๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 17 Aralık 2009, 17:34:29



Konu Başlığı: Yenilenlere Nasıl Davranmalı?
Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Aralık 2009, 17:34:29
Yenilenlere Nasıl Davranmalı?


Peygamber efendimizin savaşlarında, düşmanın yenik dü şüp teslim olması durumunda, her zaman düşmana karşı tole rans ve merhamet gösterilmiştir. Hz. Muhammed (s.a.v.)in yap tığı savaşlarda mü´minler, sonu teslimiyetle sonuçlanan bir ye nilgiye uğramamışlardır. Çünkü İslam düşmanları, Peygamber efendimizin ve Hulefa-i Raşidin döneminde İslam ordusuna karşı kesin bir zafer kazanmamışlardı. Her ne kadar müslü-manlar Uhud savaşında bozguna uğradılarsa da, teslim olmadı lar. Çünkü teslimiyette zillet vardır. Oysa İslam dini onur ve üstünlük dinidir. Muhammed (s.a.v.)in kumandasındaki mü´minlerin teslim olmaları mümkün değildir. Aksine o bozgun esnasında dahi Peygamber efendimiz, dağılan askerleri topla yarak müşrikleri takip etmek istemiştir. Dağılan askerler bu hususu öğrendiklerinde, ganimet toplamaktan vazgeçip Pey gamber efendimizle birlikte müşriklerin takibine başlamışlardı. Çünkü onlar, Peygamber efendimizin Allah tarafından des teklendiğini bilmekteydiler.

Savaş düşmanın teslim olmasıyla sona erdiğinde, Peygam ber efendimiz, düşmana karşı zalim komutanlar gibi "mağlup olanın vay haline!" demez, aksine adaletle davranır ve düşma nına karşı Muhammedi bir merhamet ve toleransla davranırdı. Peygamber efendimizin Kureyşliler´le yaptığı ve Mekke-i Mü-kerreme´nin İslamiyet ile müslümanlar için fethedilmesiyle so nuçlanan en son savaşında Peygamber efendimiz kendisine ezi yet eden ve ashabına türlü işkenceler yapan, hatta şiddetli ezi yet sebebiyle ashabın bir kısmını öldüren, neticede kendisini de öldürmeye kasteden müşriklerle karşılaşmıştı. Onlar İslami yet´e ve müslümanlara karşı tuzak kurmakta iken, Allah da on ların tuzaklarına karşı tuzaklar hazırlıyordu. Allah, tuzak ku ranların tuzaklarını başlarına geçirendir.

Bu savaşta Peygamber efendimiz müşriklerle ve şirk savaşı nın kumandanı Ebu Süfyan´la karşılaştı. Galip durumda olan Peygamber efendimiz, onların üzerine güven bayrağını çekti ve şunları söyledi: "Ey müşrikler! Ebu Süfyan´ın evine giren, gü ven içindedir. Mescid-i Haram´a giren, güven içindedir. Kendi evine kapanan, güven içindedir."

Şefkatli, güzel ahlaklı ve merhametli bir insan olan Hz. Mu-hammed galip olunca, Mekke-i Mükerreme´nin her tarafına, Kabe´nin çevresine güven bayrağını çekmiş, güvenilirliğini her kese göstermişti. Kureyş topluluğuyla karşılaştığında onlara: "Size ne yapacağımı sanıyorsunuz?!" diye sormuş, onlar şöyle cevap vermişlerdi: "Ali cenab bir kardeş ve ali cenab bir kardeş oğlusun!" Onların böyle demeleri üzerine Peygamber efendimiz kendilerine şöyle teminat verdi: "Ben size Yusuf peygamberin kardeşlerine söylediğini söylüyorum: "Bugün size kınama yok. Bugün Allah sizleri bağışlayacaktır. O, merhamet edenlerin en merhametlisidir. Şimdi gidin, artık serbestsiniz!"

Hz. Muhammed (s.a.v.)in yaptığı nübüvvet savaşından baş ka hangi savaş böyle bir müsamaha ve böyle bir merhametle sona erer?! Resulullah´ta bütün insanlık için, uyulması gereken en güzel örnekler vardır.