Konu Başlığı: 29.lema ikinci bab 2.nokta Gönderen: Esila üzerinde 04 Şubat 2011, 12:42:59 İkinci nokta Cihât-ı sitteyi tenvir eden iman nimetine de “Elhamdü lillâh” demesi lazımdır. Çünkü, iman cihât-ı sittenin zulümatını izale etmekle def-i belâ kabilinden büyük bir nimet sayıldığı gibi, tabiî o cihât-ı sitteyi tenvir ettiği cihetle de celbü’l-menâfi kabilinden ikinci bir nimet sayılır. Binaenaleyh insan fıtrî bir medeniyete sahip olduğundan, cihât-ı sittede bulunan mahlûkatla alâkadar olur ve iman nimetiyle de cihât-ı sitteden istifade edebilmesi imkânı vardır. Binaenaleyh, فَأَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللهِ 1 âyet-i kerîmesinin sırrıyla, cihât-ı sitteden herhangi bir cihette olursa insan tenevvür eder. Hattâ mü’min olan bir insanın dünyanın kuruluşundan sonuna kadar uzanan mânevî bir ömrü vardır. Ve insanın bu mânevî ömrü, ezelden ebede uzanan bir hayat nurundan medet ve yardım alır. Ve kezâ cihât-ı sitteyi tenvir eden iman sayesinde, insanın şu dar zaman ve mekânı geniş ve rahat bir âleme inkılâp eder. Bu büyük âlem bir insanın hanesi gibi olur ve mâzi, müstakbel zamanları, insanın ruhuna, kalbine bir zaman-ı hâl hükmünde olur. Aralarında uzaklık kalkıyor. -------------------------------------------------------------------------------- Dipnot-1 Her nerede kıbleye yönelirseniz Allah’ın rızâsı oradadır.” Bakara Sûresi, 2:115 -------------------------------------------------------------------------------- acz: acizlik, güçsüzlük alâkadar: alakalı, ilgili binaenaleyh: bundan dolayı celbü'l-menâfi: menfaatleri çekme cihet: yön, taraf cihât-ı sitte: altı yön def etmek: gidermek, uzaklaştırmak def-i belâ: belânın def edilmesi, giderilmesi ebed: sonsuz elhamdü lillâh: “ezelden ebede her türlü hamd ve övgü Allah’a mahsustur” ezel: başlangıcı olmayan fıtrî şeriat: Allah’ın yaratılışa ait koyduğu kanunlar gayr-i mütenâhi: sonsuz hamd: övgü, şükür ve minnet duyma hamd-i vâhid: bir “hamd” hane: ev husule gelmek: meydana gelmek hâvi: ihtiva eden, içine alan iktiza etmek: gerektirmek iltica etmek: sığınmak inkılâp: büyük değişim, dönüşüm istifade: faydalanma istimdat: yardım dileme istinad etme: dayanma izale eden: gideren kabil: gibi kesret: çokluk kesret-i hâcât: ihtiyaçların çokluğu kezâ: bunun gibi mahlûkat: yaratıklar medet: yardım mekân: yer mâzi: geçmiş zaman mü'min: Allah’a inanan müstakbel: gelecek zaman nev-i beşer: insanlar nimet: iyilik, lütuf, ihsan nokta-i istimdad: yardım alınan nokta nokta-i istinad: dayanak noktası silsile-i hamdiye: “hamd” silsilesi tenevvür: nurlanma, aydınlanma tenvir: aydınlatma, nurlandırma zaman-ı hâl: şimdiki zaman zulümat: karanlık âlem: dünya, evren âyet-i kerime: şerefli âyet, Kur’an’ın herbir cümlesi şiddet-i fakr: fakirliğin şiddetli olması Konu Başlığı: Ynt: 29.lema ikinci bab 2.nokta Gönderen: Ekvan üzerinde 05 Şubat 2011, 09:29:39 İkinci nokta Cihât-ı sitteyi tenvir eden iman nimetine de “Elhamdü lillâh” demesi lazımdır. Çünkü, iman cihât-ı sittenin zulümatını izale etmekle def-i belâ kabilinden büyük bir nimet sayıldığı gibi, tabiî o cihât-ı sitteyi tenvir ettiği cihetle de celbü’l-menâfi kabilinden ikinci bir nimet sayılır. Binaenaleyh insan fıtrî bir medeniyete sahip olduğundan, cihât-ı sittede bulunan mahlûkatla alâkadar olur ve iman nimetiyle de cihât-ı sitteden istifade edebilmesi imkânı vardır. Evet iman hem nurdur hem kuvvettir..Allah razı olsun kardeşim.. Konu Başlığı: Ynt: 29.lema ikinci bab 2.nokta Gönderen: Kaan Han üzerinde 21 Nisan 2015, 18:23:18 Ve kezâ cihât-ı sitteyi tenvir eden iman sayesinde, insanın şu dar zaman ve mekânı geniş ve rahat bir âleme inkılâp eder. Bu büyük âlem bir insanın hanesi gibi olur ve mâzi, müstakbel zamanları, insanın ruhuna, kalbine bir zaman-ı hâl hükmünde olur. Aralarında uzaklık kalkıyor.
|