> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Son Peygamber >  Sevgi ile Birlikte Heybet
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sevgi ile Birlikte Heybet  (Okunma Sayısı 1707 defa)
16 Aralık 2009, 18:00:32
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 16 Aralık 2009, 18:00:32 »



Sevgi ile Birlikte Heybet


Cenab-ı Allah, Muhammed (sav) tarafından tebliğ edilen ri-saletini koruma altına almıştı. Bu risalet Peygamber efendimi ze bahşetmiş olduğu heybet sayesinde himaye edilmişti. Pey gamber efendimiz şiddetli eziyetlere ve yapılan alaylara rağ men heybetini koruyarak îslam davetini ve risaletini korumuş tu. Böylece Allah müşriklere, Peygamberini onların alay ve maskaralıklarıyla karşı karşıya bırakmayacağını hatırlatmıştı. Onların alayları ve nübüvvet makamına saldırıları karşısında Peygamber efendimizin caydırıcı ve kesin heybeti ortaya çık mıştı. Bu hususta Peygamber efendimizin heybetinin büyüklügünü açıklayan iki olayı nakledeceğiz. Cenab-ı Allah ona verdi ği sevgi ve rahmetin yanı sıra, büyük bir heybet de bağışlamış tı. Bu iki olayı şöylece Özetleyebiliriz:

1- Iraşlı adamın hikayesi: Muhammed bin îshak, Abdulme-lik bin ebi Süfyan es-Sekafî´den naklederek bu olayı şöyle anla tır:

"îraş´tan bir adam devesine binip Mekke-i Mükerreme´ye gel di. Devesini Ebu Cehil´e sattı. Fakat Ebu Cehil, devenin bedeli ni ödemeyi geciktirdi. îraşlı adanı Kureyşlilerin toplantı yerine gelip durdu. Resulullah (sav)da Kabe´nin bir tarafında otur-maktaydı. Kureyşlilere şöyle dedi: "Ey Kureyş topluluğu! Ara nızda bana, Ebu Cehil´e karşı yardım edecek bir kimse yok mu dur1?! Ben garip ve yolcu bir adamım. Benim hakkımı yedi." Orada oturanlar, Ebu CehiVin Peygamblerimize olan düşman lığını bile bile, alay için ona, Peygamberimizi göstererek: "Şu oturan adamı görüyor musun? Sen ona git! O, ondaki alacağını alıp sana verir" dediler. Adamcağız, Peygamber efendimizin yanına gidip durdu. Başına gelenleri ona anlattı. Peygamber efendimiz kalkıp onunla birlikte yola koyuldu. Kureyşliler, Pey gamber efendimizin, kalkıp îraşlı adamla birlikte gittiğini gö rünce, yanlarındaki birine şöyle dediler: "Şunu takip et. Ne yaptığına bak, sonra gel bize anlat" Resulullah (sav) gidip Ebu CehiVin kapısını çaldı. Ebu Cehil, "Kim o?" diye sorunca Pey gamber efendimiz, "Ben Muhammed bin Abdullah´ım! Dışarı çık" cevabını verdi. Ebu Cehil dışarı çıktı, ama yüzünde bir damla kan bile kalmamıştı. Rengi sapsarı olmuştu. Peygamber efendimiz, ona: "Bu adamın hakkını hemen öde" dedi. Ebu Ce hil de: "Ayrılmayın hemen hakkını getirip Ödeyeceğim" dedi. İçeri girdi. Sonra adamın hakkını getirip ödedi. Bundan soura da Resulullah (sav) efendimiz oradan ayrıldı ve îraşlı adama: "Artık yoluna gidebilirsin" dedi. haslı adam da oradan ayrılıp Kureyşlilerin meclisine geldi ve şöyle dedi: "Allah bu adama hayır versin. Hakkımı alıp Ödedi."Sonra Kureyşliler, takip için gönderdikleri adamın yanına geldiler ve ona "Yazıklar olsun sana neler gördün? Anlat bakalım" dediler. Adam da şu cevabı verdi: "Tuhaf şeyler gördüm. Muhammed, Ebu CehiVin kapısı nı çalar çalmaz, o dışarıya çıktı. Ama adeta bir ölü gibiydi.Mu-hammed, ona: "Bu adamın hakkını öde!" deyince, Ebu Cehil içeriye girdi ve hemen hakkını getirip ödedi."

Bir süre sonra Ebu Cehil de Kureyşiilerin toplantı yerine geldi. Orada bulunanlar şöyle dediler:

hazıklar olsun sana! Şimdiye kadar böyle bir iş yaptığını görmemiştik.´* Ebu Cehil de onlara şu karşılığı verdi: "Bu da ne demek1? Allah´a andolsun ki, Muhammed benim kapımı ça lar çalmaz sesini duydum, ama içim korkuyla doldu. Hemen dışarı çıktım, yanıbaşında damızlık bir deve duruyordu. Daha önce öylesine iri başlı ve uzun boyunlu, büyük dişli bir deve görmemiştim. Allah´a andolsun ki ben; adamın hakkını Ödeme-seydim, o deve beni kesinlikle yiyecekti!"

Öncelikle bu olay, Peygamber efendimizin heybetini göster mektedir. Peygamber efendimiz hakkı yerine getirmek ve batılı altetmek istediği zaman bu heybetini kullanırdı. Ancak Allah´a davet yolunda bu heybetinden her zaman istifade etmezdi. Çünkü o, şefkatli ve merhametli bir kimseydi. Şefkat ve merha met kalpleri inceltir. Heybet ise sürekli kullanıldığı takdirde nefisleri ürkütür ve helake sürükler. Risalet ise kalplerin sü rekli olarak ısındırılmasmı ve yumuşak tutulmasını gerekli kı lar. Cenab-ı Allah bir ayet-i kerimede Peygamber efendimize hitaben şöyle buyurmuştur:

"Allah´ın rahmeti sebebiyledir ki, sen onlara yumuşak dav-randın. Eğer kaba ve katı yürekli olsaydın, çevrenden dağılıp giderlerdi." (Al-i İmran 159)

ikinci olarak bu olay, insanların en beyinsizlerinin ve insan lara karşı en saldırgan olanlarının, onların hukuklarını hiçe sa yanların, topluluk ortasında iken bile çok korkak olduklarını, tek başlarına kaldıkları zaman iyice ürkekleştiklerini, hasımla-rıyla yüzyüze geldiklerinde ise paniğe kapıl-dıklarını ispatla maktadır. Nitekim eziyet ve cefa vermek hususunda aşırı giden yöneticiler, kendilerinin saldırılara hedef olduklarını hissettik leri zaman, çok korkar ve paniğe kapı-lırlar. Saldırganlık, kor kaklıkla bir arada bulunmaz, diye bir şey yoktur. Aksine güçlü kimselerde bulunduğu zaman saldırganlık mutlaka beraberin de korkaklığı da getirir.

2- Abdullah bin Amr bin As´a sordum: "Kureyşlilerin Pey gamber efendimize karşı düşmanlıklarını ortaya koyan en şid detli eziyetlerine bir örnek gösterebilir misin?"

Bana şu cevabı verdi: "Günün birinde Kureyş müşriklerinin önde gelenleri, Kabe´nin yanında Hatim denen kısımda toplan mışlar, Resulullah (sav)den bahsediyorlardı. "Bu adama sab rettiğimiz kadar hiç kimseye sabrettiğimizi hatırlamıyoruz. Bu bizi horladı, atalarımıza sövdü, dinimizi kınadı, birliğimizi parçaladı, tanrılarımızı inkar etti. Artık bu adama karşı hüyük bir saldırının arifesindeyiz!" Onlar böyle konuşurlarken, Resu lullah (sav) aniden çıkageldi. Kabe´ye doğru yürüdü. Hacerü´l-Esved´i istilam ederek tavafa başladı ve yanlarından geçti. Bu sırada ona bazı laflar attılar. Bunlardan duyduğu rahatsızlık Peygamber efendimizin mübarek yüzünden okunuyordu. Yine da yoluna devam etti. Tavafın ikinci turunda, yanlarından ge çerken yine ona aynı laflar atıldı. Aynı şekilde, rahatsızlığı, mübarek yüzünden anlaşıldı. Fakat tavafına devam etti. Üçün cü turda yanlarından geçerken yine aynı laflar atılınca, Pey gamber efendimiz dönüp onlara şöyle dedi: uEy Kureyş toplulu ğu! Duyuyor musunuz? Şunu iyi bilin ki, canımı elinde bu lunduran Allah´a andolsun ki, ben size ölümü getirdim!"

Böyle dedikten sonra onlara tehdikar sözler sarfetti. Orada bulunanlardan hiçbiri başını kaldırıp ona cevap veremedi. San ki başlarının üzerinde bir kuş vardı ve onlar bu kuşu ürkütüp uçurmamak için öylece hareketsiz kalakalmışlardı. Hatta ara larında Peygamber efendimize karşı daha önceleri en şiddetli eziyetlerde bulunanları bile ona şefkat ve merhametle yönele rek şöyle dedi: "Ey Eba Kasım! Sen doğruca yoluna git. Çünkü sen doğru yolda olan bir insansın. Cahil biri değilsin!"

Bundan sonra Resulullah (sav) efendimiz oradan ayrıldı. Er tesi gün yine Kureyşliler Hatim denen yerde toplandılar. Ben de onlarla birlikteydim. Birbirlerine şöyle dediler: "Dün Mu-hammed´e yaptıklarınızı ve onun bize yaptıklarını hatırlıyorsu nuz. O size hoşunuza gitmeyen sözleri söyledi ve siz ona ilişme diniz!"

Bunları söylerken Resulullah (sav) efendimiz yine çıkageldi. Orada bulunanlar topluca ona saldırdılar etrafını kuşatıp şöyle dediler: "Dün şöyle şöyle diyen sendin, değil mi?!" Peygamber efendimiz onların tanrılarını ve dinlerini kötülediği için çok alınmışlardı. Resulullah (sav) efendimiz de onlara şu cevabı verdi: "Evet, bu sözleri söyleyen benim!" Bu söz üzerine Kureyşli müşriklerden biri Peygamber efendimizin yakasına sarıldı. Ebu Bekir araya girip şöyle dedi: "Rabbim Allah´tır, dediği için mi bir adamı öldürüyorsunuz? Yazıklar olsun size!" Ebu Be kir´in böyle demesinden sonra Kureyşliler ondan ayrıldılar ve yollarına gittiler. Doğrusu ben, Kureyşliler´in ona yaptıkları en büyük eziyetin bu olduğunu görmüştüm."

Bu olay da Peygamber Efendimizin heybetli ve medeni cesa ret sahibi bir insan olduğunu ispatlamaktadır.

Onun heybetli oluşu, bu olaydan sonra da müşriklerin ken disine saldırıda bulunmalarına engel olamamıştır. Çünkü hey bet, ilk darbeden sonra kendini gösterir. Nitekim Kureyşli müş rikler, kendisine sataştıkları zaman, onlara karşı durmuş ve gerekli cevabı vermiş ve yüreklerine korku salmıştı. Peygamber efendimizin, heybetiyle onlara karşı direnmesi ve ilk darbeleri ni savması müşrikleri tedbir zorunda bırakmıştı. Ertesi gün ge lip bu tedbir ve planlarını uygulamışlar, yakasına sarılmışlar dı. Bu da Peygamber efendimizin heybetsiz olduğunu göster mez. O kararını verdiği zaman müşrik düşmanlarına karşı cephe almış ve mukavemette bulunmuştu.

Şimdi de, Peygamber efendimizden aşağı derecede bulunan bazı şahsiyetlerin heybetlerim anlatalım.

Hz. Ömer (ra) da heybet sahibi kimselerdendi. Onun heybe ti, suikastlara karşı tedbir almasına engel olmuyordu. Müşrik düşmanları, ondan adeta ürküyorlardı. Bu sebeple onu Öldür meyi planlamışlardı. Özellikle iki kişi, kendilerini onu öldürme ye adamışlardı. Hz. Ömer´in heybeti düşmanlarının ona karşı suikast planları hazırlamalarına engel olamamıştı. Aynı şekil de Peygamber (sav) efendimiz de heybetli olduğu halde, Allah onu Kureyşliler´den ve kötü kimselerin şerlerinden korumuştu. Ona verdiği nefis ve azim gücü sayesinde Peygamber efendi miz, düşmanlarından korunmuştu.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sevgi ile Birlikte Heybet
« Posted on: 16 Nisan 2024, 23:53:41 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sevgi ile Birlikte Heybet rüya tabiri, Sevgi ile Birlikte Heybet mekke canlı, Sevgi ile Birlikte Heybet kabe canlı yayın, Sevgi ile Birlikte Heybet Üç boyutlu kuran oku Sevgi ile Birlikte Heybet kuran ı kerim, Sevgi ile Birlikte Heybet peygamber kıssaları, Sevgi ile Birlikte Heybet ilitam ders soruları, Sevgi ile Birlikte Heybet önlisans arapça,
Logged
20 Ekim 2015, 19:38:30
Melda

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.670


« Yanıtla #1 : 20 Ekim 2015, 19:38:30 »

Selamün aleyküm. Efendimiz herkesin hakkını verirdi. Rabbim kul hakkı yemeyekten korusun. Efendimiz heybetli idi. ama yeri geldğinde.   Risalet Allah'ın peygamberlere bildirdiği şeylerdir.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
20 Ekim 2015, 20:15:55
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #2 : 20 Ekim 2015, 20:15:55 »

Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Peygamberimiz' de (sallallahu aleyhi ve sellem) hem heybet hem de şefkat vardı . Rabbim (celle celalühü) paylaşım için razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

20 Ekim 2015, 21:38:01
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 20 Ekim 2015, 21:38:01 »

Aleykümselam.Rabbim bizleri kul hakkı yemek den,bizleri alı koysun.Peygamber efendimizin yolunda giden ve şefaatine nail olan kullardan olalım inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

26 Aralık 2020, 05:47:00
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.956


« Yanıtla #4 : 26 Aralık 2020, 05:47:00 »

Aleyküm Selâm. Rabb'im bizleri her zaman her konuda Peygamber efendimiz'i kendine örnek alanlardan eylesin..

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes