๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sözler => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 31 Mart 2011, 20:12:15



Konu Başlığı: Otuzüçüncü Söz Beşinci Pencere
Gönderen: Zehibe üzerinde 31 Mart 2011, 20:12:15
Beşinci Pencere


Görüyoruz ki, eşya, hususan zîhayat olanlar, def'î gibi âni bir zamanda vücuda gelir. Halbuki, def'î ve âni bir surette, basit bir maddeden çıkan şeyler gayet basit, şekilsiz, san'atsız olması lâzım gelirken, çok maharete muhtaç bir hüsn-ü san'atta, çok zamana muhtaç ihtimamkârâne nakışlarla münakkaş, çok âlâta muhtaç acip san'atlarla müzeyyen, çok maddelere muhtaç bir surette halk olunuyorlar.

İşte, bu def'î ve âni bir surette bu harika san'at ve güzel heyet, herbiri bir Sâni-i Hakîmin vücub-u vücuduna şehadet ve vahdet-i rububiyetine işaret ettikleri gibi, mecmuu, gayet parlak bir tarzda, nihayetsiz Kadîr, nihayetsiz Hakîm ve Vâcibü'l-Vücudu gösterir.

Şimdi, ey sersem münkir! Haydi, bunu neyle izah edersin? Senin gibi sersem, âciz, cahil tabiatla mı? Veyahut, hadsiz derece hata ederek, o Sâni-i Mukaddese "tabiat" ismini verip, onun mucizât-ı kudretini, o tesmiye bahanesiyle tabiata isnad edip, bin derece muhali birden irtikâp etmek mi istersin?