๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sufilerin Hadis Anlayışı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 16 Ekim 2011, 15:13:26



Konu Başlığı: Ahz-ı Bâtın
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 16 Ekim 2011, 15:13:26
2. Ahz-ı Bâtın


Cumhurun duyular, akıl ve doğru sözlü bir zatın verdiği haberden olu­şan üçlü bilgi kaynağı tasnifine mutasavvıflar bir dördüncüsünü ilave etmiş­lerdir ki o da kalptir. Onlara göre akıl gibi kalp de bilgi kaynağıdır.[704] Nite­kim İbn Arabî, Allah'ı bilmeye götüren yolları; keşif ve fikir yolu şeklinde iki yol olarak gruplandırrmştır.[705]

İşte, tasavvufî düşüncenin diğer ilimlerden farklı bir durum sergilemesi­nin sebebi budur. Ehl-i zahirle, ehl-i bâtın arasındaki tartışmaların, mutasav­vıflara yapılan itirazların temelinde bu farklı kaynak problemi yatmaktadır. Kelamcılara göre geçerli bir metod olarak kabul görmeyen kalbî bilgilere, sûfıler büyük bir değer vermişlerdir.[706]

Tasavvufta kalbî bilgiler bir çaba ve gayretin sonucu değil, ahlâkî bir a-nnma ve yaşama sonunda sağlanan ilahî bir lütuftur. Tasavvufî bilgiye ta­mamıyla şahsi bir zevk ile ulaşıldığı için başkalarına aktarılamaz. Ancak bu bilgiye ulaşmanın yolu gösterilebilir ki, bu da tamamen manevî bir seyru sü­lükten ibarettir. Bu yola intisab etmek, kişiyi belli tasavvufî tecrübeler eşliğin­de bilginin ilahî kaynağına götürür. Bu kaynak nihayette, Allah'tır. Bu yüz­den o ledünnî "Tanrı katından olan" bir bilgidir. Mutasavvıfların gözünde bu kaynağa nispetle duyular ile istidlalî aklın aczi apaçık olduğundan, inceleme­ye ve araştırmaya dayalı, dolaylı ve güvensiz olan nazarî yola girmektense, kalbi her türlü kötü duygulardan temizleyerek ilahi ilhama hazırlamak, daha kestirme ve daha güvenilir bir yoldur.[707] Zira onlara göre, zahir ehlinin görüş ayrılığı yanlış ve hatalı hükme götürmesine karşın, bâtın ilmi konusundaki farklılık yanlışa götürmez. Çünkü bâtın ilmi faziletler, güzellikler, yücelikler, haller, ahlâkî özellikler, makamlar ve dereceler demektir. Hakikat ehli arasın­da görülen İhtilaflar, tıpkı zahir ehli arasında ortaya çıkan ihtilaflar gibi Al­lah'tan bir rahmettir. Fakat zahir ulema arasındaki yanlış hükümler düzeltil­mediği takdirde bu hal, onların helakine sebep olur. Halbuki, ehl-i bâtın ara­sında durum böyle değildir. Çünkü onların her biri, makamı kadar konuşur, hali ölçüsünde cevap verir, vecdi oranında işarette bulunur. Bundan dolayı, kalp erbabı olanlann herbirinin sözünden fayda doğar.[708] Tecrübeye, ruhî hallere dayanan bu ilim yolunun aşağıda sıralayacağımız değişik tezahürleri vardır. Burada Bursevî'nin; "Kur'an ve hadisin hakikatleri ve zevk ilimler [709] diye tarif ettiği, ahz-ı bâtının farklı şekillerini, bunların hadis ilmine yansıma ölçülerini tespit etmeye çalışacağız.

Şimdiye kadar mütâlâa edebildiğimiz eserlerinde Bursevî'nin, ahz-ı bâ­tın kapsamında daha çok ahz anillah, ilham, yakaza, insilah, rüya ve keşif konuları üzerinde durduğunu görmüş bulunuyoruz. Bu yollarla alınan başta hadis-i şerifler, hadis İlmine ait teknik bilgiler ve hadis şerhleri çalışma­mızın ana gayesini oluşturmaktadır. Şimdi bunları birer birer inceleyelim.


[704] Gazâlî, IH, 23-26.

[705]İbn Arabî, Fütuhat, I, 319 (65. Bab).

[706] Tayları, Necip, "Bilgi", DM., VI, 159-160. Tayları, Kur'an'ın bilgi kaynaktan arasında kalbî sezgi­den de bahsetmektedir.. a.g.e., VI, 158.

[707] Taylan, "Bilgi", DİA,, VI, 160. Aydınlı, "İlimle Amel Etmenin Semeresi: İlham veya Keşif başlığı altında bu yollarla bilgi edinen sûfîlerden örnekler zikretmektedir. Aydınlı, s. 89-92.

[708] Serrâc, s. 111.

[709]Silsile, 5.10.