๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 19 Aralık 2009, 16:04:42



Konu Başlığı: Zina Haddi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Aralık 2009, 16:04:42
Zina Haddi


Okunan zina haddi, kazf haddi ve ifk (iftira) ile ilgili ayet-i kerimelerin peşpeşe gelmeleri, bu ayetlerin aynı zamanda, ya da birbirine yakın zamanlarda ve aynı münasebetle nazil ol duklarını gösteriyor. Burada şu hususa da işaret etmek gere kir. Zina ile ilgili olarak birbirini açıklayıcı ayetler nazil olmuş tur. Bunlardan ilki şudur: "Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı içinizden dört şahit getirin; eğer onlar şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm (alıp) götürünceye ya da Allah onlara bir yol gösterinceye kadar evlerde tutun (dışarı çıkarmayın), içinizden iki kişi fuhuş yaparsa, eziyet edin; eğer tevbe eder uslanırlarsa artık önlar(a eziyet)den vazgeçin. Çünkü Allah, tevbeleri çok kabul edendir. Çok esirgeyendir." (Nisa: 15-16)

Bu iki ayet-i kerime, kadına mahsus ceza bulunduğu gibi, erkekle kadına genel olarak şamil olan cezanın da bulunduğu nu ifade etmektedir. Kadını ilgilendiren ceza, onun ölünceye, ya da evlenme yoluyla Cenab-ı Allah kendisi için bir çare yara-tıncaya kadar, evde tutulup dışarı bırakılmamasıdır. Nitekim ayet-i kerimeden açıkça anlaşılan hüküm budur.

Hem erkeği, hem de kadını kapsamına alan cezaya gelince, bu, eziyet vermektir. Kadına verilen özel cezaya karşılık, erke ğe de ceza verileceğine dair sünnet vardır. Bu da erkeğin bir yıl süreyle sürgüne gönderilmesidir. Bu ceza, kadının evde tutulup hapsedilmesi cezasına karşılıktır. Erkekle kadına verilen eziyet cezası da birçok yazarların ifade ettikleri gibi, neshedilmemiş-tir. Çünkü nesih, ancak iki nas arasında uyum sağlanamaması halinde akla gelebilen bir şeydir. Oysa burada iki nassm ara­sında uyum sağlama imkanı vardır. Öyleyse bu cezanın tatbiki vacibtir. Çünkü ayetlerden herbiri diğerini tamamlamakta, ya da açıklamaktadır. Tıpkı zina cezasıyla ilgili olarak nazil olan ayetler arasında olduğu gibi. Nur suresinde bulunup eziyet ve rici cezayı açıklayan ayet-i kerime şudur: "Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine, yüz değnek vurun, Allah´a ve ahi-ret gününe inanan (insan)lar iseniz Allah´ın dini(ni uygulama hususujnda sizi onlara karşı acıma duygusu tut(up engelle)me-sin. Mü´minlerden bir grup da onlara yapılan azaba şahit ol sun. Zina eden erkek, zina eden ve puta tapan kadından başka sıyla evlenemez. Zina eden kadın da, zina eden veya puta tapan erkekten başkasıyla evlenemez. Bu (tür evlenmek), mü´minlere haram kılınmıştır. "(Nur: 2-3)

Bundan sonra kazf haddi ayetleri, sonra da lian haddi ayet leri nazil olmuştur. Bunların peşinden de Hz. Aişe´ye yapılan zina isnadı suçunu tasvir eden ifk hadisesine dair ayetler nazil olmuştur. Zina isnadında bulunarak Hz. Aişe´ye cüretle dilleri ni uzatanlar, dinde edebsizliği yayıp toplumu fesada sürükle miş, cemiyeti rezaletler içinde boğulan bir insanlar topluluğu olarak yaşayan kimseler haline getirmiştir. Bu gibi kimseler rezaletleri Önemsemezler. Burada iki hususa dikkatlerinizi çek memiz gerekmektedir:

1- Biz bu hadlerle iligili ayet-i kerimelerin, mutlaka Musta-lik Oğulları gazvesinden sonra, ya da bu gazve esnasında nazil olduklarını veyahut ifk hadisesi esnasında nazil olduklarını söylemiyoruz. Kuvvetli zannımıza göre, kazf haddiyle zina had dine dair ayet-i kerimeler, ifk hadisesinden önce nazil olmuş lardır. Bu sebeple iftira suçunu işleyenlere kazf haddi tatbik edilmiştir. Kazf haddine dair ayet-i kerimeler Hz. Aişe´ye yapı lan iftira esnasında nazil olmamıştı. Ancak iftiracılara verilen cezanın, devlet başkanının insiyatifi ile verilen bir ceza olduğu nu söylemek doğru değildir. Cezalarla ilgili hükümler, kanu nun çıkarıldığı andan sonraki suçları ilgilendirir. Kanunun çı­karılışından Önceki suçlara tatbik edilemez. Nitekim pozitif ka nun bilgileri de bu prensibi benimsemişlerdir. Bu hususta bazı ihtilaflar varsa da, bunu ayırt etmemiz ve doğruyu bulup orta ya çıkarmamız gerekmektedir.

2- İslam hukukunda cezalar, suçu işleyenlerin durumlarına göre tatbik edilir. Suçun büyüklüğü oranında, ceza da büyür veya küçülür. Suç, aşağılayıcı bir unsurdur. Küçük insanlara göre, aşağılanmak, zaten önemli değildir. Bu gibi kimselerin şahsiyeti değer ifade etmez. Fakat itibarlı kimselerin suç işle-meleriyse, büyük bir hadisedir, işte bu sebeple îslam hukuku, miktarı belli cezaları kölelere yarı ölçüde tatbik etmiştir. Köle lerin cezası, hürlerin cezasının yarısı oranındadır. Örneğin ca riyelerle ilgili olarak Cenab-ı Allah şöyle buyurmuştur:

"Evlendikten sonra fuhuş yaparlarsa, onlara hür kadınlara yapılan işkencenin yarısı (uygulanır)."´(Nisa: 25)

Hür kadın zina ettiği takdirde yüz değnekle cezalandırılır. Cariye ise, zina ettiği takdirde, elli değnekle cezalandırılır. Kö leler için de aynı hüküm geçerlidir. Hadlerin tümünde bu oran esas alınır. Yarılanmaya elverişli olan bütün cezalar için bu hü küm geçerlidir. Ayrıca fıkıhçılar, köleye tatbik edilen yarı ora nındaki cezanın yine de hafifletilmesi gerektiği hususunda gö rüş birliği etmişlerdir. Buna göre köleye vurulan değnek, hür kimseye vurulan değnekten daha hafif bir şekilde vurulmalıdır.


Konu Başlığı: Ynt: Zina Haddi
Gönderen: Ceren üzerinde 30 Aralık 2020, 03:47:16
Esselamu aleyküm.rabbim bizleri zinanin her turlu günahından alı koysun.helal dairede yaşayan kendini koruyan kullardan olalım inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Zina Haddi
Gönderen: Sevgi. üzerinde 31 Aralık 2020, 05:03:25
Aleyküm Selâm. Rabb'im bizleri razı olmayacağı her türlü kötü hallerden uzak duran kullarından eylesin inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Zina Haddi
Gönderen: Mehmed. üzerinde 01 Ocak 2021, 16:37:45
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri küçük ve büyük tüm günahlardan muhafaza eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun