> Forum > ๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑ > Müslüman Bayanlar ve İslami ilimler > Sorularımız ve Cevaplarımız > Kazancınız nasıl bereketlenir?
Sayfa: [1] 2 3   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kazancınız nasıl bereketlenir?  (Okunma Sayısı 7313 defa)
12 Ekim 2009, 23:27:11
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 12 Ekim 2009, 23:27:11 »




Kainatın her tarafında Allah’ın koyduğu kanunlar, cari olduğu gibi, rızkın taksiminde de yine Allah’ın kanunları geçerlidir. Mesela rızkı hırs ile isteyenlerin rızkında darlık, sebeplere müracaat ettikten sonra tevekkül ile isteyip beklemek ise, rızıkta bolluk meydana getirir. Bu ilahi kanun ile görüyoruz ki, bir insan çok mal istiyorsa sebeplere müracaat edecek ve tevekkül ile isteyecektir. Bu kanuna müracaat edenlerin rızıklarında genişlik meydana gelecektir.

 

Bir Müslüman, çalışmadan kazanılamayacağını bilerek, dünya işleri için gerekli bütün tedbirleri aldığı gibi, ibadet etmeden ve Allah’ın emirlerini yapıp, yasaklarından kaçınmadan da cennete gidilemeyeceğini bilerek kulluk vazifesini yerine getirir ve sonunda Allah’a tevekkül eder.

 

Tevekkül, sebeplere teşebbüs ettikten ve gerekli bütün tedbirleri aldıktan sonra, Cenab-ı Hakk’ın verdiği neticeye razı olmaktır. Böyle bir insan huzurlu yaşar, maişet noktasında endişeye kapılarak ruhuna elem çektirmez, Peygamberimizin şu hadis-i şerifi ona büyük bir ümit kaynağı olur: “Eğer siz Allah’a hakkıyla tevekkül ederseniz, kuşları rızıklandırdığı gibi sizi de rızıklandırır.”

 

Tevekkül hiçbir zaman çalışmayı, sebeplere teşebbüs etmeyi men etmez. Cenab-ı Hakk Kur’an-ı Kerim’de: “Doğrusu, insan için kendi çalışmasından (gayretinin neticesinden) başka bir şey yoktur” (Necm Sûresi, 39) buyurmuştur.

 

Bir adam Peygamberimize (a.s.m.) gelerek, “Ben devemi salı vererek mi tevekkül edeyim, yoksa bağlayarak mı?” demiştir. Efendimiz ise, “Deveni bağla sonra tevekkül et” (Tirmizi, Kıyamet, 60) buyurmuş, böylece tevekkülün ölçüsünü en güzel şekilde ortaya koymuştur.

 

Rızkın genişlemesi ve bereketlenmesi için bazı tavsiyeler:

 

1- İnsana verilen maddi ve manevi, bedensel ve ruhsal, içimizde ve dışımızda olan her nimetin kıymetini bilmek. Onun bize Allah’ın bir ikramı, ihsanı ve lütfu olduğunu asla unutmamak. Çünkü nimeti vereni bilmek manevi bir şükürdür.

 

2- İsraf etmemek. Zaruri olmayan alış verişleri azaltmak ve sadece helal dairesinde harcama yapmak.

 

3- İman ve İslam esaslarını anlatan eserleri okumak ve aile içinde çoluk çocukla beraber imani, ahlaki ve diğer faydalı konularda sohbetler etmek.

 

4- Namazı tadili erkan ile kılmak. Hadis- Şerifte “Bir adamı namazın ruku ve secdesini hafifletir (tadili erkanı terk eder) görürseniz onun çoluk çocuğuna acıyınız”(Ruhul Beyan) Yani tadili erkanı terk eden maişet darlığına düşer, tadili erkana riayet eden ise maişet genişliğine kavuşur.

 

5- Namazlardan sonra okunması sünnet olan tesbihatı (33 sübhanellah, 33 elhamdülillah, 33 Allah-u Ekber) okumayı asla terke etmemek. Çünkü kelime-i tenzih (sübhanellah) günahları söküp atar, kelime-i tahmid (Elhamdülillah) her türlü nimete şükürdür, kelime-i tekbir (Allahu Ekber) ise kulun ibadetini ve tevbesini Allahu Tealaya layık hale getirir.

 

6- Zekatını tam, hatta fazla fazla vermek. Malın şükrü mal iledir. Yani zekat, malın şükrüdür. Toprak mahsullerinin zekatı onda birdir ve “öşür” diye isimlendirilmiştir, ticari malların ve paranın zekatı ise kırkta birdir. Şükür ise malın artmasına sebeptir. Ayeti Kerimede “…Eğer nimetime şükrederseniz onu elbette ve elbette çoğaltırım…” (İbrahim Suresi, 7) buyurmuştur. Yani zekat, malı hem telef olmaktan muhafaza eder, hem de ilahi hazineden artmasını temin eder,

 

7- Sabah vakti uyanık olmak. Hadis-i Şerif “Sabah uykusu rızka manidir” (Tergib) Yani bir müslüman sabah namazını ve manevi ilticalarını ihmal etmemelidir.

 

8- Vakıa suresini okumaya devam etmek. Hadisi Şerif “Kim ki vakıa süresini her gece okursa ona ebediyyen sefalet isabet etmez, kim ki bu sureyi her sabah okursa ona ebediyyen fakirlik yaklaşmaz.” (Havassul Kuran-İmamı Ya’fi)

 

9- Kuşluk namazına devam etmek.

 

 

 

10- Kazancın da helal olması gerekir. Az da olsa haram karışmasına engel olmak.

 

 

 

11- Akrabaları ziyaret etmek, onların maddi ve manevi ihtiyaçlarına yardımcı olmak.

 

 

 

12- Misafir kabul etmek, özellikle fakir ve muhtaçlara destek olmak ve onları evine alarak bir yudum su da olsa ikramda bulunmak.

 

 

 

Hırs etmemek, tevekkül ve kanaat etmek

 

Hırs, sebeb-i haybettir ve illet ve zillettir ve mahrumiyet ve sefaleti getirir. Evet her milletten ziyade hırs ile dünyaya saldıran Yahudi Milletinin zillet ve sefaleti, bu hükme bir şahid-i katı'dır. Evet hırs, zîhayat âleminde en geniş bir daireden tut, tâ en cüz'î bir ferde kadar sû'-i tesirini gösterir.

 

Tevekkülvari taleb-i rızk ise, bilakis medar-ı rahattır ve her yerde hüsn-ü tesirini gösterir. İşte bir nevi zîhayat ve rızka muhtaç olan meyvedar ağaçlar ve nebatlar, tevekkülvari, kanaatkârane yerlerinde durup hırs göstermediklerinden, rızıkları onlara koşup geliyor. Hayvanlardan pek fazla evlâd besliyorlar.

 

Hayvanat ise, hırs ile rızıkları peşinde koştukları için, pek çok zahmet ve noksaniyet ile rızıklarını elde edebiliyorlar. Hem hayvanat dairesi içinde za'f u acz lisan-ı haliyle tevekkül eden yavruların meşru' ve mükemmel ve latif rızıkları hazine-i rahmetten verilmesi; ve hırs ile rızıklarına saldıran canavarların gayr-ı meşru ve pek çok zahmet ile kazandıkları nâhoş rızıkları gösteriyor ki:

 

Hırs, sebeb-i mahrumiyettir; tevekkül ve kanaat ise, vesile-i rahmettir.

 

Hem daire-i insaniye içinde her milletten ziyade hırs ile dünyaya yapışan ve aşk ile hayat-ı dünyeviyeye bağlanan Yahudi Milleti pek çok zahmet ile kazandığı, kendine faidesi az, yalnız hazinedarlık ettiği gayr-ı meşru bir servet-i ribaî ile bütün milletlerden yedikleri sille-i zillet ü sefalet, katl ü ihanet gösteriyor ki: Hırs maden-i zillet ve hasarettir.

 

Hem harîs bir insan, her vakit hasarete düştüğüne dair o kadar vakıalar var ki, “hırs sebeb-i hasarettir ve vesile-i haybettir” darb-ı mesel hükmüne geçmiş, umumun nazarında bir hakikat-ı âmme olarak kabul edilmiştir. Madem öyledir; eğer malı çok seversen, hırs ile değil, belki kanaat ile malı taleb et, tâ çok gelsin.

 

Ehl-i kanaat ile ehl-i hırs, iki şahsa benzer ki; büyük bir zâtın divanhanesine giriyorlar. Birisi kalbinden der: "Beni yalnız kabul etsin, dışarıdaki soğuktan kurtulsam bana kâfidir. En aşağıdaki iskemleyi de bana verseler, lütuftur.

 

"İkinci adam güya bir hakkı varmış gibi ve herkes ona hürmet etmeye mecbur imiş gibi mağrurane der ki: "Bana en yukarı iskemleyi vermeli." O hırs ile girer, gözünü yukarı mevkilere diker, onlara gitmek ister. Fakat divanhane sahibi onu geri döndürüp aşağı oturtur. Ona teşekkür lâzımken, teşekküre bedel kalbinden kızıyor. Teşekkür değil, bilakis hane sahibini tenkid ediyor. Hane sahibi de ondan istiskal ediyor.

 

Birinci adam mütevaziane giriyor; en aşağıdaki iskemleye oturmak istiyor. Onun o kanaati, divanhane sahibinin hoşuna gidiyor. "Daha yukarı iskemleye buyurun" der. O da gittikçe teşekküratını ziyadeleştirir, memnuniyeti tezayüd eder.

 

İşte dünya bir divanhane-i Rahman'dır. Zemin yüzü, bir sofra-yı rahmettir. Derecat-ı erzak ve meratib-i nimet dahi, iskemleler hükmündedir.

 

Hem en cüz'î işlerde de herkes hırsın sû'-i tesirini hissedebilir. Meselâ: İki dilenci bir şey istedikleri vakit, hırs ile ilhah eden dilenciden istiskal edip vermemek; diğer sâkin dilenciye merhamet edip vermek, herkes kalbinde hisseder. Hem meselâ: Gecede uykun kaçmış, sen yatmak istesen, lâkayd kalsan uykun gelebilir. Eğer hırs ile uyku istesen:

 

"Aman yatayım, aman yatayım" dersen, bütün bütün uykunu kaçırırsın. Hem meselâ: Mühim bir netice için birisini hırs ile beklersin; "Aman gelmedi, aman gelmedi" deyip en nihayet hırs senin sabrını tüketip kalkar gidersin; bir dakika sonra o adam gelir; fakat beklediğin o mühim netice bozulur.

 

Şu hâdisatın sırrı şudur ki: Nasılki bir ekmeğin vücudu, tarla, harman, değirmen, fırına terettüb eder. Öyle de: Tertib-i eşyada bir teenni-i hikmet vardır. Hırs sebebiyle teenni ile hareket etmediği için, o tertibli eşyadaki manevî basamakları müraat etmez; ya atlar düşer veyahut bir basamağı noksan bırakır; maksada çıkamaz. (Mektubat, 272)

 

 

 

GEÇİM DARLIĞI (FAKİRLİK) ÇEKENİN OKUYACAĞI DUALAR


 

1. "Allâhümme ikfînî bi helâlike an harâmike, ve emnî bi fazlike ammen sivâke." (Hz. Ali'den-Tirmizi, Daavât 121)

 

ANLAMI:
"Allâhım, helâlinle beni haramından koru. Lûtfunla beni Senden başkasına muhtaç etme."

 

2. "Bismillâhi alâ nefsî ve mâlî ve dînî. Allâhümme raddınî bi kazâike, ve bârik lî fi mâ kuddira lî, hattâ lâ uhibbe ta'cîle mâ ahharte, ve te'hîra mâ accelte."

 

ANLAMI:
"Kendim, malım ve dînim hakkında her işe Allah'ın adıyla başlarım. Allah'ım, hükmüne beni razı et. Benim için uygun gördüğün şeyleri hakkımda mübarek eyle. Tâ ki; benim için öne aldıklarını geri bırakmanı, geriye bıraktıklarını da öne almanı istemeyeyim."

 

3. "Allâhümme innî eûzü bi vechike'l-kerîm, ve is-mike'1-azîm, mine'l-küfri ve'1-fakri." (Hz. Ali'den-Tirmizi, Daavât 121)

 

ANLAM...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 01 Temmuz 2017, 04:03:05 Gönderen: ღ۩ Bilgin ۩ღ »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kazancınız nasıl bereketlenir?
« Posted on: 25 Nisan 2024, 03:37:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kazancınız nasıl bereketlenir? rüya tabiri,Kazancınız nasıl bereketlenir? mekke canlı, Kazancınız nasıl bereketlenir? kabe canlı yayın, Kazancınız nasıl bereketlenir? Üç boyutlu kuran oku Kazancınız nasıl bereketlenir? kuran ı kerim, Kazancınız nasıl bereketlenir? peygamber kıssaları,Kazancınız nasıl bereketlenir? ilitam ders soruları, Kazancınız nasıl bereketlenir?önlisans arapça,
Logged
01 Kasım 2009, 23:32:55
ankara_06

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3


« Yanıtla #1 : 01 Kasım 2009, 23:32:55 »

Allah razı olsun çok güzel bi paylaşım özellkle bana çok faydası olucak....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
15 Mart 2010, 10:09:41
queen

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 231


« Yanıtla #2 : 15 Mart 2010, 10:09:41 »

Kazancın çokluğu değil bereketli olması önemli.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
04 Mart 2011, 16:20:05
taciserim

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1


« Yanıtla #3 : 04 Mart 2011, 16:20:05 »

ALLAH cc razi olsun guzel bir paylasim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
11 Kasım 2013, 03:43:48
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #4 : 11 Kasım 2013, 03:43:48 »

Çok güzel bir paylaşım olmuş.Rabbim razı eylesin.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2 3   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes