๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 20 Aralık 2009, 16:59:46



Konu Başlığı: Komutan Askerini Gözetir
Gönderen: Sümeyye üzerinde 20 Aralık 2009, 16:59:46
Komutan Askerini Gözetir


Annenin yavrusuna şefkatli oluşu gibi komutan da askerine şefkatli olmak mecburiyetindedir. Çünkü askerleri Allah yolun da canlarını feda etmek için evlerinden ve yurtlarından çıkıp sefere gelmişlerdir. Maksatları mal biriktirmek değildir. Aile efradını, çoluk çocuklarını ve istirahatlarını bırakıp gelmişler dir. Bunlara ahirette mükafat olarak ancak cennet vardır. Dün yada da ikram göreceklerdir.

Gazilerden biri yolda vefat etmişti. îmanlı ve gönülden ina nan bir kimseydi. İslamiyeti yaymak uğruna kavmine karşı di renmiş ve nihayet onlar da elbisesinden tutup kendisini çekiş-tirmişlerdi. Bu mü´min Abdullah Zülbicadeyndi. Vefat etmişti. Peygamber efendimiz ve iki yardımcısı Ebu Bekir ile Ömer onu defnetmişlerdi. Bu konuda İbn İshak´m söylediklerine kulak verelim, Abdullah bin Mes´ud şöyle anlatır: "Tebük gazvesinde Resülüllah (sav)´ın yanında bulunuyordum. Gece yarısı kalk tım, garnizonun her kenarında ateş parıltısı gördüm; gidip ate şe bakayım dedim. Bir de ne göreyim: Resülüllah (sav) ile Ebu Bekir ve Ömer orada bulunuyorlar. Abdullah Zülbicadeyn el-müzeni vefat etmiş, onun için bir mezar kazmışlardı. Mezar olarak kazdıkları çukurun içine Resülüllah (sav) inmiş, Ebu Bekir ve Ömer de mütevaffa Abdullah´ı mezara sarkıtıyorlardı. Resülüllah (sav) efendimiz onlara: "Kardeşinizi bana yaklaştı rın" dedi. Onlar da Abdullah´ı mezara yavaşça sarkıttılar. Re sülüllah onu yanı üzerine yatırırken şöyle dedi. "Allahım ben Abdullah´tan razıyım sen de ondan razı ol."

Abdullah bin Mesud der ki: "Keşke bu mezara sarkıtılan ki şi ben olsaydım."

Abdullah´a "Zülbicadeyn" denmesinin sebebini izah eden îbn Hişam şöyle der: "Abdullah İslama meyletmiş, kavmi, onu İsla ma girmekten men etmiş ve ona çeşitli baskılar yapmışlardı. Nihayet müslüman olmuş. Bu sebeple de kavmi onu elbisesiz bir şekilde terk etmişlerdi. Üzerinde bicattan başka bir giysi yoktu. Bicad, kaba kumaştan dokunmuş bir giysidir. Müslü man olunca kavminin elinden kaçıp Peygamber efendimizin ya kınına gelmişti. Ama kavmi onu kovalamış ve üzerindeki giysi sini çekiştirip parçalamış ve ikiye ayırmışlardı. O da bu giysi nin bir kısmınıozun atmış bir kısmını da peştemal olarak sar mıştı, işte bu sebepten ona iki bicat sahibi anlamına gelen Zül-bicadeyn lakabı verilmişti."

Görünüz işte peygamber ve güvenilir bir mücahit olan efen dimiz, mücahitlere nasıl ikramda bulunmuştu. Vefat eden mü cahitleri kurtlara yem olarak çölde ve açıkta bırakmamış, aksi ne Ölümleri halinde de onlara tıpkı hayattaki gibi ikramda bu lunmuştu ki, mü´minler kendilerini îslam daveti uğruna feda etmekten kaçınmasınlar.