๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 14 Aralık 2009, 15:49:09



Konu Başlığı: Peygamberimiz Rahiplerin, Kahinlerin ve Yahudi Bilginlerin Haberlerine Kulak Ver
Gönderen: Sümeyye üzerinde 14 Aralık 2009, 15:49:09
Peygamberimiz Rahiplerin, Kahinlerin ve Yahudi Bilginlerin Haberlerine Kulak Veriyor muydu?


Hz. Muhammed (sav), Mekke-i Mükerreme´de yaşıyordu. Bu rada yaşayanların çoğu da yazma bilmeyen kimselerdi. Peygam ber efendimiz de, Mekkeliler gibi, okur yazarlıkla ilgisi olmayan birisiydi. İlim meclislerinde oturmaz, bir öğretmenin önünde diz çökmezdi.rHer ne kadar bazı Mekkeliler okuma yazmayı biliyor ol salar da, Peygamber efendimiz ilim tahsili yoluna gitmemişti. Yalnız ahlaki sağlamlığı, idrakinin putperestlikten uzak kalması gibi bazı meziyetleri vardı ki, bu meziyetleri sayesinde Mekkeli-lerden üstün olmuştu. Putlardan tiksiniyor, onlara bağlanmıyor, onlar üzerine yemin etmiyordu. Ama kavmine karşı da düşmanca davranmıyor, onları sevmediğini açığa vurmuyordu. Aksine seve cen ve iyi ilişkiler içinde bulunan bir kimseydi. Kavminin gittiği yanlış yolda gitmese de, onlarla tartışmıyor, onlara karşı nefret ve kinini açığa vurmuyordu.

En çok öğrenmek istediği din, ibrahim peygamberin diniydi. Çünkü o dinin izleri Mekkeliler arasında görülmekteydi. Bazı kı sımları tahrife uğramış olsa bile, İbrahim peygamberin dininin bir kısmı Mekkeliler arasında revaçtaydı. Örneğin, yanlış şekilde bile olsa, Hac ibadetini eda ediyorlardi. İbrahim peygambere mensup bir kavim olmakla övünüyorlardı. Peygamber efendimiz de onun kendilerinin atası ve Allah tarafından gönderilen bir pey gamber olduğunu biliyordu. Muhammed (sav), putlara tapmayı terk etmekle birlikte, İbrahim peygamberin rabbinden getirmiş olduğu emirleri öğrenmek istiyordu. Çünkü o, rabbinin bir ve tek, hiçbir şeye muhtaç olmayan, doğmayan ve doğurulmayan Allah olduğunu biliyordu. Musa, İsa, Davud ve Süleyman peygamberler hakkında da bilgi edinmek istiyordu. Özellikle bunlar, bir pey gamberin geleceğine dair ince ifadeler kullanmışlar, onun Mek ke´deki Faran dağlan arasından zuhur edeceğini müjdelemişler di. Nitekim bu müjdeler, onların kitaplarında da yeralmaktaydı. Yahudilerin kitapları tahrife uğradıktan ve kendileri de Allah ta-rafindan gönderilen mesajların bir kısmım unuttuktan sonra bi le, böyle bir peygamberin geleceğini biliyorlardı. Mekkeliler de bu konulardan bahsediyorlardı. Ama Muhammed (sav) onların yan larında bulunurken bu konulara değinmiyorlardı. Küçük yaşlar da Rahip Bahira ile buluştuğunda, rahibin söyledikleri, Mekkeli-lerin peygamber efendimize anlattıkları, tarihen sabit değildir. İkinci kez Şam taraflarına gittiğinde de Rahip Nastora ondan si tayişle bahsetmiş, onun peygamber olacağını söylemişti, ama o yanlarında oturmaktayken bu konudan bahsetmemişti. Bekle nen bir peygamberin geleceğine dair konuşmalar Mekkelilerin arasında cereyan ediyordu. Fakat o, bu konularla ilgilenmiyordu. O, hayatının baharındayken rızık temini için uğraşmaya başla mıştı. Gençliğinin ilk yıllarında ticaretle meşgul olmuştu. Daha sonra geçimi rahatladığında kendini ibadete vermişti. Aylarca, gecelerce uzlete çekilmiş ve tefekküre dalmıştı. Kendisini yara tan yaratıcıyı düşünüyor, kainatı yoktan vareden Allah´ın zatı üzerinde düşünüyordu. Fakat Franklar´m kitapları, Peygamber efendimizin bi´setten önce yahudilerin haberlerim araştırdığını ve yahudi alimleriyle hıristiyan rahiplerinin konuşmalarına ku lak verdiğini iddia etmektedirler. Bu iddialarıyla onlar iki hususu ortaya atmaya çalışmaktadırlar:

1- Güya Muhammed (sav), yahudilerle hıristiyanlann öğretile rine dayanarak putlara tapmaktan uzak durmuştur. O kendi mantığı ve fıtratıyla bu doğru yola girmemiştir. O, İbrahim pey gamberin dininin kalıntılarına uyarak putlardan uzak durmuş değildir! Bu iddiayı ortaya atmakla onlar, Peygamber efendimizi, Zeyd bin Amr ile Varak bin Nevfel´den daha aşağı bir şahsiyet ola rak tasvir etmek istemişlerdir. Oysa kendisinin Lat ve Uzza´dan daha 12 yaşındayken nefret ettiği, Rahip Bahira´nm haberlerinde anlatılmaktadır.

2- Güya Kur´an-ı Kerim, peygamberlerin haber ve kıssalarını Tevrat ve İncil´den almıştır! Kur´an´daki bu bilgiler, Allah tarafin-dan gönderilen vahiyle değil de, sanki diğer kitaplardan iktibas yoluyla elde edilmiştir! Halbuki Kur´an-ı Kerim1 deki peygamber le ilgili kıssalar, içinde şüpheye mahal kalmayacak kadar doğru ve gerçektir. Diğer kitaplardaki kıssalar ise tahrife uğramıştı. Ör neğin diğer dinlerin kitaplarında Lut peygamberin sarhoş oldu ğu, kızlarıyla zina yaptığı; Davud peygamberin de, ordusundaki komutanlardan birinin karısıyla zina yaptığı iddia edilmektedir ki, bunlar Kur´an-ı Kerim´de yeralmayan yalanlardır.

4 Bazı iyi niyetli yazarlar bu yalancıların iddialarına kanmışlar, bunların art niyetli olduğunu anlayamamışlardır.

Biz bütün bunları bir yana bırakarak Peygamber efendimizin haberlerini, vehimlerden uzak olan sağlam siyer kitaplarından anlamaya çalışacağız. Böylece doğru bir senede ve sağlam tarihi olaylara dayanmadan, kasıtlı bilgiler verenlerin yazdıklarını çü rütmüş olacağız. Peygamber (sav) efendimizin rahiplerle ve yahu-di alimlerle bir ilişkisi olmadığı, onun, kahinlerin haberlerini tas dik etmediği böylece ortaya çıkmış olacaktır. Bi´setten sonra, ka hinlerin haberlerine kulak vermekten insanları menettiği anlaşı­lacaktır. O, kahinlerin seci´lerini hoş görmüyor, onların sözlerini nakledenleri yalanlıyordu.



Konu Başlığı: Ynt: Peygamberimiz Rahiplerin, Kahinlerin ve Yahudi Bilginlerin Haberlerine Kulak Ver
Gönderen: Ceren üzerinde 23 Şubat 2021, 02:07:56
Esselamu aleyküm.rabbim razı olsun paylaşım dan kardeşim...