๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 16 Aralık 2009, 23:24:09



Konu Başlığı: Peygamberimizin Hicretinden Önce Meydana Gelen Bir Olay
Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Aralık 2009, 23:24:09
Peygamberimizin Hicretinden Önce Meydana Gelen Bir Olay

Hicret, Kureyşliler tarafından meydana gelen bir olayın he men ardından gerçekleşmiştir. Siyer yazarlarının çoğu, hicretin sebebinin bu olay olduğunu sanmışlardır. Bunlara göre hicret, bu sebepten dolayı gerçekleşmiştir. Oysa hicret, daha önceden, kararlaştırılmış bir iş ve muhkem bir düzenlemeydi. Kutlu ve yüce Allah şöyle buyurmuştur: "inkar edenler, tutup bağlamak, Öldürmek ya da (yurtlarından) çıkarmak için sana tuzak kuru yorlardı. Onlar tuzak kurarlarken Allah da tuzak kuruyordu. Allah, tuzak kuranların en iyisidir. (O, kendisine karşı tuzak kuranların tuzaklarını başlarına geçirir)." (Enfal:30)

Onlar kendi taraflarında plan ve tuzak kuruyorlardı. Ama Allah da onlara karşı bir plan kuruyor ve tuzaklarını başlarına geçiriyordu. Peygamberini bu planı uygulamaya yöneltiyordu. Bu plan, hicretti. Müşriklerin plan ve tuzakları, yukarıdaki ayet-i kerimede özet olarak anlatıldı. Şöyle ki:

Müşrikler, Muhammed (sav)e tabi olanların bir araya gel mek ve müşrikliğe karşı direnen bir güç oluşturmak amacıyla Medinelilerle birleşmek ve nihayet kendilerine saldırmak için Mekke´den çıkıp Medine´ye göç ettiklerini görüyorlardı. Şüphe siz ki müşrikler, Muhammed (sav) ile ona tabi olanların en azılı düşmanlarıydılar. Öyleyse bu kuvveti onlara karşı kullanmak gerekiyordu, iş tehlikeli boyutlara varmadan ve müslümanlar amaçlarına ulaşmadan tedbir almak gerekiyordu.

Hz. Muhammed´e tabi olanlar hicret etmiş, Mekke´de sadece köle ve güçsüz müslümanlar kalmıştı. Muhammed (sav) ise he nüz Mekke´de, aralarında bulunmaktaydı. O baş, diğerleri ona tabi idiler. Onun üstesinden gelseler, amaçlarına ulaşmış ola caklardı. "Siret" adlı eserinde Ibn îshak der ki: "Kureyşliler, Rasuluüah (sav)ın kendilerinden ve hemşehrilerinden başka taraftar ve arkadaşlarının bulunduğunu, sahabilerinin de bu yeni taraftarların beldesine göç ettiklerini görünce müslüman-ların yeni bir diyara ve yeni bir güce sahib olduklarını anladı lar. Rasulullah (sav)in bu yeni güç ve taraftarlarıyla karşıları na çıkacağından korktular. Kendileriyle savaşmak için, Medi-nelilerle güç birliği ettiğini anladılar. Dar´ün-Nedve´de toplan­dılar. Orası, Kusayy bin Kilab´ın eviydi. Kureyşlilerin yönetim merkeziydi. Önemli işlerini mutlaka orada karara bağlarlardı.

Kureyş büyükleri Dar´ün-Nedve´de toplandılar. Necid´li bir adam da gelip toplantılarına katıldı. Onun İblis olduğunu söy leyenler de olmuştur. Bu adam îblis olmasa bile, ondan geri kalmazdı.

Aralarında Hz. Muhammed (sav)in durumunu görüştüler. Bazıları şöyle diyordu: "Şu adamın (Muhammed´in) neler yap tığını gördünüz. Korkarız ki, yeni bulduğu taraftarlarıyla gelip bize saldırır! Gelin de onun hakkında bir karara varalım". Bunun üzerine bir kısmı şöyle dedi: "Onu demire vurup hapse delim. Kapıyı da üzerine kilitledikten sonra, kendiliğinden öl sün."

Necid´li ihtiyar dedi ki: "Hayır, bu görüşünüz uygun değil dir. Eğer siz onu, dediğiniz gibi hapsedecek olursanız, bu iş ar kadaşları tarafından duyulur ve; onu elinizden çekip alırlar. Onun propaganlarına kapılarak çoğalırlar ve bu işte sizi mağ-lub ederler! Onun için bu görüşünüz uygun değildir!" Bir başka sözcü şöyle dedi: "Onu aramızdan, memleketimizden sürüp çı karırız. O, aramızdan çıksın da, nereye giderse gitsin, bizi ilgi lendirmez. Aramızdan ayrılıp gittikten sonra, biz de ondan kurtulmuş oluruz, işlerimiz düzelir; eskiden olduğu gibi güzel güzel geçinir gideriz." Necid´li ihtiyar bu Öneriyi de yerinde bul mayıp şöyle dedi: "Hayır! Bu görüş de uygun değildir. Onun güzel konuşmasının, tatlı ifadelerinin ve getirmiş olduğu şeyle rin adamların gönüllerine hakim olduğunu görmemişsiniz! Vallahi siz bu dediğinizi yapacak olursanız. Onun Arap kabile leri arasına girerek, sözleriyle onlara hakim olup kendilerini peşine takmayacağından, onlarla birlikte üzerinize yürüyüp si zi memleketinizden uzaklaştırmayacağından, işinizi elinizden almayacağından, size istediğini yapmayacağından emin ola mazsınız! Onun için, başka bir çare düşünün!"

Ebu Cehil: "Ben, onun hakkında sizin hiç düşünmediğiniz, bundan sonra da düşünemeyeceğiniz bir tedbir düşündüm!" de di. "Ey Eba Hakem, nedir o?" diye sordular. Ebu Cehil, fikrini şöyle açıkladı: "Benim düşünceme göre, aramızda her kabile den güçlü kuvvetli, şerefli soylu, birer delikanlı ayıralım. Sonra onlardan her birine keskin birer kılıç verelim. Onlardan hepsi birden onu bir vuruşla -tek adam vurmuş gibi- Öldürürler. Biz de ondan kurtulmuş, rahata kavuşmuş oluruz. Delikanlılar bu nu yapınca, onun kanı, bütün kabilelere dağılmış olur. Abdü-menaf oğulları da, bütün kabilelerle savaşmayı göze alamaz ve buna güç yetiremezler. Öyle olunca da diyet ödememize razı olurlar. Biz deAbdü menaf oğullarına onun diyetini öderiz."

Necidli ihtiyar bu öneriyi benimsedi: "İşte söz, şu adamın söylediğidir. Bu öyle münasip bir görüştür ki, onun üstünde daha isabetli bir görüş bulunacağını sanmıyorum!"

Ebu Cehil´in görüşü üzerinde karar kılıp dağıldılar. Bu top lantıda müşriklerin aldıkları karar, Allahü Teala tarafından peygamberine bildirildi ve o gece, yatağında yatmaması emre dildi.



Konu Başlığı: Ynt: Peygamberimizin Hicretinden Önce Meydana Gelen Bir Olay
Gönderen: Ceren üzerinde 11 Şubat 2021, 02:30:38
Esselamu aleyküm.binler salatu selam peygamber efendimizin üzerine olsun inşallah.rabbim razı olsun paylaşım dan kardeşim...


Konu Başlığı: Ynt: Peygamberimizin Hicretinden Önce Meydana Gelen Bir Olay
Gönderen: Mehmed. üzerinde 11 Şubat 2021, 12:28:02
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimiz in yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Peygamberimizin Hicretinden Önce Meydana Gelen Bir Olay
Gönderen: Sevgi. üzerinde 12 Şubat 2021, 00:45:58
Aleyküm Selâm. Rabb'im bizleri Peygamber efendimiz'in yolundan gidenlerden eylesin inşaAllah