๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 20 Aralık 2009, 17:06:23



Konu Başlığı: Kendilerini Mescidin Sütunlarına Bağlayan Yedi Kişi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 20 Aralık 2009, 17:06:23
Kendilerini Mescidin Sütunlarına Bağlayan Yedi Kişi


Tebük gazvesinden geri kalan on kişi vardı. Bunların üçü peygamber efendimizin yanına giderek savaştan geri kalış ma zeretlerini beyan ettiler. Peygamber efendimiz de onların zahiri mazeretlerini kabul etti, ama kalplerindeki niyetlerini Allah´a havale etti. Merhametli ve temiz bir insan olan Peygamber efendi´miz, dilleriyle ifade ettikleri kelimeleri ve mazeretleri kabul etti, ama kalplerindeki niyetlerini Allah´a havale etti. Çünkü o, kalpleri teftiş edecek durumda değildi. Mazeret beya nında bulunmak için Peygamber efendimize giden üç kişi "Ya Resülallah savaştan geri kalma hususunda bizim herhangi bir mazeretimiz yoktu. Sana karşı yalan söyleyecek durumumuz da yoktur?´ dediler. Peygamber efendimiz de onların sözlerini tas dik etti. Kalplerini temizledi, nefislerini terbiye etti. Böylece zahiren basit, ama tesir bakımından güçlü olan bu ceza ile gü nahları üzerlerinden kaldırılmış oldu. Ancak geri kalan yedi ki şi mazeret beyan etmek için Peygamber efendimizin yanına git mediler. Çünkü beyan edecekleri herhangi bir mazeretleri yok tu. Aksine kendi kendilerini cezalandırarak kendilerini mescidi Nebinin sütunlarına bağladılar. Resulullah (s.a.v.) efendimiz onları görünce: "Kendilerini sütunlara bağlayan şu kimseler necidirler? "diye sorunca dediler ki: "Ya Resulallah, bunlar Ebu Lübabe ile arkadaşlarıdırlar. Savaştan geri kaldıkları ve senin yanında bulunmadıkları için kendilerini cezalandırıp sü tunlara bağladılar. Senin gelip kendilerini çözmen ve hataları nı affetmen için beklemektedirler."

Resulullah (s.a.v.) dedi ki: "Allah´a andolsun ki, Yüce Allah kendilerini çözmedikçe ben onları çözecek ve suçlarını affedecek değilim! Çünkü bunlar benden yüz çevirdiler müslümanlarla birlikte gazaya gelmekten geri kaldılar?

Ebu Lübabe ile arkadaşları Resulullah (s.a.v.) efendimizin bu kesin sözünü işitince: "Allah bizi çözünceye kadar biz kendi mizi bu sütunlara bağlı tutacağız, biz kendimizi buradan çöze cek değiliz? dediler. Nihayet Cenab-ı Allah Peygamberine emir vererek onları çözdürdü. Denilir ki, haklarında şu ayeti kerime nazil oldu:

"Başka bir kısmı da (Seninle Tebük seferine gelmemek husu sunda ki) günahlarını itiraf ettiler. îyi işle kötü işi birbirine ka rıştırdılar. Belki Allah, bunların tevbesini kabul eder. Çünkü Allah bağışlayan, esirgeyendir." (Tevbe:102)

Bu ayeti kerime nazil olunca Peygamber efendimiz adam gönderip onları sütunlardan çözüp serbest bıraktı ve hatalarını affetti.

Bu hatalılar, kendi bedenlerini mescidin sütunlarına bağla manın, savaştan geri kalma suçunun keffareti olamıyacağım düşünerek sadaka vermek istediler. Çünkü suyun ateşi söndür düğü gibi sadakanın da günahları söndüreceğine inanmışlardı. Bu sebeble bütün mallarını sadaka olarak verdiler ve "Ya Re-sulallah! Bunlar bizim mallarımızdır. Sen bunları bizim namı mıza sadaka olarak ver ve bizim için de Allah´tan mağfiret di le" dediler. Resulullah (s.a.v.) ´"Ben malınızı almakla emrolun-madım" dedi. Denilir ki onun böyle deyişinden sonra şu ayeti kerime nazil oldu:

"Onların mallarından bir miktar sadaka al ki onunla onları temizleyesin, yüceltesin ve onlara dua et; çünkü senin duan, on-ları(n ıztırablarını) yatıştırır. Allah işitendir, bilendir." (Tevbe:103)

Bunlar kendi nefislerini temizlemeye çalışan bir kısımdı. İn sanlardan uzak tutarak peygamber efendimiz ve Resülüllah´ın yanında gazaya gitmekten geri kalma suçunu işlediklerinden dolayı mazeretleri olmadığını anlamış ve bu sebeble de Resulul-lah´ın yanına gidip mazeret beyanında bulunmaya teşebbüs et memişlerdi. Bu sebeble de bunlar günah sayılabilecek büyük bir hataya düşmüşlerdi.

îbni Kesir, Tebük gazvesinden geri kalan kimseleri grublara ayırırken dört gruptan bahseder ki, bunlar da bizim anlattığı mız manaya yakındırlar. O şöyle der: "Tebük gazvesine katıl maktan geri kalanlar dört kısımdırlar:

1- Hz. Ali ile Muhammed bin Seleme ve îbn Ümmü Mektum gibi Peygamber efendimizin emri üzerine savaşa katılmayan ve yine de sevap kazananlar.

2- Mazeretleri olduğu halde savaşa katılmaktan geri kalan lar: Bunlar zayıflar, hastalar ve nafakasını temin edemiyen yoksullardı. Binek bulamadıkları için Resulullah´m yanında ağ lamışlardı.

3- Ebu Lübabe ve diğer arkadaşlarıyla birlikte üç kişi ki bunlar savaşa katılmadıklarından dolayı asi ve günahkar ol muşlardı.

4- Savaşa katılmadıklarından dolayı kınanıp yerilen müna fıklar.

? Biz bu kısımları Kur´an-ı Kerim´den aktardık. Bu taksimat hususunda Hafız îbni Kesirdin görüşüne muvafakat ediyoruz. Ancak Ebu Lübabe ile arkadaşlarını günahkar kimseler olarak kabul etmiyoruz. Ancak sonuncu gaza olan Tebuk gazvesinde Peygamber efendimizle birlikte olan kimselerin nefisleri imti han edilmişti. Bu savaşta Peygamber efendimizin emrinin dışı na çıkmayan kimselerle onu yalnız bırakmak isteyen münafık lar birbirlerinden ayrılmışlardı. Ona suikast yapan hainler de ortaya çıkmışlardı. Şiddet ve zorluk anında gayretsizlik göste rerek peygamber efendimizin emrine icabet etmeyen kimseler de tanınmışlardı. Bunlar her ne kadar zayıf imanlı değilseler de peygamber efendimiz Rabbinin emriyle onları tedavi etmiş, ruhlarını iyileştirmiş ve kalplerini temizlemişti. Diğerlerini ise peygamber efendimiz kendi hallerine bırakmış ve Cenab-ı Al lah´ın muhasebesine havale etmişti.


Konu Başlığı: Ynt: Kendilerini Mescidin Sütunlarına Bağlayan Yedi Kişi
Gönderen: Sevgi. üzerinde 24 Ocak 2021, 11:32:23
Esselâmü Aleyküm. Paylaşım için Allah sizlerden razı olsun kardeşim


Konu Başlığı: Ynt: Kendilerini Mescidin Sütunlarına Bağlayan Yedi Kişi
Gönderen: Mehmed. üzerinde 25 Ocak 2021, 15:01:46
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun