๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 18 Aralık 2009, 23:50:18



Konu Başlığı: Zi-Kared Gazvesi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Aralık 2009, 23:50:18
Zi-Kared Gazvesi


Hendek savaşından sonra, Gatafanhlar öfkeli bir şekilde ora dan ayrılmışlardı. Çünkü onlar sulh beklemişler, ama Hz. Pey gamber sulhu kesin karara bağlamamış, sadece onları Kureyşli müşriklerden ayırmak için bir pazarlığa girişmiş, bu pazarlık da gayesine ulaşmıştı. Sonunda Gatafanhlar Kureyşlilerle bir likte yenik ve perişan bir halde geri döndüler. Fakat savaşla el de edemediklerini küçük saldırı ve yağmalarla elde etmek iste mişlerdi. Nisbi bir yağmadan ve gasbtan sonra firar etmiş, hır sızlar gibi davranmışlardı. Bu arada Gatafanhlardan bir mik tar süvari ile birlikte, Şezareli Uyeyne bin Hısm, ormanlıkta yayılmakta olan sağmal develere saldırmak için plan kurdu. Bu develer Ebu Zerri Gıfari´nin oğlu ile karısının gözetiminde or manlıkta otlamaktaydı ve Hz.Peygambere ait idiler. Uyeyne bin Hısm´ın kumandasındaki süvariler bu baskında Ebu Zerr´in oğlunu öldürmüşler ve develerle birlikte karısını da gö türmüşler, bu davranışlarıyla yağmacı yol kesicilere benzemiş-lerdi. Bunun müslümanlara eziyet vereceğini düşünmüşlerdi. Her ne kadar bu, Arapların asaletine ve mürüvvetine yakışan bir hareket olmasa da, savaşta kılıçla elde edemediklerini böy lece elde etmek istemişlerdi. Onların bu yaptıklarını bazı mü´min süvariler öğrendiler. Bunların başında Seleme bin Ekva vardı. Talha bin Ubeydullah´ın hizmetçisi de beraberindeydi. Onun bir atı vardı. Sabahleyin ormanlığa doğru gitti. Seniyetül-Veda denen yere geldiğinde saldırganların atlarının bir kısmım gördü ve mütecavizlerin peşine düşüp onları yaka­ladı. Onlara durmadan ok yağdırıyor ve bir taraftan da şöyle diyordu: "Alın işte, ben Ekvan´ın oğluyum. Bu gün alçakların öleceği gündürl" ok atmakta güçlü olduğu için, karşı taraf onu bir punduna getirip yakalamaya ve yok etmeye çalışıyorlardı. Süvariler kendisine doğru yöneldiklerinde dönüp rastgele kaçı yor, arada bir ok atmak için de yeniden onlara dönüyordu. Tek rar şunları söylüyordu: "Alın işte! Ben Ekva´ın oğluyumV Sal dırganların durumu Hz. Peygambere haber verildi. Ekva´ın oğ lunun naralarını işittiğinde muhacirlerle ensardan bazı süvari leri imdada çağırdı. Öne atılan ilk süvari, Esved oğlu Mikdad idi. Ardı sıra süvariler peşpeşe gelmeye başladılar. Zerrin Oğul larından Ebu Iyaş ismindeki bir adamın atı vardı. Hz. Pey gamber ona: "Şu atı senden daha iyi bir biniciye versen olmaz mil" dedi. O da: ııbenden daha iyi ata binen bir kimse yok" de mişti. Ama atının üzerinde elli adım gitmeden yere yuvarlanıp düştü. Bunun üzerine atına başkaları bindi. O yağmacı kaçak ları yakalamak için süvariler peşpeşe geliyorlardı. Hz. Peygam ber de beraberindeki süvarilerle birlikte Medine´den çıktı. Yeri ne vekil olarak İbn Ümmü Mektum´u bıraktı. Hz. Peygamber le beraberindeki sahabiler seferlerine devam ettiler ve develeri nin bir kısmını kurtardılar. Kaçak saldırganlardan yakaladık larını da öldürdüler. Hz. Peygamber, sonunda Zi-Kared mıntı-kasındaki dağın eteklerinde konakladı. Arkadan da bir kısım sahabiler gelip kendisine katıldılar. Orada bir gün bir gece kal dı ve sonra Medine´ye döndü. Her yüz kişiye bir deve verdi. Sal dırganlar kaçmakla uğraşırlarken Ebu Zerr Gıfari´nin zevce si, Hz. Peygambere ait bir deveye binerek kaçıp kurtulmuştu. Kurtulduğu takdirde de o deveyi Allah rızası için kesmeyi ada mıştı. Onun bu kararını duyan Hz. Peygamber, tebessüm etmiş ve şöyle buyurmuştu: "Allah seni bu deveye bindirip kurtardığı takdirde bunu boğazlamayı adamışsın. Oysa Allah´a isyan du rumunda ve sahip olmadığın şeyler hususunda adak olmaz. Buı benim develerimden biridir. Onun için sen Allah´ın bereketi ile kendi ailene dön." Bedevilerin saldırılarından birini geri püskürten bu gazve, bu şekilde sona ermiş oldu.