๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 21 Aralık 2009, 16:37:54



Konu Başlığı: Medine-i Münevvereye Dönüş
Gönderen: Sümeyye üzerinde 21 Aralık 2009, 16:37:54
Medine-i Münevvereye Dönüş


Resulullah (s.a.v) efendimiz hac menasikini edâ ettikten ve haccın nasıl eda edileceğini insanlara açıkladıktan sonra Medi ne-i Münevvereye döndü. Dönerken Cuhfe´ye yakın bir yer olan Gadir-i Hum denen mevkide Hz. Ali hakkında kendisine bazı şikayetler ulaştırıldı.

Hafız ibn Kesir der ki: Resulullah (s.a.v) efendimiz Zilhic-ce´nin 18.gününde Gadir-i Hum denen yerde bir ağacın altında büyük manalar içeren bir hutbe irâd etti. Bu hutbesinde birçok şeyleri açıkladı. Hz. Ali´nin adalet ve güvenirliği ile kendisine olan yakınlığını anlattı. Böylece Hz. Ali´ye karşı birçok kimse nin kalbinde olan şüpheleri gidermiş oldu. Zekat develerine bi nilmesini yasakladığından ve ganimet malları olan elbiselerin, gıyabında dağıtılmasını hoş karşılamayıp geri almasından ötü rü Yemenliler Hz. Ali´yi şekayete gelmişlerdi. Peygamber efen dimiz irâd ettiği hutbede Hz. Ali´nin uygulamasını tasvib ettiği ni açıklayarak şöyle dedi: "Ey İnsanlar! Ali´yi şikayet etmeyin. Allah´a andolsun ki o şikayet edilmemek için Allah´tan çok kor kan bir kimsedir"

Bazı sahih rivayetlerde anlatıldığına göre Peygamber (s.a.v) efendimiz Hz. Ali´nin elini tutarak sağ yanında durdurmuş ve şöyle buyurmuştur: "Ben herkese kendi nefsinden daha yakın değil miyim?" Peygamber efendimizin bu sorusu üzerine orada bulunanlar: "Evet sen hepimize kendi canımızdan daha yakın sın" diye cevap vermişlerdi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) efendimiz sözünü şöyle sürdürmüştü: "Ben kimin dostu isem işte bu da onun dostudur. Allah´ım sen Ali´ye dost olana dost ol; ona düşman olana da düşman ol."

Peygamber efendimizin bu hitabından sonra Hz. Ömer Hz. Ali´yle karşılaştığında ona şöyle demişti: "Seni tebrik ederim. Çünkü inanan her erkeğin ve her kadının mevtası ve dostu ol dun." Böyle dedikten sonra Peygamber efendimizin irad ettiği şu hadisi nakletmişti: "Ben kimin dostu isem, Ali de onun dos tudur. Allah´ım sen Ali´ye dost olana dost ol, ona düşman olana da düşman ol"

Hz. Ali, Peygamber efendimizin sahabilerinin en kıymetlisi ve en başta geleni olma hakkına gerçekten sahipti. Biz bunu Önceki sayfalarda da açıklamıştık, ancak bunun doğru olduğu nu açıklamakla birlikte bu Özelliği, onun Ebu Bekir´e ve Ömer´e göre halifeliğe daha layık olduğunu ispatlamaz. Çünkü halife lik görevi birçok hususlara bağlıdır. Evet halifeliğin şartların dan birinin de peygamber efendimizin sevgisine mazhar olmak olduğu söylenebilir, fakat sadece bu şart halifelik için yeterli değildir. Diğer hususlar da halifeliğe ehil olmayan bir kimseyi peygamber efendimizin sevmiş olması onu halifeliğe layık kıl-maz.Her şeyin doğrusunu en iyi bilen, elbette ki yüce Allah´tır.