> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Son Peygamber > Komuta ve Düzen
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Komuta ve Düzen  (Okunma Sayısı 948 defa)
17 Aralık 2009, 23:02:25
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 17 Aralık 2009, 23:02:25 »



Komuta ve Düzen


Peygamber efendimizin komutası gayet hikmetli ve yerli ye rince olup, askerlerine karşı merhametli bir özellik taşıyordu. Akıllıca ve kuvvetlice komuta ediyor, güzel bir örnek teşkil edi yordu. Adil bir savaş komutanı için o en güzel bir örnekti. Nite kim amel, ahlak ve sünnetleri bakımından da mü´minler için güzel bir Örnekti. Bu hususta yüce Allah şöyle buyurmuştur:

"Andolsun, Allah´ın elçisinde, sizin için en güzel bir örnek vardır."( Ahzab. 21)

a- Peygamber efendimizin hikmetli ve irşat edici komutası nın ilk görünümü, onun ordunun ortasında, savaş cephesinde bulunmasıydı. Askerlerinden uzak bir yere çekilmemişti. Aksi ne, onların başında durup onlara komuta ediyor ve yol gösteri yordu, ister tatlı ister acı olsun, savaşın sonuçlarına onlarla birlikte katıldığı gibi, savaşın zorluklarına da onlarla birlikte katılıyordu. Hz. Ali´nin bu hususta şöyle dediği rivayet edilir: "Durum şiddetlenip savaş ateşi alevlendiği, iyice kızıştığı ve gözlerinin çevresi kızardığı zaman Rasulullah (sav)e sığınırdık. O esnada kendisinden düşmana daha yakın bir kimse görül mezdi. Bedir savaşmdayken de, düşmana en yakın bulunduğu muz bir zamanda, Peygamber efendimize Sığınmıştık." Kuman dan Peygamber savaşta askerlerin arasında bulunuyor ve on lardan uzakta durmuyordu. Ashabı onun için bir gölgelik hazır lamıştı. Öyle görülüyordu ki, kendisi o gölgelikte fazla oturma mış, ancak askerlere bakıp durumu kontrol etmek ve onları dü zene sokmak, harekatlarına yön vermek için gerektiği zaman gölgelikte oturmuştur.

Bazı müslüman kumandanların da onun yolundan yürüdük lerini ve onu örnek aldıklarını görmüşüzdür. Örneğin, askerleri arasında bir nefer gibi dolaşan Selahaddin-i Eyyubi, onun dav ranışlarını örnek aldığı için muzaffer olmuştur. Bazı kuman danlar da onun yoluna aykırı davranışlar içine girdiklerinden dolayı hezimete maruz kalmışlardır. Bunlar savaşı idare ettik lerini zannederek, sağlam köşkler içinde oturmuşlar, ama neti cede onların ihmalleri sebebiyle hezimet gelmiş, Allah´ın as kerleri telef olmuşlardır.

b- Peygamber efendimizin hikmetli komutasının ikinci görü nümü de, onun kendisiyle askerlerini eşit görmesidir. Ordusun da savaşan her asker, yambaşında kendisiyle birlikte savaş makta olan Peygamber efendimizin de kendisiyle birlikte aynı hak ve yükümlülüklere sahip olduğunu hissederdi. Bunu açık ça ispatlayan davranışlarından biri, onun, Ali ve Mersed ile bir likte aynı deveye nöbetleşe binmesidir. Yaya yürüme sırası kendisine geldiği zaman, Ali ile Mersed onu bu sıradan muaf tutup tekrar deveye bindirmek istemişler fakat o kabul etme miş ve : "Siz benden daha güçlü adamlar değilsiniz ve sevap ka zanmak hususunda da ben sizden daha az istekli değilim." Evet, Peygamber efendimizin bu davranışı ile müslüman asker lerin zamanımızdaki davranışlarını ve özellikle son çağdaki Mı sırlılarla mukayese edin. Aradaki ayırıcı hususlar, bir tarafı sa vaş ateşiyle dağlamakta diğer tarafı da hayırlara ve nimetlere boğmaktadır. Zafer kazanırlarsa gururlanırlar, savaş ateşiyle dağlanırlarsa herhangi bir şeref kazanmazlar. îşte bu sebeple dir ki, hezimetleri birbirini izlemektedir.

c- Peygamber efendimizin hikmetli komutasının üçüneü gö rünümü de, askerlerine kendi serbest iradeleriyle savaştıkları nı herhangi bir kimsenin hegomonyası altında cepheye zorla sürülmediklerini hissettirmesi idi. Onun bu davranışı netice sinde askerleri yaptıkları savaşla sevap kazanacaklarını umu yorlardı. Kazandıkları takdirde Allah´ın yardımı sayesinde ka zandıklarını ve hakkı müdafaa ettikleri için muzaffer oldukla rını anhyorlardı. Öldürüldükleri takdirde şehitlik şerefine ve cennete kavuşacaklarını biliyorlardı. Kendileriyle cennete gir mek arasında sadece savaşıp öldürülmek vardı. Her iki durum da da iki güzellikten birine kavuşacaklardı. Onlar Allah rızası ve hak uğruna kendi Özgür iradeleriyle, kendi nefisleri için sa vaşıyorlardı. Onlar kazançlı bir ticarete girmişlerdi. Başkaları nın zoruyla değil, kendi arzularıyla bu cepheye gelmişlerdi. Ni tekim noksanlıklardan münezzeh olan yüce Allah, bu hususu beyan ederken şöyle buyurmuştur:

"Allah, müzminlerin, mallarını ve canlarını cennet karşılı ğında satın almıştır. Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler. Bu, Allah´ın üzerine bir borçtur. Gerek Tevrat´ta, gerek İncil´de ve gerekse Kur´an´da (Allah, yolunda çarpışanla ra cennet vereceğini vadetmiştir) Allah´tan daha çok ahdini ye rine getiren kim olabilir? O halde O´nunla yaptığınız bu alışve rişinizden ötürü sevinin, gerçekten bu büyük başarıdır," (Tevbe. 111)

Peygamber (sav) efendimiz, askerlerinden her mü´min ferdin kalbine, dünyalık elde etmek için değil, kendi özgür iradesiyle Allah rızası için hak yolunda ve hak için savaştığı düşüncesini yerleştirmişti, iman hidayeti ve Peygamber efendimizin komu­tası angarya için savaşa katıldığını veya parya olarak cepheye geldiğini düşünmüyor, aksine kendi özgür iradesiyle düşmanla çarpışmaya geldiğini düşünüyordu.

d- Peygamber efendimizin hikmetli komutasında müşahede edilen görüntülerin dördüncüsü ise, onun yumuşak huylu, akıl lı ve güçlü bir komutan olduğudur. Komuta ederken gayet yu muşak ve mülayim davranır, mütehakkim olmazdı. Zorluk çı­karmadan, kabalık göstermeden, merhametle ve yumuşakça yol gösterirdi. Onun bu yol gösterişi karşısında da, karşısındaki askerler itaatli bir şekilde davranırlardı. O hikmetli komutanın çevresinde adeta etten bir duvar oluşturup, kendi canlarını onu kurtarmak için feda ederlerdi. Kendi arzularıyla gönüllü ola rak, asla zorlanmadan onunla birlikte canlarını hak yolunda fe da ederlerdi. Bu da Peygamber efendimizde bulunan nübüvvet rahmetiydi. Peygamber efendimizin bu nitelikli komutanlığını tasvir eden Cenab-ı Allah şöyle buyurmuştur:

"Allah´ın rahmeti sebebiyledir ki, sen onlara yumuşak dav-randın. Eşer kaba, katı yürekli olsaydın, çevrenden dağılır, gi derlerdi. Öyle ise onlar(ın kusurların)dan geç, onlar için mağfi ret dile. (Yapacağın) iş(ler) hakkında onlara danış, bir kere de azmettin mi artık Allah´a dayan." (Al-i imran: 159)

e- Peygamber efendimizin hikmetli komutasında görünen te zahürlerden biri de onun askerlerine karşı tutkun ve şefkatli olmasıdır. Nitekim bu husus rabbine yaptığı münacatlarda da sabitti. Askerleri onun birer dostu ve arkadaşı gibiydi. Onunla birlikte hakka davet eden kimselerdi. Hidayet erbabı idiler. Onlar Cenab-ı Allah´ın davetini yapan bir avuç mücahitlerdi. Eğer onlar helak olsalardı, artık onlardan sonra yeryüzünde Cenab-ı Allah´a ibadet edecek kimse kalmazdı, tslami izzet, on lar arasında gelişip nemalanmıştı. Onlar muhabbet ehli kimse ler olduklarım hissetmişlerdi. Bunu hissetmekten çekinmemiş lerdi. Günümüzdeki bazı müslüman komutanların askerlerine baktıkları gibi, Peygamber efendimiz o sevgili askerlerine ha şin bir surette bakmamıştı. Onları birer savaş aracı ve aleti olarak görmemiş, bilakis birer mücahit ve birer insan olarak görmüştü.

f- Peygamber efendimizin hikmetli komutasında müşahede edilen altıncı husus, onun, şura yaparak, sorumluluğu askerle riyle birlikte paylaşmasıydı. Nitekim bu hususu ona Cenab-ı Allah emretmişti: "İş hususunda onlara danış." Askerlere da nışmak, onları sorumluluk hissine sahip kılar. Strateji husu sunda asker, kendisinin de görüş sahibi olduğunu idrak eder. Böylece onurlanır ve sorumluluğa ortak olur. Kendini hareket eden bir savaş aleti olarak görmez. Bunun üzerinde savaş ida resine kendisi de iştirak eder, moral gücü artar, maneviyatı kuvvetlenir. Moral gücü artan asker, akıllı ve irade sahibi olur. Savaşa tereddüt etmeden kendi arzusuyla girişir.

Peygamber efendimizin bu hikmetli, akıllı merhametli, şef katli ve yumuşak komutası sayesinde Cenab-ı Allah´ın ordusu gelişip kuvvetlenmiş, neticede zafer ve galibiyet elde edilmişti.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Komuta ve Düzen
« Posted on: 19 Nisan 2024, 09:07:43 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Komuta ve Düzen rüya tabiri,Komuta ve Düzen mekke canlı, Komuta ve Düzen kabe canlı yayın, Komuta ve Düzen Üç boyutlu kuran oku Komuta ve Düzen kuran ı kerim, Komuta ve Düzen peygamber kıssaları,Komuta ve Düzen ilitam ders soruları, Komuta ve Düzenönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes