> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Son Peygamber >  Sayı ve Hesap
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sayı ve Hesap  (Okunma Sayısı 1006 defa)
18 Aralık 2009, 17:16:08
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Aralık 2009, 17:16:08 »



Sayı ve Hesap


Şirkin kumandanı Ebu Süfyan bin Harb, Uhud savaşında müslümanlara karşı böbürlenerek şöyle demişti: "Bugününüz, Bedir gününe karşılıktır. Savaş, kuyu kovası gibi iner, bir de çıkar." O, bu iki savaşın birbirine denk olduğunu sanıyordu. Uhud gününde müslümanların uğradığı hasarın, Bedir günün de müşriklerin uğradığı hasarla birbirine eşit olduğunu düşü nüyordu. Ama bu ikisi eşit miydi?

Sayı ve hesap, buna kesin hükmü ve cevabı veriyor: Bedir gazasında müşrikler 70 ölü ve bir o kadar da esir vermişlerdi. O günde yüzüstü düşüp yenik vaziyette gerisin geri kaçmışlar dı, islam´ın kılıçları kafalarının üzerinde şakırdamıştı. Fakat Uhud gazasında müslümanlar, müşriklerin Bedir günündeki durumlarına düşmüşler miydi? Buna evet demek mümkün de ğil. Çünkü Uhud gazasında müslümanlar tek esir bile verme mişlerdi. Yine bu gazada müşriklerden yirmi iki kişi Ölmüştü. Bedir´de esir alınıp serbest bırakılmış olduğu halde, Hz. Pey gamberin aleyhinde bulunmama sözü karşılığında fîdyesiz ola rak serbest bırakılan Ebu Azze el-Cemhi, bu gazada müslü­manlar tarafından yine esir alınmıştı.

Bedir gazasında esir alındığı halde, yoksulluğundan ve çoluk çocuğunun kalabalık olmasından dolayı Hz. Peygamber ona acıyıp fîdyesiz olarak serbest bırakmıştı. Ayrıca islam aleyhin de konuşmama şartını da ileri sürmüştü. Fakat o, bu şartını unutmuş, müslümanların aleyhine düzenlenen tertiplerin safında müslümanlara karşı gelmişti. İyiliğe iyilikle ve kötülüğe ceza ile karşılıkta bulunmayı prensip haline getiren Hz.Pey­gamber, yine serbest bırakılmasını isteyen Ebu Azze´ye: "Ya naklarını silip Muhammed´i iki kez aldattım dedirtmemek için seni serbest bırakmam! Mü´min aynı delikten iki defa sokul-maz\" buyurdu ve sonra öldürülmesini emretti. Mü´minlerin, müşrikler elinde esirleri yoktu. Çünkü mü´minler geri dönüp kaçmamış, hezimete uğramamışlardı. Bu nedenle de müşrikle rin kılıçları, kafalarının üzerinde şakırdamamıştı. Her ne ka dar savaşın ikinci devresinde arkadan kuşatılmış ve çembere almmışlarsa da, müşrik saflarını yararak yükseğe çıkmış ve kendileri için uygun bir yer seçmişler, savaşın seyrini kendi lehlerine çevirmişlerdi. Öyle ki, müşrikler, zaferi elden kaçır dıklarını düşünmeye başlamışlardı. İkinci günde müslüman as kerler, müşrikleri takibe başlamışlardı. Her ne kadar yaralan-mışlarsa da, yenik düşmemişlerdi. Çünkü onlar, Allah yolunda savaşmaktaydılar. Müşrikler mü´minlerle aynı seviyede değil dirler. Dolayısıyla bu karşılaştırma sonucu, müslümanların müşriklere daha üstün olduklarını görürüz. Mü´minlere isabet eden yaralar ve darbeler hezimet sayılmaz. Nitekim büyük ku mandan Mahmud Şid Hattab, Uhud savaşını değerlendirir ken şöyle diyor: "Ordunun yüzde onunun kaybedilmesi, fakat diğerlerinin dimdik ayakta durarak düşman saflarını yarması ve galibiyete ulaşması, kisinlikle hezimet sayılmaz. "Nitekim Cenab-ı Allah´ın da buyurduğu gibi, bu ancak bir darbe ve yara idi: "Eğer size (Uhud´da) bir yara dokunduysa, o topluluğa da (Bedir´de) benzeri bir yara dokunmuştur. O günler... (Evet) on ları biz insanlar arasında çevirip duruyoruz."(Al-i Imran: 140)

Savaşın nöbetleşe olması sadece yenilgi ve galibiyet husu sunda değildi. Aynı zamanda askerlere isabet eden darbelerde de savaş nöbetleşe olmuştu. Bedir´de müşrikler hezimete uğra mışlardı. Uhud´da müslümanlara aynı şekilde bir darbe vura-mamışlar, hatta sonuçta firariler gibi kaçmaya başlamışlardı.

Uhud´dan İbret Almak

Bütün bu olup bitenler karşısında Uhud´dan alınması gere ken bazı dersler vardır. Uhud´da yapılan bazı yanlışlıklar vardı ve bu yanlışlıklar dolayısıyla müslümanlar darbe yemişlerdi. Nitekim müşrikler de Bedir´de aynı şekilde darbe yemişlerdi. Ama onların yedikleri darbe, müslümanlarınkine nisbetle daha şiddetliydi. Çünkü onlar bunun sonucunda hezimete uğramış lardı.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sayı ve Hesap
« Posted on: 26 Nisan 2024, 10:38:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sayı ve Hesap rüya tabiri, Sayı ve Hesap mekke canlı, Sayı ve Hesap kabe canlı yayın, Sayı ve Hesap Üç boyutlu kuran oku Sayı ve Hesap kuran ı kerim, Sayı ve Hesap peygamber kıssaları, Sayı ve Hesap ilitam ders soruları, Sayı ve Hesapönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes