๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sözler => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 23 Mayıs 2015, 21:54:54



Konu Başlığı: On Sekizinci Söz Üçüncü Nokta
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 23 Mayıs 2015, 21:54:54
ÜÇÜNCÜ NOKTA

قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللهَ فَاتَّبِعُونِى يُحْبِبْكُمُ اللهُ     1
Madem kâinatta hüsn-ü san'at, bilmüşahede vardır ve kat'îdir. Elbette, risalet-i Ahmediye (a.s.m.), şuhud derecesinde bir kat'iyetle sübutu lâzım gelir. Zira, şu güzel masnuattaki hüsn-ü san'at ve ziynet-i suret gösteriyor ki, onların San'atkârında ehemmiyetli bir irade-i tahsin ve kuvvetli bir taleb-i tezyin vardır. Ve şu irade ve talep ise, o Sânide ulvî bir muhabbet ve masnularında izhar ettiği kemâlât-ı san'atına karşı kudsî bir rağbet var olduğunu gösteriyor. Ve şu muhabbet ve rağbet ise, masnuat içinde en münevver ve mükemmel fert olan insana daha ziyade müteveccih olup temerküz etmek ister.

İnsan ise, şecere-i hilkatin zîşuur meyvesidir. Meyve ise, en cemiyetli ve en uzak ve en ziyade nazarı âmm ve şuuru küllî bir cüz'îdir. Nazarı âmm ve şuuru küllî zat ise, o San'atkâr-ı Zülcemâle muhatap olup görüşen ve küllî şuurunu ve âmm nazarını tamamen Sâniinin perestişliğine ve san'atının istihsanına ve nimetinin şükrüne sarf eden en yüksek, en parlak bir fert olabilir.

Şimdi iki levha, iki daire görünüyor:

Biri, gayet muhteşem, muntazam bir daire-i Rububiyet ve gayet musannâ, murassâ bir levha-i san'at.

Diğeri, gayet münevver, müzehher bir daire-i ubûdiyet ve gayet vâsi, câmi' bir levha-i tefekkür ve istihsan ve teşekkür ve iman vardır—ki, ikinci daire, bütün kuvvetiyle birinci dairenin namına hareket eder.

İşte, o Sâniin bütün makàsıd-ı san'atperverânesine hizmet eden o daire reisinin ne derece o Sâni ile münasebettar ve onun nazarında ne kadar mahbup ve makbul olduğu bilbedâhe anlaşılır.

Dipnot-1
"Ey sevgili Peygamberim De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin." Âl-i İmrân Sûresi, 3:31.

Acaba hiç akıl kabul eder mi ki, şu güzel masnuâtın bu derece san'atperver, hattâ ağzın her çeşit tadını nazara alan in'âmperver San'atkârı, Arş ve ferşi çınlattıracak bir velvele-i istihsan ve takdir içinde, ber ve bahri cezbeye getirecek bir zemzeme-i şükran ve tekbirle, perestişkârâne Ona müteveccih olan en güzel masnuuna karşı lâkayt kalsın ve onunla konuşmasın ve alâkadarâne onu resul yapıp güzel vaziyetinin başkalara da sirayet etmesini istemesin?

Kellâ! Konuşmamak ve onu resul yapmamak mümkün değil...

اِنَّ الدِّينَ عِنْدَ اللهِ اْلاِسْلاَمُ     1
مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ وَالَّذِينَ مَعَهُۤ اَشِدَّۤاءُ عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَۤاءُ بَيْنَهُمْ     2



Dipnot-1
"Şüphesiz ki, Allah katında makbul olan din, İslâm dinidir." Âl-i İmrân Sûresi, 3:19.
Dipnot-2
"Muhammed, Allah'ın resulüdür. Onunla beraber olanlar da, kâfirlere karşı şiddetli, kendi aralarında ise pek merhametlidirler." Fetih Sûresi, 48:29.


 Firkatli ve gurbetli bir esarette, fecir vaktinde
ağlayan bir kalbin ağlayan ağlamalarıdır
 
Seherlerde eser bâd-ı tecellî
Uyan ey gözlerim vakt-i seherde.
İnâyethah zidergâh-ı İlâhi
Seherdir ehl-i zenbin tevbegâhı,
Uyan ey kalbim vakt-i fecirde,
Bikün tevbe, bicu gufran, zidergâh-ı İlâhî.

 
سَحَرْ حَشْرِيسْت، دَرُو هُشْيَارْ دَرْ تَسْبِيحْ هَمَه شَىْ
بَخَوابِ غَفْلَتْ سَرْسَمْ نَفْسَمْ حَتَى كَىْ؟
عُمُرْ عَصْرِيسْت سَفَرْ بَاقَبِرْمِى بَايَدْ زِهَرْحَىْ
بِبَرْخِيزْ نَمَازِى چُونِيَازِى كُو بِكُنْ آوَازِى چُونْ نَىْ
بَكُو: يَارَبْ! پَشِيمَانَمْ، خَجِيلَمْ، شَرْمَشَارَمْ اَزْ گُنَاهِ بِى شُمَارَمْ، پَرِيشَانَمْ، ذَلِيلَمْ، أَشْك بَارَمْ اَزْحَيَاتْ بِى قَرَارَمْ، غَرِيبَمْ، بِى كَسَمْ، ضَعِيفَمْ، نَا تُوَانَمْ، عَلِيلَمْ، عَاجِزَمْ، إِخْتِيَارَمْ، بِى اِخْتِيَارَمْ، اَ ْلاَمَانْ گُويَمْ، عَفُو جُويَمْ، مَدَدْ خَواهَمْ زِ دَرْ كَاهَتْ اِلَهِى !     1



Dipnot-1
Seher bir haşirdir. Uyanık ve uyuyan herşey tesbihdedir. Ey sersem nefsim, ne zaman uyanacaksın? Ömür bir asır da olsa her canlının kabre seferi gerekiyor. Namaza kalk, ney avazı gibi niyaz eyle. Yâ Rab! pişmanım; utanıyorum, sayısız günahımdan ar ediyorum. Zelîlim, istikrarsız yaşamaktan göz yaşı döküyorum. Garibim, kimsesizim, yalnızım, zayıfım, güçsüzüm, sakatım, âcizim, hem ihtiyarım, hem irâdesizim. El-amân diyorum, İlâhî dergâhından yardım istiyorum.


Konu Başlığı: Ynt: On Sekizinci Söz Üçüncü Nokta
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 05 Ocak 2016, 18:56:44
Esselamu aleykum;
Ya rab..!Bizler yalnızız...Şu an bir iki kişi yanımızda var gibi gözükür ama ölüm onları aldğında yine sen  ve ben kalırız Allah'ım...Senin yolunda ölenlerden et....Yalnız kalacağım dünyada daha da yalnız bırakma beni Allah'ım...


Konu Başlığı: Ynt: On Sekizinci Söz Üçüncü Nokta
Gönderen: Ceren üzerinde 05 Ocak 2016, 20:01:45
Aleykümselam.Rabbim bizleri İslam dini ile şereflendirsin.Onun emir ve yasaklarına uyan ve ibadetlerini hakkıyla yapan kullardan olalım inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: On Sekizinci Söz Üçüncü Nokta
Gönderen: Mehmed. üzerinde 05 Ocak 2016, 20:07:04
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah.  Rabbim bizleri İslam dini üzere eylesin. Rabbim paylaşım için razı olsun.