๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 16 Aralık 2009, 18:16:48



Konu Başlığı: İslamiyetin Arap Yarımadasında Yayılması
Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Aralık 2009, 18:16:48
İslamiyetin Arap Yarımadasında Yayılması





Noksanlıklardan münezzeh olan yüce ALLAH, Mekke-i Mü-kerreme´nin vahyin odağı ve îslami davetin ilk durağı olmasını uygun görmüştü. Çünkü Mekke-i Mükerreme, bütün arapların ilgisinin yoğunlaştığı bir yerdi. İnsanların toplanma bölgesi, güvenlik içinde durdukları bir merkezdi. Arap kökenli bilgi ve marifetin kaynağı sayılıyordu. Orada ALLAH´ın beyt-i haramı vardı. İnsanlar oraya gidip hac ibadetini eda ediyorlardı. Hac mevsiminde araplar birbirleriyle buluşup görüşüyorlardı. Ora da edebi panayırlar ve ticari pazarlar düzenleniyordu. Hac mevsiminde uzak diyarlardan gelen araplar, orada biribirleriy-le karşılaşıyorlardı. Kurulan panayırlarda Arap şairleriyle ha tipleri Ukaz, Zil Mecaz ve Mecenne gibi yerlerde birbirleriyle yarışıyorlardı.

Mekke-i Mükerremede, Arabistan´da bu kadar önemli bir mevkii işgal ettiğine göre orada meydana gelen olaylara ilişkin haberlerin, arap beldelerinin her taraflarına ya-yılması zorunlu idi. Orada meydana gelen olaylar, putları yıkmaya, yüce Al lah´a ibadet etmeye davet eden bir risaletle ilgili olunca elbette ki bu risaletle ilgili haberleri, kervanların her tarafa ulaştır maları kaçınılmaz olacaktı.

Arapların bir kısmı bu risaleti önemsemezken bir kısmı önem verip bakışlarını yöneltiyor ve bu meseleyle ilgileniyordu. Bunların bir kısmı inatçıların safında yer alıp inat ediyor, bir kısmı da hakkı talep edenlerin saflarına katılarak hakkı arı yordu. Durum bu merkezdeydi. Peygamber(sav) efendimizin ve hak davetinin haberleri arap beldelerinin her tarafında yankı yapıyordu. Bazı araplar bu şerefli peygamberin durumunu öğ renmek için Mekke-i Mükerremeye bizzat gelirken bir kısmı da adamlar gönderip onlar vasıtasıyla durumu inceletip öğreniyor lardı. Nitekim Eksem bin Sayfî böyle yapmıştı. O araplar ara sında hikmetli bir kimse idi. Davet ettiği şeylerin mahiyetini Öğrenmeleri için oğullarını Peygamber (sav) efendimize gönder mişti. Yanına vardıklarında Peygamber efendimizden, daveti nin mahiyetini sormuşlardı, o da kendilerine şu ayet-i kerimeyi okumuştu:

"ALLAH adaleti, ihsanı, akrabaya vermeyi emreder. Fahşa (edepsizlik)den münker, (fenalık)dan ve bağy (azgmlıkjdan men eder. Öğüt almanız için size böyle öğüt verir." (Nahl 90)

Peygamber efendimizin bu ayet-i kerimeyi oğullarına okudu ğu haberini alan Eksem bin Sayfî, oğullarına şöyle demişti: "Bu eğer bir din değilse de insanların ahlakıdır ki o da güzel bir şeydir. Ey oğullarım bu işte ilk sırayı alın, sona kalmayın."

Ebu Zerr el-Gıfari de bu genel bilgi ile müslüman olmuştu. Muhammed (sav)´in şöhret bulduğu bu genel bilgilere dayana rak gelip İslam´a girmişti. Tufeyl bin Amr da bu şekilde müslü man olmuştu. Muhammed (sav)´in davetine dair haberler ken disine geldiğinde müslüman olmuştu. O, şerefli ve şükreden bir adamdı. Muhammed (sav)in şahsının ve davet ettiği şeylerin haberlerini öğrenmek için Mekke-i Mükerreme´ye gelmişti, îmana giriş öyküsünü kendisinden dinleyelim. Mekke-i Müker reme´ye geldiğini ve Kureyşlilerden bazı kimselerin kendisine uğrayıp şöyle dediklerini anlatıyor:

"Ey Tufeyl! Sen memleketimize geldin, aramızda şöyle bir adam var, onun şaşılacak halleri var. Söylediği söz sihir gibi dir, insanı babasından, kardeşi kardeşinden, kocayı karısın dan ayırıyor! Onun, seninle kavminin arasına da -biz de olduğu gibi- bir tefrika bırakmasından korkarız. Sana öğüdümüz olsun: Onunla sakın konuşma sözlerine kulak asma!"

Tufeyl diyor ki: "Vallahi bu sözü bana o kadar çok söylediler ki, onunla konuşmamaya, onun sözünü dinlememeye karar ver dim. O kadar ki Mescide girdiğim zaman ne olur ne olmaz bel ki sözlerini duyarım korkusuyla kulaklarıma pamuk bile tıka mıştım. Ertesi günü sabahleyin Mescid-i Haram´a gittim. Gör düm ki: Resulullah, Kabe´nin yanında durmuş. Ben de ona ya kın bir yerde durdum.Okuduklarından bazısını işittim. Onları güzel buldum. Kendi kendime: "Ben bunu dinlemekten ne diye sakınayım1?! Ben aklı başında bir adamım. Şairim de.. Sözün iyisini kötüsünden ayırmakta benim için b´ir zorluk yok. Eğer bu adamdan dinleyeceğim söz hoşuma gider ve bana güzel ge lirse onu kabul ederim. Güzel gelmezse bırakırım!"

Resulullah namazını kılıp evine dönünceye kadar orada bekledim. Evine girince ben de girdim. "Ya Muhammedi Kav min, senin hakkında bana şöyle şöyle dediler. Beni o kadar kor kuttular ki, ben de senin sözlerini dinlemeyeyim diye kulakları ma pamuk tıkadım. Halbuki ALLAH bana senin okuduklarını işittirdi. Onları pek güzel buldum. Hoşuma gitti. Haydi bana ne söylemek istiyorsan söyle!" dedim. Resulullah da bana İsla miyet´i anlattı ve Kur´an-ı Kerim´i okudu. ALLAH´a andolsun ki, Kur´an~ı Kerim´den daha güzel bir söz, îslamiyetten daha uy gun birşey işitmemişimdir. Hemen müslüman oldum ve şeha-det getirdim. "Ya Rasulullah! Ben, kavmimin içinde sözü dinle nir, itibarlı bir kimseyim. Kavmime dönüp onları da İslam di nine davet edeceğim! Dua et, ALLAH benim için bir alamet, bir keramet ihsan buyursun da bu alamet ve keramet, kavmim hakkında bana bir yardım olsun!" diye rica edince "ALLAH´ım! Onun için bir ayet, bir alamet yarat!" diye dua etti. Ben de kav mime döndüm."

Tufeyl, kavmine dönüp onları İslam´a davet etti. Nuru Mek ke´den fışkıran İslamiyet´e onları çağırdı. ALLAH, Beyt-i Ha-ram´m azamet ve şerefini artırsın.




Konu Başlığı: Ynt: İslamiyetin Arap Yarımadasında Yayılması
Gönderen: efecan107 üzerinde 29 Ekim 2012, 20:37:46
eyvallah kardeşim ellerine sağlık


Konu Başlığı: Ynt: İslamiyetin Arap Yarımadasında Yayılması
Gönderen: Dogukan6/D üzerinde 17 Ocak 2014, 22:50:12
O güzel sesi kim işitmek istemez ki...


Konu Başlığı: Ynt: İslamiyetin Arap Yarımadasında Yayılması
Gönderen: Derya 7/B üzerinde 17 Ocak 2015, 20:51:39
  Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.a), Allah’ın kendisine öğrettiği İslam ahlakını hayatının sonuna kadar büyük bir gayretle tebliğ etmiştir. Allah'ın izni ile Peygamber Efendimiz (s.a.a)’in samimi bir çabayla tek başına başlattığı bu tebliğ, onun samimiyeti, kararlılığı ve güzel ahlakı vesilesi ile kısa zamanda geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Peygamberimiz (s.a.a)'den sonra da devam eden bu tebliğ milyonlarca kişinin imanına vesile olmuş; insanlar bu sayede Kuran ahlakına dayalı gerçek sevgiyi, barış ve adaleti öğrenmişlerdir.


Konu Başlığı: Ynt: İslamiyetin Arap Yarımadasında Yayılması
Gönderen: Sevgi. üzerinde 06 Ocak 2021, 06:30:55
Esselâmü Aleyküm. Peygamber efendimiz Rabbimiz'in kendisine öğretmiş olduğu İslâm ahlakını ömrünün sonuna kadar tüm gayreti ve tüm güzel özellikleri ile tebliğ etmiştir.
Rabb'im bizleri Peygamber efendimiz'in yolundan ayırmasın inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: İslamiyetin Arap Yarımadasında Yayılması
Gönderen: Es-Sabur üzerinde 07 Ocak 2021, 07:41:09
İslamiyetin doğuşu Mekke’de olmuştur oradanda tüm Arap yarımadasına yayılmıştır insanlar orada Kabe olduğu için herzaman ziyarete gelmişlerdir güvenilir bir toplanma yeri olmuştur