๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 17 Aralık 2009, 17:32:28



Konu Başlığı: İnsana Gösterilen Saygı
Gönderen: Sümeyye üzerinde 17 Aralık 2009, 17:32:28
İnsana Gösterilen Saygı


Cenab-ı Allah, tecavüzleri ancak misliyle karşılama husu sunda mü´minlere takvah olmalarını emrettiği için, savaş esna sında bile fazilet ölçülerine riayet etmek ve saygı göstermek ge rekir. Aynı şekilde insanın değerini göz önüne alarak, ona say gılı davranmak da faziletin gereklerindendir. Çünkü yüce Allah şöyle buyurmuştur:

"Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. On ları (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; ken dilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları yarattıklarımı zın bir çoğundan cidden üstün kıldık"( isra- 70).

Dosta gösterilen saygının aynısını düşmana da göstermek gerekir. Dost ne kadar önemliyse, düşman da bir insan olarak o kadar saygıya değerdir. Bazı kimseler bu söylediklerimizi tuhaf karşılayabilirler. Kılıçların çekildiği sırada düşmana insan ola rak değer göstermek yersiz ve zamansızdır, aksine düşmanı o anda öldürmek gerekir diyebilirler. Ama bizim bu söyledikleri mizde asla tuhaflık yoktur. Çünkü müslümanın savaşı intikam savaşı değildir. Aksine kötülüğü söküp atmak, kötülüğün deva mını önlemek savaşıdır. Siz düşmanınızı öldürürseniz zaten o kötülüğünü devam ettiremez, işte bu sebepten dolayıdır ki, Peygamber (s.a.v.) efendimiz Kureyşli müşrik ölülerin defnedil melerini emretmiş, onların cesetlerini yırtıcı kuşlara ve yırtıcı hayvanlara yem olarak terketmemiştir. Sahabilerine, onların cesetlerini kuru bir kuyuya bırakmayı emretmiştir. Ölülere iş kence edilmesini yasakladığı gibi, yaralı düşman askerlerini de hemen öldürmeyi yasaklamıştır. Çünkü yaralı kimsenin kuvve ti azaldığı için kendisini öldürmek isteyene karşı direnemez. Bütün bu emir ve yasaklar insanın saygıdeğer bir varlık olma sından dolayı verilmiştir. Ayrıca müslümanın yapacağı savaş tan kasıt, taşkınların kuvvetlerini azaltmak ve tecavüzü geri püskürtmektir; intikam değildir. Saldırıya karşı savunmanın ve diğer savaş kurallarının gerektirdiği aynıyla karşılığı, fazilet ve insani kıymeti çiğneme pahasına da olsa, müslüman son noktaya kadar vardırmaz. Aksine müslüman asker Allah´ın emrine teslim olur; o, tecavüzleri geri püskürtme esnasında da hi takvalı davranır. Bu prensibi uygulama hususunda Peygam ber efendimizin yaptığı savaşları yüksek birer örnek olarak gösterebiliriz. İhsanın, kardeşi olan diğer insanlara karşı sava şırken bağlı kalacağı prensipler hep ondan öğrenilmiştir.