๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 19 Aralık 2009, 23:25:32



Konu Başlığı: Mekke´nin Bazı Taraflarında Görülen Çarpışmalar
Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Aralık 2009, 23:25:32
Mekke´nin Bazı Taraflarında Görülen Çarpışmalar


Rasulüllah (s.a.v.) savaşmayı yasaklamış ama savunmayı yasaklamamıştı. Anlatıldığına göre Mekke halkı barış ve esen liğe razı olmuş, bu hususta peygamber efendimize güven duymuşlardı. Ancak cahiliyetleri üzerinde kalıp iman sevgisini tad-mayan, ya da içlerinde gizli kin yahut intikam arzusu bulunan kimseler barış değil de savaş ve husumet istiyorlardı. Bunlar hakkı tanımamış, aksine inkar etmişlerdi. Nitekim ataları da -kendilerine hak geldiğinde- inkar etmişlerdi.

Müslümanlara karşı aşırı bir düşmanlık içinde bulunan bu hainler, kendilerine yaptıkları yardımın, Hudeybiye akdinin bozulmasına neden olan Bekr oğullarıyla birleşip Handeme mıntıkasında toplandılar. Halid bin Velid ve beraberindekiler Handeme mıntıkasına vardıklarında, bu tpluluğun ok yağmu runa tutuldular. Halid de bunlarla savaşmak mecburiyetinde kaldı. Nihayet topluluklarını dağıttı. Bu topluluk, kolayca dağı tılabilecek az sayıdaki insanlardan teşekkül etmişti. Kureyşli-ler ipin ucunu bırakıp teslim oldular. Kaçmadılar ve Mekke´de kalmaya razı oldular. Halid´in arkadaşlarından sadece iki kişi Öldürülmüştü. Bunlar da gruptan ayrılmakla yalnız kaldıkları için öldürülmüşlerdi. Halid bin Velid´e ok atarak saldıranlar arasında Safvan bin Ümeyye ile îkrime bin Ebi Cehil de vardı. Bunlar, deniz kıyısına doğru kaçmaya başladılar. Muhammed (s.a.v) ile birlikte ya da onun hakimiyeti altında Mekke´de kalıp ikamet etmek istemediler.

Safvan hezimete uğradıktan sonra Cidde´ye yöneldi. îbn Îshak bir rivayetinde der ki: Safvan, Cidde´ye gitmek istiyordu ki, oradan bir gemiye binip Yemen´e gitsin.

Umeyr bin Veheb dedi ki: "Ey Allah´ın Peygamberi! Sefvan bin Ümeyye, kavminin efendisidir. Kendini denize atmak üzere Mekke´den kaçıp gitmiştir. Ona eman ver." Peygamber efendi miz de: "O güvenliktedir" deyince Umeyr: "Öyleyse bunu ona bildirecek bir alamet ver" dedi. Peygamber efendimiz de, Mek ke´ye girerken başında bulunan sarığını çıkarıp ona verdi. Umeyr de sarığı alıp yola koyuldu. Gemiye binmek üzereyken Safvan´a ulaştı. "Ey Safvan! Ana babam sana kurban olsun. Al lah Allah!.. Kendini helak mi edeceksin? îşte, sana Rasulüllah (s.a.v.)den eman getirdim" dedi.

Safvani: "Yazıklar olsun sana, benden uzaklaş ve benimle konuşma! dedi. Bunun üzerine Umeyr kendisine şu karşılığı verdi: "Yazıklar olsun sana.. Ben, sana insanların en hayırlısı nı, akraba haklarını en çok gözetenini, insanların en iyisinin, insanların en sabırlısı ve en güçlüsünün yanından geliyorum. Amcan oğlunun şerefi senin şerefindir. Onun üstünlüğü senin üstünlüğündür. Onun hükümranlığı senin hükümranlığındır."

Safvan: "Öldürülmekten korkuyorum!" deyince Umery şu karşılığı verdi: "O, insanların en hayırlısı ve vefalısıdır seni öl dürmeyecek kadar alicenaptır!" Bunun üzerine Safvan dönüp geldi ve Resulullah (s.a.v)in huzuruna çıktı. Peygamber efendi mize hitaben: "Umeyr, senin bana eman verdiğini söylüyor" de yince Resulullah (s.a.v) efendimiz ona: "Evet doğru söylüyor" dedi. Safvan: "Düşünüp karar verebilmem içinbana iki aylık süre tanı" dedi. Peygamber efendimiz de: "Sana dört aylık süre tanıyorum" cevabını verdi. îşte Resulullah (s.a.v.) efendimiz halkına böyle müsamahakarca davranırdı. Yumuşak huylu ve merhametli idi. Güçlü olmakla birlikte mütevazi idi üstünlük sahibi olduğu halde alçak gönüllülük ediyordu kaba ve haşin tabiatlı araplar ona karşı ümitli oluyor, ondan eman diliyor, o da kendilerine eman veriyordu, hatta Safvan, emanınm kabul edilmesi için iki aylık mühlet istiyordu.

Öte yandan Ebu Cehil oğlu îkrime´nin zevcesi Ümmü Ha kim, Peygamber efendimizin yanına gelip müslümanlığım iz har etmiş ve kocası îkrime için de eman dilemişti. Onun bu di leğini kabul eden Peygamber efendimiz Ikrime´ye eman vermiş ti, îkrime tez davranarak Safvan´dan Önce Yemen yoluna ko yulmuş ve Yemen´e ulaşmıştı. Peygamber efendimizin kendisi ne eman vermesi üzerine tkrime müslüman olmuş ve zevcesi Ümmü Hakime de nikahında kalmıştı. Safvan´ın zevcesi Fatı-ma binti Velid de kocasının müslüman olması üzerine eşi ol makta devam etmişti. Her iki kadının nikahı, ilk evlilik akitle rinin gereği olarak varlığım muhafaza etmişti. Çünkü kendisi kafir olan erkeğin zevcesi müslümanlığa girerse, erkeğe îslami-yeti kabul etmesi teklif edilir. Eğer, îslamiyeti kabul ederse, evlilik akdinin yürürlüğüdevam eder. Yeni bir nikah akdi yap mağa gerek kalmaz. Çünkü bir eşin îslaraiyeti kabul etmesi se bebiyle karı koca birbirinden ayrılmaz. Ancak diğer eşin kendi sine yapılan İslamiyet teklifini kabul etmeyişinden sonra arala rındaki nikah akdi fesh edilir ve birbirlerinden ayrılırlar.

Peygamber (s.a.v.) efendimiz Halid bin Velid ile bazı Mekke-lilerin savaştıkları haberini alınca Halid´e haber salarak savaşı durdurmasını emretmiş, O da emre uyarak savaşı durdurmuş tu. Rivayete göre müşriklerden sadece bir kaç adam öldürmüş tü. "Kendi evine girip kapanan kimse emniyette olur" prensibini peygamber (s.a.v.) efendimiz uygulamış ve kendi evine girip ka panan hiç bir adamı öldürmemiştir.

Anlatıldığına göre Ebu Talib kızı ve Hz .Ali´nin kız kardeşi Ümmü Hani´nin koca tarafından iki akrabası gelip evine sığın mışlardı. Hz.Ali onları takip edip öldürmek istemişti. Çünküon-lar kendi evlerine kapanıp gizlenmemişlerdi. Öldürülme korku suyla Ümmü Hani´nin evine kaçmışlardı. Ümmü Hani de onları korumak için evine alıp kapıyı üzerlerine kilitlemişti. Hz.Ali de onları Ümmü Hani´nin evinde öldürmek istiyordu. Hz.Ali´nin ısrarı karşısında Ümmü Hani, Mekke-i Mükerremenin üst ta raflarında bulunan peygamber efendimize gitti. Onun guslet mekte olduğunu gördü. Kızı Fatıma da elbisesi ile O´nu perde leyip görülmemesini sağlıyordu. Guslünütamamladıktan sonra elbisesini alıp giyindi sonra sekiz rekat namaz kıldı. Namazını tamamlayınca Ümmü Hani´ye dönerek: "Merhaba hoşgeldin ey ÜmmüHani. Buraya geliş sebebin nedir?" diye sordu. Ümmü Hani de, evine sığınan iki adam olduğunu ve Hz.Ali´nin onları öldürmek istediğini bildirdi. Bunun üzerine Peygamber efendi miz O´na: "Senin himayene aldığını biz de himayemize almışız dır senin eman verdiğin kimselere biz de eman vermişizdir. Ali onları öldürmesin" dedi.




Konu Başlığı: Ynt: Mekke´nin Bazı Taraflarında Görülen Çarpışmalar
Gönderen: Sevgi. üzerinde 22 Ocak 2021, 04:05:24
Esselâmü Aleyküm. Paylaşım için Allah sizlerden razı olsun kardeşim