18:06:41 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hadis Tenkidi rüya tabiri,Hadis Tenkidi mekke canlı, Hadis Tenkidi kabe canlı yayın, Hadis Tenkidi Üç boyutlu kuran oku Hadis Tenkidi kuran ı kerim, Hadis Tenkidi peygamber kıssaları,Hadis Tenkidi ilitam ders soruları, Hadis Tenkidiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes