๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 19 Aralık 2009, 16:12:21



Konu Başlığı: Sulh Anlaşmasının Kaleme Alınması
Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Aralık 2009, 16:12:21
Sulh Anlaşmasının Kaleme Alınması


Sulh belgesinin içereceği maddeler üzerinde taraflar ittifak ettikten sonra Peygamber (sav) efendimiz, Hz. Ali´yi çağırdı ve ona: "Bismillahirrahmanirrahim yaz" diye buyruk verdi. Müş riklerin temsilcisi Süheyl bin Amr bu emre itiraz etti ve: "Ben böyle bir şey bilmiyorum. Ama sen Bismike Allahümme diye yaz" dedi. Peygamber efendimiz, Hz. Ali´ye: "Onun dediği gibi Bismike Allahümme diye yaz" emrini verdi. Hz. Ali de onun dediğini yazdı.

Sonra Resulullah (sav) Hz. Ali´ye şöyle yazmasını emretti: uBu, Allah´ın Resulü Muhammed ile Sühely bin Amr´ın üze rinde ittifaka vardıkları anlaşmadır, diye yaz." Süheyl yine itiraz ederek şöyle dedi: "Allah´ın Resulü olduğuna şehadet et miş olsaydım, seninle savaşmazdım. Ama kendi adını ve baba nın adını yaz." Resulullah (sav), Hz. Ali´ye şöyle yazmasını emretti: "Yaz. Bu, Abdullah oğlu Muhammed ile Amr oğlu Süheyl´in, üzerinde ittifaka vardıkları barış anlaşmasıdır. Şöy le ki:

1- İnsanların emniyet ve huzur içinde yaşamaları, birbirleri ne ilişmemeleri için on yıl süreyle savaşmamak üzere;

2- Velisinin iznini almaksızın Kureyşten Muham m ed´e ge lenleri Muhammed´in Kureyşe geri çevirmesi; Muham-med´in yanındakilerden Kureyşe gelenleri Kureyşin Mu ham-med´egeri çevirmemesi üzerine;

3- Aramızda kapalı bir heybe bulunmak, yani düşmanlık ol mamak üzere; aramızda ne hırsızlık, ne de hainlik olmamak üzere;

4- Muhammed´in akd ve ahdine girmek isteyen kimse ona girmekte serbest olmak üzere;

5- Kureyşin akd ve ahdine girmek isteyen kimse ona girmekte serbest olmak üzere muahede ve musalaha yapılmıştır.

Bu barış anlaşması yapılırken şahit olarak bazı müşrikler hazır bulunmuşlardı. Müslümanlardan da Ebu Bekir, Ömer bin Hattab, Ali bin Ebi Talib, Sa´d bin Ebi Vakkas ve Ab-durrahman bin Avf hazır bulunmuştu.

Barış anlaşmasının tamamlanmasından sonra Huzaahlar sıçraşarak: "Biz, Muhammed´in akdine ve ahdine girdik" de diler. Bekr oğulları da sıçraşarak: "Biz, Kureyşin akdine ve ah dine girdik" diyerek Kureyş taraftan oldular.

Anlaşmada yazılı bulunan ve uygulamasını Kureyşlüerin ya pacakları bir şart daha vardı ki, Peygamber efendimiz bu şartı kabul etmişti. Muahedeyi tamamlamak için Kureyşlüer, Pey gamber efendimize şöyle demişlerdi:

"Bu sene Mekke´ye girmeden Medine´ye geri döneceksin. Gele cek yıl arkadaşlarınla birlikte gelirsiniz. Sizin için Mekke´yi bo şaltıp dışarı çıkacağız. Üç gün süreyle Mekke´de ikamet edersi niz. Beraberinizde, yolculara mahsus kınındaki kılıçlardan başka bir silah bulunmasın."

Resulullah (sav) müşriklerin bu zalimce şartına ve getireceği sonuçlara razı oldu. Çünkü o, beraberinde Kureyşlilerin direne-meyecekleri bir ordu bulunmasına rağmen sulh istiyordu. Ku-reyşlilerle savaşacak güce sahip olduğu, onlara karşı haklılığını ispatlayıcı delilleri bulunduğu halde savaşmak istemiyordu. Çünkü o, barışçı bir peygamberdi. İnsanlara hikmetle öğüt ve rir, yumuşaklık ve letafetle halkı imana davet ederdi. Katı yü rekli değildi.