๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 19 Aralık 2009, 22:51:19



Konu Başlığı: Umretül Kazada Konan Şer´i Hüküm
Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Aralık 2009, 22:51:19
Umretül Kazada Konan Şer´i Hüküm


Şehitlerin efendisi Abdülmuttalib oğlu Hamza´nın kızı Am-mare Mekke-i Mükerreme´de annesi Selma binti Umeys ile be raber ikamet ediyordu. Öte yandan bazı Kureyşliler Huveytib´ı Peygamber efendimize göndererek Mekke´den çıkmasını iste­mişlerdi. Huveytıb ve beraberindekiler Hz. Ali´nin yanına gele rek: "Arkadaşlarına aramızdan çekip gitmesini söyle. Zira ka rarlaştırılan vade sona ermiştir" dediler. Peygamber efendimiz ile Ali çıkıp giderlerken şehitlerin efendisi Hamza´nın kızı Ammare peşlerine düşerek Amca! Amca! diye seslendi, Ali de elinden tutarak onu Fatımatü´z-Zehra´ya teslim etti ve: "Am can kızını alıp korumaya bak" dedi. Sonra Resululiah (s.a.v.)e de şöyle dedi: "Amcamız kızını müşrikler arasında ne diye ye tim bırakalım" dedi. Peygamber efendimiz de Ammare´yi bera berlerinde alıp götürmesine engel olmadı. Sonra Ammare üze rinde üç kişi çekişmeye başladılar. Bunlar Ammare ile özel ilgi leri olan ve onu himaye etme hakkına sahip olduklarını iddia eden kimselerdi. Zeyd bin Harise, Ali bin Ebi Talib ve Cafer bin Ebi Talib, Ammare´yi yanına alıp koruma hususunda daha faz la hak sahibi olduklarını iddia ederek birbirleriyle tartıştılar. Zeyd, Hamza ile kardeş kılınmış olduklarını iddia ediyordu. Gerçekten de peygamber efendimiz Zeyd ile Hamza´yı birbirle rine kardeş kılmıştı. Ali de Hamza´yı din kardeşi bilerek Am-mare´nin, kendisinin kardeşi kızı olduğunu ve kendisinin de Ammare üzerinde vesayet hakkına sahip olduğunu iddia etmiş ti. Onu müşrikler arasından çıkarıp getirdiğinden dolayı velisi nin kendisi olması gerektiğini savunmuştu. Cafer´e gelince o da Ammare´nin amcası kızı olduğunu, ayrıca Ammare´nin teyze-siyle yâni Esma binti Umeys ile evli olduğunu söyleyerek Am mare´yi yanma almak istemişti. Bu üç kişi peygamber efendi mizin hakemliğine baş vurdular. Peygamber efendimiz Amma re´yi Cafer´in yanına almasına hükmetti ve şöyle dedi: "Ey Zeyd sana gelince sen Allah ve Resulünün azatlısısın. Ey Ali sana gelince sen hem yaratılışıma, hem de huyuma benzer bir yaratılış ve huya sahipsin. Ey Cafer sana gelince, Ammare´yi senin yanına alman daha doğru olur. Çünkü sen onun teyzesiy-le evlisin. Kadın teyzesiyle birlikte aynı kocanın nikahı altında bulunamaz. Nitekim halasıyla birlikte de aynı kocanın nikahı altında bulunamaz. Öyle ise Ammare´yi senin yanına alman daha uygun olur." Böyle dedikten sonra Ammare´yi Cafer´in yanına bırakmaya hükmetti. Bu hükmünü verdikten sonra Ca fer sevincinden olmalı, Peygamber efendimizin etrafında tek ayak üstünde sıçrayarak dolanmaya başladı. Peygamber efen dimiz: uNe yapıyorsun ey Cafer?" diye sorunca Cafer şu cevabı verdi: uYa Resulullah! Necaşi, bir kimseyi memnun ettiği za man o kimse sevincinden kalkıp tek ayak üstünde Necaşi´nin etrafında dolanırdı. Ammarede benim süt kardeşimin kızıdır."

Resulullah (s.a.v.) efendimiz, Ammare´yi Saleme bin Ebu Se leme ile evlendirdi. Evlendirinceye kadar onu gözetti.

Bu hikaye, kimsesiz kadın ve çocukları himaye edip besleme konusunda bazı hükümler ifade etmektedir. Şahıslar üzerinde ki velayet konusunu açıklamaktadır. Besleme kadınları evlen dirme hususunda kimin yetkili olduğunu açıklamaktadır. Yine bu hadise, beslemelerin akrabalarının yanında tutulması ge rektiğini ispatlamaktadır. Cafer, Ammare´nin akrabası idi. Ay nı zamanda onun mahremi idi. Çünkü o, süt kardeşinin kızıydı. Zevcesi de Ammare´nin teyzesi idi. Bir kadın teyzesi ile birlikte aynı kocanın nikahı altında tutulamaz. Yine bu hadiseden an laşıldığına göre evlendirme konusunda veli olan kimsenin, ve layeti altında bulunan şahsı evlendirebilmesi için onun akraba sı olması şart değildir. Peygamber efendimiz zü rahmi ve akra bası olmadığı halde Ammare´yi evlendirmişti. Yine bu hadise den anlaşıldığına göre veliler aynı sırada ve mertebede bulun dukları takdirde bunlar arasında en faziletli olan veli, velayeti altında bulunan kimseyi evlendirme yetkisine sahip olur. Ca fer, Ali ve Peygamber efendimiz amca çocuklarıydılar ama bun lar arasında en faziletli olan Peygamber efendimiz olduğuna göre Ammare´yi evlendiren de o olmuştu. Yine bu haberden an laşıldığına göre asebe olan en yakın veli bulunmadığı takdirde ondan bir sonraki mertebede bulunan veli evlendirme işini üst lenir. En yakın asebe olan veli Abbas idi. Çünkü o hem müslü-man, hem de Ammare´nin amcası idi. Diğer veliler Ammare´nin amcası çocuklarıydılar. Şu halde bunlar arasında Ammare´ye en yakın olan veli Abbas´tı. Ancak o ortada mevcut bulunmadı ğından dolayı ondan sonraki veli Ammare´yi evlendirmişti. O veli de Peygamber efendimizdi.