๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 16 Aralık 2009, 23:11:41



Konu Başlığı: Kureyşlilerin Biatten Haberdar Olmaları
Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Aralık 2009, 23:11:41
Kureyşlilerin Biatten Haberdar Olmaları


Peygamber (sav) efendimiz, tamamlanmadan önce, müşrik lerin biatten haberdar olmalarından çekiniyordu. Müşrikler kendilerinden korktuklarından dolayı, Evslilerle Hazreçlilerin ne yaptıklarını araştırmak ve onlar hakkında bilgi.toplamak için etrafa casuslar göndermişlerdi.

Biate katılanlar, konakladıkları yere döndüler. Sabahleyin Kureyşli bir gurup, onların yanlarına gelerek şöyle dediler:

"Ey Hazreç topluluğu! Duyduğumuza göre adamımız (Mu-hammed) ´in yanına gelmişsiniz ve onu aramızdan alıp götür mek istiyörmüşsünüz. Bizimle savaşmak üzere ona biat etmişsi niz. Vallahi Araplar arasında savaşmak istemediğimiz tek ka bile sizlersiniz!"

Medine´den gelmiş olanlar arasında Kureyşliler gibi müşrik olanlar da vardı. Kalpleri imana meyledip müslüman olanlar, biatlerini bu Medineli müşriklerden gizlemişlerdi. Bu sebeple de bu müşriklerden bazıları, Kureyşliler´in sorusu üzerine ye min edip ileri atılmış ve böyle bir şeyden haberleri olmadığım söylemiş, Kureyşliler de, sözlerini doğrulamışlardı. Ibn îshak´ın rivayetine göre Kureyşliler o zaman müşrik olan ve daha sonra münafıkların lideri olacak olan Abdullah bin Übeyy bin Sehl´in yanına vardılar. Ona biat işini sordular. "Bu çok büyük bir iş. Kavmim, böyle bir iş için birbirinden kopup parçalanmaz. Benim bundan haberim yoktur." Kureyşliler biat hususunda ilk başta bir zanna kapılmışlardı. Biatin yapılmış olduğu konusun da kesin bir bilgileri yoktu. Zanlarmm giderilmesi için, Medine-lilerin bu işi yalanlamaları yeterli olmuştu. Ancak yine de içleri rahat değildi. Müsterih olmak için Mina´dan ayrılıp gittiğinde, biatin yapılmış olduğunu anladılar. Telaşlandılar. Biat edenleri yakalamak için takibe koyuldular, ama onlara ulaşamadılar. Ancak her ikisi de biatçilerin temsilcilerinden olan Sa´d bin Ubade ile Münzir bin Amr ´a ulaştılar. Fakat Münzir, yakayı ele vermeden kaçıp kurtuldu. Peşine düşmekten aciz kaldılar. Sa´d bin Ubade´yi yakaladılar. Ellerini boyunlarına götürüp bağladılar. Sonra vura vura, ve saçlarından sürükleyerek Mek ke´ye götürdüler. Sa´d, kendi halini şöyle anlatıyor: "Ben onla rın ellerine düşmüştüm. Kureyşli bir gurubun geldiğini gör düm. Aralarında parlak yüzlü, tatlı bir adam vardı. Kendi kendime: "Eğer bu kavimden iyilik gelecekse, mutlaka bu adamdan gelir" dedim. Bana yaklaşınca bana karşı sert konuş tu. Ben de kendi kendime: "Vallahi bu adam böyle olduktan sonra artık bu kavimden bana hiçbir iyilik gelmez" dedim. Beni yakalamışlardı. O esnada aralarından biri bana uzanıp dedi ki: "Vah sana! Seninle Kureyşlilerden herhangi biri arasında himaye anlaşması ve ahidleşme yok mudur?" Ben de dedim ki:

"Evet var. Vallahi vaktiyle ben, Cübeyr bin Mutim´i ve Haris bin Harb´i, memleketimizde ticaret yaparken, haksızlık etmek isteyenlere karşı korumuştum." Benim bu sözüm üzerine o adam (Ebu´l-Buteri): "Bu iki adamı adlarıyla çağır. Aranızda geçeni hatırlat ve himayelerine sığın!" dedi. Sonra hemen gidip onları Kabe´nin yamnda mescidde buldu. "Hazreç´ten bir ada mı Ebtah mevkiinde dövüyorlar! Aranızda bulunan hukuktan bahsederek sizi çağırıyor ve yardımınızı istiyor!" dedi. Onlar "Kimmiş o" diye sordular. "Sa´d bin Ubade dir!" deyince, "Val lahi doğrudur!" Biz tüccar iken onun memleketinden bize ve adamlarımıza haksızlık etmek isteyenlere karşı o, bizi koru nmuştu" dediler ve gelip Sa´d´i kurtardılar.

Muhammed (sav)in davetine icabet edilmesi ve kendisinin Medine´de himayeli bir barınak bulması, Kureyşlileri öfkeden çılgına çevirmişti. Öfkeleri, biat edenlerin peşine düşmelerin den ve Sa´d bin Ubade´ye yaptıkları eziyetten anlaşılıyordu. Ancak Sa´d bin Ubade´yi yakalayabilmişlerdi. Diğer biatçiler, Me dine´ye doğru hayli mesafe katetnıişlerdi. Kureyşliler kendileri ne ulaşamadan çekip gitmişlerdi. Yetmişin üzerindeki biatçiyi yakalamış olsalardı, sonucun nasıl olacağını ancak Allah bilir di. Belki de bu, müşriklerle müslümanlar arasında cereyan eden ilk önemli vakaydı. Belki de bu kovalamaca, -sayıları az da olsa- müslümanlarla-sayıları çok da olsa- müşrikler arasın da ilk savaştı. Belki de müşrikler, müslümanları ezme dönemi nin sona doğru yaklaştığını anlamışlardı. Allah, sabredenlerin dostu ve yardımcı sı dır.



--------------------------------------------------------------------------------


[1] İbn Kesir el-Bidaye ve?n-nihaye, c.3, s.151.

[2] İbn Hişam, Sıret, c.l, s.415.

[3] İbn Kesir, el-Bidaye ve´n-Nıhaye, c.3, s.152 153


Konu Başlığı: Ynt: Kureyşlilerin Biatten Haberdar Olmaları
Gönderen: Ceren üzerinde 10 Ocak 2021, 00:31:04
Esselamu aleyküm.rabbim razı olsun paylaşım dan kardeşim...


Konu Başlığı: Ynt: Kureyşlilerin Biatten Haberdar Olmaları
Gönderen: Mehmed. üzerinde 11 Ocak 2021, 14:16:05
Ve aleykümüsselam Allah sabredenlerin dostu ve yardımcısıdır Rabbim bizleri bu davadan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Kureyşlilerin Biatten Haberdar Olmaları
Gönderen: Sevgi. üzerinde 12 Ocak 2021, 05:36:46
Aleyküm Selâm. Rabbimiz sabreden kulunu sever. Oyüzden herzaman rızasına uygun şekilde sabreden kullarından eylesin inşaAllah