> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Son Peygamber > Putperestlik Döneminde Bile ALLAH´ı Unutmadılar
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Putperestlik Döneminde Bile ALLAH´ı Unutmadılar  (Okunma Sayısı 1952 defa)
05 Aralık 2009, 23:04:47
Gül_i RaNa

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 93


Site
« : 05 Aralık 2009, 23:04:47 »




** Putperestlik Döneminde Bile ALLAH´ı Unutmadılar **

Araplar puta tapmayı çok ileri aşamalara götürdüler. Öyle ki put, onların idraklerinin ve akıllarının bir parçası haline geldi. Taşlardan medet umar oldular. Taşların ve putların kendi sorula rına cevap vereceklerini ve dilediklerini yerine getireceklerini sanmaya başladılar. Ama bununla birlikte, şu kainatı yoktan ya ratan yüce ALLAH´ı unutmadılar. Nitekim bu durumu ALLAHü Teala şöyle anlatmaktadır: "Andolsun onlara: ´Gökleri ve yeri kim yarat tı?´ diye sorsan mutlaka: ´ALLAH´ derler."

(Lokman: 25)

İşte bu noktada Roma ve Yunan putperestliği, Arap putperestli ğinden ayrılmaktadır. Çünkü, Arap putperestliğinde ALLAH´a iman vardır. Her ne kadar tevhid şeklinde olmasa bile, Araplar ALLAH´a inanırlardı ama bunun yamsıra başka varlıklara da inanırlardı. Romalılarla Yunanlılar´a gelince, hulul akidesi onlarda yaygın va ziyette idi. Onların putperestliğinde ALLAH inancından eser yoktu.
Bu ayrılığın asıl faktörü Araplar´da İsmail ve İbrahim peygam berlerden gelen tevhid inancının mevcut olmasıydı. Hz. İbrahim ve Yakub´un kendi çocuklarına yaptığı vasiyetin kalıntısı, varlığı nı hala devam ettirmekteydi. Nitekim bununla ilgili olarak Cenab-ı ALLAH şöyle buyurmaktadır: "ibrahim de bunu kendi oğullarına vasiyet etti, Yakub da: " Oğullarım, ALLAH, sizin için o dini seçti. Bundan dolayı sadece müslümanlar olarak ölünüz (dedi)."

(Bakara: 132)

Roma ve Yunan putperestliği ile Arap putperestliği arasındaki farklılığın ikinci sebebi de şuydu: Araplar Kabe´ye ve Beyt-i Ha-ram´a saygı gösterirlerdi. Çünkü Kabe, kendilerine ataları İbra him peygamberden miras kalmıştı. Putperest olmakla birlikte, Kabe´de İbrahim peygamberden kendilerine kalmış dini bir miras vardı. Örneğin Kabe´ye saygı gösterir, onu tavaf eder, hac ve umre ibadetlerini yapar, Arafat´ta, Müzdelife´de vakfede bulunurlar, kurban keserlerdi. Aslında olmayan şeyleri içine katmakla birlik te hac ve .umre için tehlil ve tekbirler getirirlerdi. İbn İshak, "Siret" adlı eserinde der ki: Kureyşliler´in Kinane koluna mensup kimse ler, tehlil getirirken şöyle derlerdi: "Lebbeyk ey ALLAH´ım! Senin emrine itaat ederiz. Senin ortağın yoktur. Ancak kendisine ve elin de bulunan şeylere sahip olduğun bir tek ortağın vardır." Telbiye getirerek ALLAH´ı birler, sonra da putlarım O´na ortak kılarlardı. Putlarının mülkiyet ve idaresini ALLAH´a bırakırlardı. Bununla ilgili olarak Cenab-ı ALLAH, Peygamber efendimize şöyle buyurmuş tur: "Onların çoğu ALLAH´a, ancak O´na ortak koşmuş kimseler ola rak iman ederler."

Araplar ALLAH´a iman ile putlara imanı birleştirmeye çalıştıkla rından dolayı, putlara olan imanları, Romalılar´m putlara olan imanı gibi güçlü ve yaygın olamadı. Özellikle onlar, Peygamber efendimizin risaletle görevlendirilişinden Önceki zamanlarda bu durumdaydılar. Putlara olan inançları sağlam olmadığı gibi, Al lah´a olan imanları da sahih değildi. Çünkü Cenab-ı ALLAH´a olan iman, ancak onun birliğine inanma durumunda tahakkuk eder ve hiç kimseyi zatı, yaratması, tekvini, ibadeti hususunda O´na ortak koşmama durumunda tahakkuk eder. Kısacası, ibadet yapılacak sa sadece bir ve tek olan ALLAH´a yapılmalıdır ki, sahih iman tahak kuk etsin.

Onların ALLAH´a imanla puta imanı birleştirme çabalarına işaret eden husus şudur: Onların puta olan imanları kuvvetli ve kalpleri ne yerleşik durumda değildi. Aksine putperestlik inançları husu sunda da tereddüt içindeydiler. Bu alandaki inançları belirli bir is tikrara kavuşmamıştı. Kalplerinde bu inanç dolayısıyla huzur ve sükûnet yerleşmemişti. Akılları da bu konuda istikrar bulmamış tı. Bulması da mümkün değildi. Çünkü, bir avuç toprağı, ya da bir parça taşı alıp ortaya koyuyor ve onu kendilerine mabud ediniyor lardı! Gündüzün başlangıcında ve gecenin yakın bir kısmında ona tapıyorlardı. Ancak onun yaratıcı olmadığına, aksine yaratılmış olduğuna da kesin bir şekilde inanıyorlardı.

Putperestliğin son zamanlarında putların gücü azalmıştı. Arap-lar´ın putlarla ilgili düşünceleri o kadar zayıflamıştı ki, bu putlar kendi elleriyle çelişecek, ya da onları istikrar bulmayan bir duru ma sokacak faktörleri de beraberlerinde getirmişlerdi. Bu putlar kendi varlıklarıyla birlikte zayıflık ve merdudiyet etmenlerini de taşımaktaydılar. Ama kör taklit uğruna Araplar yine de bunlara tapmaktaydılar. Kör taklit, aklın ve idrakin yolunu tıkamıştı.

Kalplerde imandan eser yoktu

Anlatmak istediğimiz şudur; O zaman kalpler ve akıllar bom boştu. İnsanlar içlerindeki bu boşluğu dolduracak bir şeye ihtiyaç hissediyorlardı. Siyaset adamlarının da ifade ettikleri gibi, uzakdoğuda herhangi bir şeye iman yoktu. İnsanlara hükmeden şey, vehimlerden ve kuruntulardan ibaretti. Vehim ve kuruntular bir kalbe yerleşince artık o kalp, varlığım koruyamazdı. Ancak aklın hakem olduğu ve selim düşüncenin otoritesine boyun eğen nefis ler ve kalpler, varlıklarım devam ettirebilirlerdi. Vehim ve ku runtular akla mukavemet edecek gücü kendilerinde bulamazlar. Vehimler, his gibidirler. Güneş ışığı ortaya çıkınca yok olup gider ler. Aynı şekilde akıl da, vehimleri yok edip götürür, idraklerdeki bulanıklığı giderir.

Hindliler şiddetli bir vehmin egemenliğine girmişlerdi. Sosyal bir zulmün baskısı altındaydılar. Artık varlıklarını sürdürecek halde değillerdi. İranlılar arasında da, insanlığı yok edici tahrip kar mezhepler zuhur etmişti. Bu mezhepler İranlılar´ın kökünü kazıyordu. Ahlaklarını yıkıyordu.

Romalılar´la onların zulümleri altında bulunanlar, inançlarını yitirmişlerdi. İnançlarını bırakıp kendi uydurdukları Hıristiyan putperestliğini kendilerine din edinmişlerdi. Ama bu putperest lik ile kalplere iman yerleşemezdi. Nihayet bu durum miladi 6. yüzyıla kadar devam etti.

İnançsızlık sadece fızikötesine özgü değildi. Bütün insani ve ahlaki değerleri kapsamına almıştı. Nitekim ibadet ve uluhiyet alanında da inançsızlık görülmekteydi. O zamanlarda sağlam bir ahlak mevcut değildi. Her millet, diğerine düşmanca nazarlarla bakmaktaydı. Ahlaki düşünce sadece aynı ülkenin vatandaşları arasında cereyan eden muamelelere mahsus olmuştu. Milletlera rasında genel anlamda ahlaki düşünceye riayet edilmiyordu. Fi lozoflar bile kendi milletlerinden başka milletlerin haklarını gö-zönünde bulundurmuyorlardı. Örneğin Eflatun, Yunanlılardan başka milletlere mensup kimseleri barbarlar olarak görüyordu. Bir kimse, vatanından uzak bir başka milletlere mensup bir kim seyi yakaladığında onu köle edinirdi. Eflatun´un kendisi bile köle olarak yakalanmış, nihayet fidye vererek kendini kurtarmıştı. Uluhiyete olan iman ortadan kalktığı gibi, insani değerlere olan inanç da kaybolu vermiş ti. Kalplerdeki iman boşluğunu doldura cak birisi gerekliydi. Alemlerin Rabbi ALLAH´ın elçisi Muhammed (sav)´e ihtiyaç vardı. Dünyanın ortasında durup, dünyalıları ilk nübüvvet toprağına davet edecek birinin ortaya çıkması gereki yordu.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 06 Aralık 2009, 17:32:05 Gönderen: Gül_i RaNa »
Kayıtlı

" Varlığının Kaç Bahara Bedel Olduğunu BİLMEYENLER     Yokluğunu NEREDEN Bilsinler EFENDİM "
Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Putperestlik Döneminde Bile ALLAH´ı Unutmadılar
« Posted on: 16 Nisan 2024, 16:56:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Putperestlik Döneminde Bile ALLAH´ı Unutmadılar rüya tabiri,Putperestlik Döneminde Bile ALLAH´ı Unutmadılar mekke canlı, Putperestlik Döneminde Bile ALLAH´ı Unutmadılar kabe canlı yayın, Putperestlik Döneminde Bile ALLAH´ı Unutmadılar Üç boyutlu kuran oku Putperestlik Döneminde Bile ALLAH´ı Unutmadılar kuran ı kerim, Putperestlik Döneminde Bile ALLAH´ı Unutmadılar peygamber kıssaları,Putperestlik Döneminde Bile ALLAH´ı Unutmadılar ilitam ders soruları, Putperestlik Döneminde Bile ALLAH´ı Unutmadılarönlisans arapça,
Logged
18 Nisan 2014, 17:54:38
Burcu 8D

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 1.332



« Yanıtla #1 : 18 Nisan 2014, 17:54:38 »

zaten ALLAHA inanmak isteyenin içi dışı bellidir . Biz çok şanslıyız ki müslüman doğduk .Zaten onlarda şanslılarmış ki Hz. MUHAMMED onlara kurtarıcı olmak için geldi.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Ne kadar acıdır insanın teselliyi sigara da araması. Çok mu zor elini semaya kaldırıp yalvarması!
18 Ocak 2015, 23:48:41
Derya 7/B

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 285


« Yanıtla #2 : 18 Ocak 2015, 23:48:41 »

Allah'a inanmak istiyen bellidir zaten,biz bu dönemde gerçekten şanslıyız ki müslüman olarak doğduk.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
19 Ocak 2015, 02:17:28
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« Yanıtla #3 : 19 Ocak 2015, 02:17:28 »

s.a.. , insan akillidir ama aklini kullanabilirse körelmis zihniyetinin esiri olursa hakikatlerden gönlünü gözünü çevirir..Elbette bizler sansliyiz hazira konduk gibi birsey elhamdulillah müslümaniz bunun için her an sükür halinde olsak yeridir..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

19 Ocak 2015, 07:42:13
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.663


Site
« Yanıtla #4 : 19 Ocak 2015, 07:42:13 »

Ve aleykümüsselam ve rahmetüllahi ve berakatüh, Mekkeliler müşrikler en büyük ilahın Allah ( Celle Celalühü ) olduğuna inanıyorlardı.  Zaten onların sapıklığı Rabbın (hüküm verenin) Allah (Celle Celalühü ) olduğuna inamıyorlardı.İşte onları sapıklığa götüren bu idi.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes