> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Son Peygamber > Uyarılar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Uyarılar  (Okunma Sayısı 1105 defa)
19 Aralık 2009, 16:19:38
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 19 Aralık 2009, 16:19:38 »



Uyarılar



1- Bu fıkhı hükümler, ayetin nassmdan ve rivayet tefsirle rinden biri olarak kabul edilen îbn Kesir tefsirinden alınmıştır. Bu hususta fıkıh kitaplarına müracaatta bulunmadık. Bu hü kümlerin neshedilmiş olduklarını söyleyemiyoruz. Çünkü bun ları geçersiz kılan bir nasih´in varolduğunu bilmiyoruz. Ama Kur´an-ı Kerim´de, özellikle fıkhi hükümlerde neshe uğramış bir şeyin olmadığım da söylemiyoruz.

2- Hadisçilerin çoğunun anlattıklarına göre, bu fıkhi hüküm lere esas olan ayet-i kerimeler, Peygamber efendimiz henüz Hudeybiye´den ayrılmamışken nazil olmuşlardır. Ebu Sevr de di ki: Kureyşlilerle sulh anlaşması yapmakta olan Peygamber efendimiz, Hudeybiye´nin aşağı taraflarmdayken bu ayetler kendisine nazil olmuştu. Peygamber efendimiz, Kureyşten müslüman olup kendisine gelecek olanları iade etmek üzere Kureyşlilerle anlaşma yapmış olduğu halde, kadınlar İslami yet´i kabul ederek Peygamber efendimizin yanına geldiklerinde, yukarıdaki ayetler nazil oldu. Müşrik iken müslüman olup Pey gamber efendimizin yanına gelen bu evli kadınların mehirlerini müşrik kocalarına iade etmesi için yüce Allah Peygamber efen dimize emretti. Buna karşın müslüman erkeklerin nikahında bulunan kadınların, müşriklikte kalmaları halinde mehirleri-nin müşrik toplum tarafından geri verilmesi de hükme bağlan mıştı.

3- Bu hüküm, Hudeybiye gazvesinde teşri kılınan yegane hü küm değildir. Bu gazvede Peygamber efendimizin ameliyle sa bit olan diğer birçok hükümler de vardır. Zadül-Mead adlı eserinde Ibn Kayyım, bununla ilgili müstakil bir bahis açmış tır. Şimdi bu bahsi takip edelim:



Diğer Fıkhî Hükümler


ibn Kayyım´ın bu konuda anlattığı hususlardan bazısına işaret edeceğiz:

a- Hacc aylarında umre ihramına girmek sahih ve caizdir/ Bu vakitlerde girilen ihramı, usulüne uygun biçimde devam et tirmek gerekir. Umre için ihrama, mikat dışı yerlerde girmek caiz ise de, afaki kimsenin, bu mikatı geçmeden ihrama girmesi zorunludur. Ancak umre için de olsa, mikatta ihrama girmek daha faziletlidir. Peygamber (sav) efendimiz, Hacc ihramında olduğu gibi umre için de zülhuleyfe denen yerde ihrama girmiş tir.

b- Hacc ya da umre için kesilecek kurbanlıkların bedeninde, bıçak ve benzeri bir aletle çizik ve yarıklar meydana getirmek sünnettir. Bu işaretler, o hayvanların Mekke-i Mükerreme´de kesileceklerini gösterir. Umre için ihrama girilirken kurbanlık hayvanı öne sürmek sünnettir. Peygamber efendimiz umre için kurbanlık hayvanı işaretleyerek öne sürmüştü. Onun kurbanlı ğı, aslında Ebu Cehil´e ait olan ve Bedir gazvesinde ganimet olarak ele geçirilen bir deve idi. Müşrikleri öfkelerinden çatlat mak için, özellikle o deveyi kurbanlık olarak seçmişti. Bu da müşriklerin kabaran öfkelerinin sonuç alamaması dolayısıyla söndüğünü, Allah´ın kelimesinin yüceldiğini gösteriyor. îyi so nun, Allah´tan sakınan takvalı mü´minlere nasib olduğunu is patlıyor. Yüce Allah buyuruyor ki:

"Çünkü Allah yolunda susuzluğa, yorgunluğa, açlığa uğra mak kafirleri kızdıracak bir yeri işgal etmek ve düşmana karşı başarı kazanmak karşılığında´ onların yararlı bir iş yaptıkları mutlaka yazılır. Doğrusu Allah, iyilik yapanların ecrini zayi -

c- Eğer faydası varsa, müslümanlara herhangi bir zarar do kunduracağı düşünülmüyorsa, asıl hedefe ulaşmayı engelleme-yecekse, düşmana karşı gayr-ı müslimlerin de yardımına baş vurulabilir. Zira peygamber efendimiz. Kafir bir kimse olan Uyeyne el-Huzai´nin yardımına başvurmuş, onu Kureyşli müşriklere karşı casus olarak kullanmıştı. Çünkü Uyeyne, du rumlarını çok iyi biliyordu. Onlarla iç içeydi. Peygamber efendi mizin onun yardımına başvurmasında zarar yoktu, aksine fay da vardı. Doğrusu şu ki Uyeyne el-Huza´nin yardımına başvu ran, ilk başta Peygamber efendimiz olmamıştı. Bilakis düşman hakkında peygamber efendimize bilgi sunan, müslümamyla ka-fîriyle tüm Huzaalıların Hz. Muhammed´i sevdiklerini söyle yen, Uyeyne´nin kendisi olmuştu. Bu nedenledir ki Peygamber efendimizle kureyşliler arasında Hudeybiye barışı yapıldıktan sonra Huzaalılar Peygamber efendimizin tarafına geçmiş, onun sorumluluk kapsamına girmişlerdi. Bekr oğulları gibi Kureyş karafına geçmemişlerdi. Kureyşlilerin Huzaalılara karşı Bekro-ğullarma destek olmaları sonucunda da Peygamber efendimiz, Hudeybiye anlaşmasını geçersiz kılmış ve Mekke fethine hazır lanmıştı.

d- İbn Kayyım, Hudeybiye´de ortaya çıkan fıkhi hükümler den birinin de, Devlet başkanının reayasına ve askerlerine, ger çeği bulmak itaatlerini sağlama almak, bir kısmının nasıl ya rarlandırılacağını anlamak ve Allah (cc)in "İş hakkında onlara danış" (Al-i Imran: 159) buyruğuna icabet etmek bakımından danışmasmının müstehab oluşudur. Noksanlıklardan münez zeh olan yüce Allah, mü´min kullarını, "Onların işleri araların da danışma iledir" (Şura: 38) cümlesiyle övmektedir.

Devlet başkanının yönetim hususunda halkın görüşüne baş vurmasını nasslarm zorunlu kıldığı görüşündeyiz. Bu meşvere tin her işte değil de sadece savaşta müstehab olduğu görüşün deyiz.

e- Müşriklerle, fasık, günahkar ve bidatçiler, Allah´ın haram larından birine saygı göstermeyi amaçladıkları bir işi veya asıl itibariyle hak olan bir işi yapmak istedikleri zaman, onların is teklerini yerine getirmek gerekir. Asıl itibariyle hak olan, için de günah bulunmayan sevimli bir işi yapmak isteyen bir kimse nin talebini yerine getirmek gerekir. Böyle birisi fasık veya bi-datçi veya hakka karşı mütecaviz veya müşrik de olsa; hak eh line tecavüze veya günah nedeniyle gayrı meşru bir yardımlaş maya yol açmadıkça isteği yerine getirilir. Bunu farketmek ger çekten ince bir iştir. Çünkü batıla yol açmayacak bir hakkı bi lip tanımak o kadar kolay olmasa gerektir. Bunu ancak iman ehli ve sağlam idrak sahibi kimseler başarabilirler.

f- Harem kelimesi, sadece tavaf yeri olan Mescid´den ibaret değildir. Bilakis Harem; hem tavaf yeri olan Mescid-i Haram´ı hem de Mekke-i Mükerreme´nin çevresini kapsamına alır.

g- Hacc ya da umre için ihrama girdikten sonra mahsur ka lan bir kimse, mahsur kaldığı yerde kurbanını keserek ihram dan çıkar.

h- Sonuçta müslümanlarm yararına olacaksa başlangıçta müslümanlar aleyhinde olan ve açık bir haksızlığı içeren mad deler üzerinde, kafirlerle barış anlaşması yapmak caizdir. Bu durumda iki zarar bertaraf edilmiş olmaktadır. Başlangıçta müslümanlarm tümünün veya çoğunluğunun lehine olmadıysa da Peygamber efendimizle Kureyşli kafirler arasında yapılan barış anlaşması, getirdiği sonuçlar bakımından müslümanlarm yararına oldu. Toplum çıkarına dayalı bir tedbirle de ilgili olsa, sabit ve kesin bir ibadetle de ilgili olsa, Peygamber efendimizin bütün işleri şer´i birer hüküm ifade ederler.

Yapılacak olan iş bir maslahatı ilgilendirmekteyse mü´min olan her erkek ve kadının, yararlı gördüğü hususları açıklama sı veya yapılması zorunlu işe yardımcı olması gerekir. Çünkü bu hemen yapılması gereken dinde nasihat türünden bir iştir. Peygamber (sav) efendimiz buyurmuştur ki: "Din Allah için, Resulü için, Allah´ın kitabı için ve geneli ve özeliyle bütün müslümanlar için nasihattir."

Bu nedenledir ki mü´minlerin anası Ümmü Seleme, Pey gamber efendimizden, işe ilk önce kendisinin başlamasını iste miştir. Peygamber efendimizin kendisinin tıraş olup kurbanını kesmesi durumunda sahabilerinin de kendisine uyacaklarını söylemiştir. Çünkü başkalarını etkileme bakımından davranış, sözden daha etkili olur. Peygamber efendimiz zevcesi Ümmü Seleme´nin tavsiyesine uymakta asla tereddüt göstermedi. Çünkü en çok uyulması gereken şey, Hak´tır, Hakkı söyleyen kimsenin makam ve mevkiine bakmadan sözüne uymak gere kir. Nereden ve kimden gelirse gelsin, Peygamber efendimizin hidayetine tabi olmak mecburiyetinde olduğumuzu bilelim. O temiz, şerefli ve akıllı kadının (Ümmü Seleme) değerini ve hakkını takdir etmeliyiz.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Uyarılar
« Posted on: 26 Nisan 2024, 07:45:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Uyarılar rüya tabiri,Uyarılar mekke canlı, Uyarılar kabe canlı yayın, Uyarılar Üç boyutlu kuran oku Uyarılar kuran ı kerim, Uyarılar peygamber kıssaları,Uyarılar ilitam ders soruları, Uyarılarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes