> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Son Peygamber > İlk Müslüman Olanlar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlk Müslüman Olanlar  (Okunma Sayısı 5637 defa)
14 Aralık 2009, 16:15:33
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 14 Aralık 2009, 16:15:33 »



İlk Müslüman Olanlar


Muhammed (sav), tslam´m ilk nüvesini oluşturmak için ça lışmaya başladı. Başlangıçta, kendisiyle birlikte oturup kalkan ve kendisiyle beraber yaşayan kimseleri İslam´a çağırdı. En ya kınında üç kişi vardı. Bunların birincisi, mü´minlerin annesi Hatice idi. Peygamber efendimiz onunla sükunet buluyor, onun şefkatini ve himayesini görüyordu. Peygamber efendimize iyilik eden bu mübarek kadın, onun çocuklarının anası ve şefkatli re-fikasıydı.

Peygamber efendimizle birlikte yaşamakta olanların ikinci si, Ebu Talib oğlu Ali´ydi. O Peygamber efendimizin himaye ve kefaleti altında bulunuyor, ondan terbiye görüyor ve geçimi de onun tarafından karşılanıyordu. Çünkü Ebu Talib´in çoluk ço cuğu kalabalık, kendisi de dar gelirliydi. Kardeşinin oğlu Mu hammed (sav) ise ona göre daha varlıklıydı. Bu zenginliği ve malı, Hatice´nin malıyla ticaret yaparak elde etmişti. Peygam ber efendimizin amcası Abbas da zengin bir kimseydi. Ku-reyş´in servet sahibi kimselerindendi.

Duygulu, akrabalık bağlarına riayetkar ve sevecen bir insan olan Peygamber efendimiz, bu durumu amcası Abbas´a açtı. Kendisiyle amcası Abbas´dan her birinin, Ebu Talib´in çocukla rından birini yanlarına alıp bakımını üstlenmeyi önerdi. Abbas da ona muvafakat etti. Ebu Talib´den , yanlarında kalmak üze re birer çocuğunu istediler. Muhammed (sav) Ali (r.a)´yi aldı. islam daveti gelip ilahi vahiy indiğinde Hz. Ali on yaşındaydı.

Peygamber efendimizle beraber yaşamakta olanların üçün cüsü Zeyd bin Harise bin Şirahbil idi. Zeyd, Ben-i Kelb oğullan kabilesine mensup Araplar´dandı. Cahiliyet devrinde köle ola rak alınmıştı. Çünkü kendisi 18 yaşlarındayken İranlı bir toplu luk tarafından yakalanarak köle pazarında satılmıştı. Nihayet mü´minlerin annesi Hatice´nin mülkiyetine girmişti. Sonra Ha tice onu Resulullah (sav)´a vermiş, böylece o, Resulullah´m köle si olmuştu.

Babası, kaybolan oğlu Zeyd için çpk üzülmüş ve onu kaybet tiğinden dolayı ağlayıp gözyaşları dökmüştü. Onun hasretini dile getiren şöyle bir şiir söylemişti:

"Zeyd´e ağlayıp duruyorum.

Ne olduğunu bilmiyorum. Acaba sağ mıdır?

Herhalde öyle olmalıdır.

Yoksa ecel mi uğradı yanma ?

Vallahi bilmiyorum.

Onu sorup duruyorum.

Zeydf Sana düz yerler mi, yoksa dağlar mı kıydı?

Ahf Ne olurdu zamanın,

Seni bir defa olsun geri döndüreceğini hileydim.

Senin dönmen en büyük şey,

Bana dünyada bu yeter! Güneş doğarken onu, bana hatırlatır!

Gurub zamanı yaklaşınca

Yine onu hatırlarım.

Rüzgarlar esince

Onun hatırasını dalgalandırırlar.

Ey onun hakkındaki üzüntülerim ve korkularım!

Ne kadar da uzunsunuz!

Onu aramak için akçıl deve

Yeryüzünde hızla sürülüp koşturulup duracak.

Deve, dolaşmaktan yorulmadıkça

Ben de bıkmayıp yorulmayacağım.

Ben sağ oldukça

Ya da ölüm gelip çatmadıkça böyle yapacağım.

Zaten herkes bir emel ve ümide kapılarak

Yok olup gider. "

Babası, oğlu Zeyd´i Arap beldelerinde uzun süre aradı. Niha yet bi´setten önce Resulullah´m yanında buldu. Abdullah oğlu Muhammed (sav) de, köleliğe düşmandı. Rızası olmadan, Zeyd´i kendi yanında alıkoymak istemedi. Onu kendi yanında kal­makla babasının evine gitmek arasında serbest bıraktı ve şöyle dedi: "Dilersen yanımda kal, dilersen babanla beraber git" Ama o genç, Peygamber efendimizin yanında kalmayı tercih et ti. Babası ve ailesinin yanında kalmaktansa, nübüvvetin nuru nu tercih etti. Ama babası onu kınamaya başladı ve şöyle dedi: "Ey Zeydl Ananı babanı bırakıp da köleliği mi tercih ediyor sun?!" O asil oğul şöyle dedi: "Doğrusu ben bu adamda üstün-lükler gördüm. Artık ebediyyen ondan ayrılmayacağım!"

Onun bu vefakarlığını gören Peygamber efendimiz, elinden tutup Kureyş cemaatinin yanma götürdü ve şöyle dedi: "He piniz şahit olun. Bu benim oğlumdur, bana mirasçı olacaktır."

Peygamber efendimizin böyle söylediğini duyan Zeyd´in ba bası sevindi. Artık bundan sonra Zeyd´e, "Muhammed´in oğlu Zeyd" denilmeye başlandı. Bu hal, evlat edinmenin Kur´an ta rafından yasaklanmasına kadar devam etti. Evlat edinmeyi ya­saklayan Kur´an ayetinde şöyle denmektedir:

"Onları babalarına nisbet ederek çağırın. Bu, Allah yanında daha adaletlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarmızdır." (Ahzab. 5)

Peygamber Evinde İslamiyet

İslam´ın başlangıcı Hz. Muhammed (sav)´in evinde oldu. Onun evindeki kimseler İslam davetini başlattılar. Bunlar üç kişiydiler: Biri Peygamber efendimizin şefkatli, güvenilir, vefa kar ve iffetli zevcesi Huveylid kızı Hatice, ikincisi henüz bir ço cuk olan Ebu Talib oğlu Ali´ydi. Peygamber efendimiz onu bes leyip büyütmüştü. Üçüncüsü de Peygamber efendimizin üzerin deki kölelik bağını kaldırmış olduğu Zeyd idi. Zeyd´i Peygamber efendimiz kölelikten kurtarıp Kureyş içindeki yüksek mevkiine ulaştırmıştı. Öyle ki, Araplar ona Muhammed´in oğlu Zeyd diye seslenirlerdi. Bu hal, evlat edinmenin Allah tarafından yasak lanmasına kadar devam etti. Bu yasak indikten sonra Zeyd´in şerefi, islam ve îman sayesinde daha da arttı. Hürriyetine ka vuşarak şerefli bir insan oldu.

Peygamber efendimiz Cebrail ile karşılaştığı günden itiba ren iman edip islam´a girdi. Peygamber efendimiz Cebrail ile konuştuktan sonra, vücudu tiril tiril titremekte olduğu halde evine döndü. Hatice bu olayı Varaka bin Nevfel´e anlattığında Varaka, Peygamber efendimizin, zamanın Resulü olduğunu, ondan sonra bir peygamberin gelmeyeceğini bildirdi.

Hatice daha işin başından iman etmişti. Onun imanı güven lik ve esenlik olmuştu. O Peygamber efendimize sükunet verir, onun üzerine şefkat ve merhamet kanatlarını gererdi. Müşrik lerin şiddetli baskıları ve sert direnmeleri ortamında Hatice, rahmet ve şefkat kanatlarıyla Peygamber efendimizi gölgelen dirir, hep destek olurdu. Nitekim "Siret" adlı kitabında Ibn Hişam şöyle der: "Davet hususunda Hatice Peygamber efendi mizi destekledi. O, Allah ve Resulüne inanan, Peygamberin getirdiklerini tasdik eden ilk insan oldu. Bu sayede Cenab-ı Al lah, elçisinin yükünü hafifletti. Hoşuna gitmediği red ve tekzib-leri duyunca üzülüyordu. Fakat Hatice´nin yanına döndüğün­de Cenab-ı Allah ondaki sıkıntıları gideriyor, ona sebat veriyor, yükünü hafifletiyordu. Hatice ona direnme tavsiye ediyor, onu tasdik ediyor, insanların yaptığı işlerin basit ve kaale alınma yacak kadar önemsiz olduğunu söylüyordu. Allah Hatice´den razı olsun. Bu sayede Hatice´nin, bütün peygamberlerin zevcele rinden daha üst bir makamı oldu. Hatta bütün dünya kadınla rının fevkinde bir makama sahip oldu. Fazilet hususunda dün yadaki kadınların üçüncüsü oldu. Bu kadınlardan birinci mer tebede bulunan, gökteki meleklerle muhatap olan iffetli ve baki re Meryem´di. Diğeri Peygamber efendimizin vücudunun bir parçası ve ciğerparesi olan Fatıma-i Zehra idi. Üçüncü sırada olan Hatice´ye Cenab-ı Allah gökten güzel bir selam ve tebrik göndermişti. Cenab-ı Allah, Peygamberine Cebrail´in diliyle şu emri göndermişti: "De ki: Ey Hatice, Allah sana selam söylü yor,"

Abdullah bin Cafer bin Ebu Talib´in rivayetine göre, Resul-lulah (sav) efendimiz, Hatice´ye, cennette bir evinin bulunduğu nu müjdelemekle emrolunmuştu.

Hatice, Peygamber efendimize, sükunet, bereket, güvenlik ve esenlik dolu bir ev hazırlamıştı. Dışarıda gürültü ve kavga ların tozu yorgunluk ve meşakkatlerin baskısı vardı. Fakat bu evin içinde Cenab-ı Allah ona tam bir rahatlık, aydınlık ve gü zellik bahsetmişti. Eve gelen Peygamber efendimiz, güzel bir görünüm ve tatlı bir manzarayla karşılaşırdı. Yorgunluktan sonra sükunetin tatlılığıyla yüzyüze gelirdi.

Hatice, Allah tarafından kendisine selam gönderildiği za man, onun katında ne kadar yüce bir mertebede bulunduğunu anlamış ve iman etmiş bir kadına mahsus olarak Cenab-ı Al lah´a şu sözleriyle mukabil selamlarını göndermişti: "Allah se lamdır. Selam ondandır, Cebrail´e de selam olsun." Ondaki sa dık ve dürüst iman, Allah´ı tenzih etmekle biraraya gelmişti. Cebrail´e de selam vermişti. Ama Allah, selamın ve esenliğin kendisiydi. İnsanlara selam ve esenliği bahşeden Allah´tı. O´nun şanı ve zatı yücedir.

Hatice´nin bu mukabil selamıyla ilgili yorumunda, "Mevahi-bü´l-Ledünniye" adlı eserin sarihi şöyle der: "Hatice´nin muka bil selamda bulunması, onun anlayışının derinliğine işaret eder. Çünkü o Allah´a mukabil selamda bulunurken O´na övgü ve senada bulunmuştur. Sonra Allah hakkında layık olan şey le, layık olmayan şey arasında seçim yaptı. Onun bu yaptıkları, selim bir idrakin semeresi olmak yanında engin bir duyarlılığı nın ve Allah´a olan dürüst imanının da bir semeresiydi"

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlk Müslüman Olanlar
« Posted on: 29 Mart 2024, 09:31:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlk Müslüman Olanlar rüya tabiri,İlk Müslüman Olanlar mekke canlı, İlk Müslüman Olanlar kabe canlı yayın, İlk Müslüman Olanlar Üç boyutlu kuran oku İlk Müslüman Olanlar kuran ı kerim, İlk Müslüman Olanlar peygamber kıssaları,İlk Müslüman Olanlar ilitam ders soruları, İlk Müslüman Olanlarönlisans arapça,
Logged
22 Şubat 2021, 00:32:39
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 22 Şubat 2021, 00:32:39 »

Esselamu aleyküm.binler rahmet binler selam ilk musluman olan sahabelerin üzerine olsun inşallah..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

22 Şubat 2021, 14:32:12
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #2 : 22 Şubat 2021, 14:32:12 »

Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri sahabe efendilerimizin yoluna iletsin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes