> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Son Peygamber > İki Tarafın Elçilerinin Gidip Gelmesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İki Tarafın Elçilerinin Gidip Gelmesi  (Okunma Sayısı 1269 defa)
19 Aralık 2009, 16:09:07
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 19 Aralık 2009, 16:09:07 »



İki Tarafın Elçilerinin Gidip Gelmesi


Peygamber efendimizin beraberinde güçlü bir ordu vardı. Mekke, savaşa hazırlıklı değildi. Dileseydi, Mekke´yi ordusuna ezdirir ve yerle bir ederdi. Ne var ki o, umre yapmak, savaş ateşini söndürmek, akrabalarına iyi davranmak, nefreti silip süpürmek, savaşların meydana getirdiği vahşeti gidermek için gelmişti.

Bu nedenle de onları kahır ve zillete uğratmadan haccet mek, onlarla barış yapmak istediğini ilan etti.

Bedii bin Verka, Huzaalı bir kaç adamla birlikte Peygam ber efendimizin yanına geldi. Onunla konuştular. Niçin geldiği ni sordular.Peygamber efendimiz, kendileriyle savaşmak için değil, Kabe´yi ziyaret etmek ve onu tazimde bulunmak için gel diğini söyledi. Daha önce bu hususta başkalarına söylediklerini onlara da söyledi. Heyetteki adamlar Kureyşe dönüp şöyle de diler: uEy Kureyş topluluğu! Siz Muhammed hakkında ça buk karar veriyorsunuz. O, savaşmak için değil, yalnızca Ka be´yi tavaf etmek için gelmiştir."

Kureyşliler, böyle diyen heyet mensuplarını suçlayıp onlara karşı cephe aldılar ve: "Savaşmak maksadıyla gelmemiş olsa dahi, Mekke´ye zorla girmesine müsaade etmeyiz. Arapların bu nu dillerine dolamalarına izin vermeyiz" dediler. Bu mütekeb-birlik ve kabalıklarını sürdürmekle beraber, Hz. Peygamberle aralarındaki irtibatı kapamadılar. Amir bin Lüeyy Oğulları nın kardeşi Mikrez bin Hafs bin Ahyaf ı elçi olarak ona gön» derdiler. Mikrez´in gelmekte olduğunu gören Resulullah (sav): "Bu, ahde vefa göstermeyen hain bir kişidir" dedi. Ona da; sa vaşmak için değil, Kabe´yi ziyaret etmek için geldiğini söyledi.

Kureyşliler, Peygamber efendimizin Kabe´yi ziyaret etmesi ne müsaade vermemekle birlikte Huleys bin Alkame´yi ona elçi olarak gönderdiler. Huleys, Ahabiş´in lideriydi.[1] Ahabiş grubu, savaşlarda Kureyşlilere yardım ederlerdi. Huleys´in gelmekte olduğunu gören Resulullah (sav): "Bu, ibadetin zahi rine bakan ve kurbanlık develere saygı gösteren bir milletten dir. Kurbanlık develerin hepsini ona doğru sürünüz degörsünl* dedi. Huleys; Harem´de kurban edilmek üzere nişan vurulmuş boyunlarına boğmukları takılmış, uzun müddet tutulmaktan dolayı yünlerini aşındırmış olan ve vadiye doğru akıp giden kurbanlık develere bakınca bunların hac için hazırlanmış kur banlıklar olduklarını anladı. Müslümanlarla konuşmaya gerek görmedi. Hz.Peygamberin yanma gelmeden dönüp Kureyşe git ti. Gördüklerini onlara anlatınca, ona: "Otur yerine. Nihayet sen bir çöl Arabısın, böyle şeylerden anlamazsın^ dediler. Ku-reyşlilerin böyle demeleri üzerine Huleys öfkelenerek şöyle de di:

"Ey Kureyş topluluğu! Vallahi biz; Beytullah´m haremliğini gözeterek ona tazimde bulunmak ve onun hakkını yerine getir mek maksadıyla gelecek olanlara engel olalım diye sizinle ne anlaştık, ne ittifak kurduk. Beytûllah´a tazimde bulunmak amacıyla gelen bir kimse geri çevrilebilir mi? Huleys´in canını elinde tutan Allah´a andolsun ki;ya Muhammed´i, amacına ulaşmaktan engellemeyecek ve bırakıp Kabe´yi ziyaret etmesine izin verirseniz, ya da müttefiklerin olan Ahabişlerden tek kişi kalmamacasına hepsini buradan dağıtacağım, alıp götürecegim.

Kureyşliler de şu yatıştırıcı cevabı verdiler: "Ey Huleys! Sen şimdi böyle bir şey yapmaktan vazgeç. Kendimiz için kabul ede bileceğimiz bir anlaşma sağlanıncaya kadar bizi kendi halimi ze bıraktı.

îşin sonu savaşa varmadan peygamber efendimizin, kendile ri hakkında hoşlarına gidecek bir kararı vereceğine dair umut larını hala devam ettirmekteydiler. Bu sebeple de Urve bin Mesud es-Sakafi´yi elçi olarak Resulullah (sav)a gönderdiler. Urve, Kureyşlilere, kendisinin onların, çocukları durumunda olduğunu söyledi. Çünkü Urve´nin anası, Abdüşems´in kızla-rındandı.

Anlatıldığına göre elçileri Peygamber efendimizin yanına gi dip kendisiyle görüştükten sonra tekrar Kureyşe döndüklerin de Kureyşliler onlara kaba hareket ve sert sözlerle mukabelede bulunmuşlardı. Huzzalı Büdeyl´e ve Ahabiş´in lideri Huleys´e öyle yapmışlardı.

Urve, kendisiyle Kureyş arasındaki bağların güçlü olduğu nu, Kureyşlilerin muzaffer olmalarını arzulamakla birlikte onlar adına güvenilir bir şekilde elçilik yapacağını kendilerine açıklayarak şöyle dedi:

"Bir zamanlar hasımıza gelen bir musibetten dolayı size yar dım etmek için, emrim altındaki kimseleri toplayıp gelmiş ve size bizzat yardımda bulunmuştum, öyle değil mil" Kureyşliler, "Evet, doğrudur. Zaten sen, kötülükle suçlanamazsın." dediler.

Bu sözlerini söyledikten sonra Urve Kureyşlilerin kendisine itinıad ettiklerine tam bir kanaat getirerek Kureyş elçisi sıfa tıyla yola çıktı. Resulullah (sav)m yanına vardı ve şunları söy ledi:

"Ey Muhammedi Sen birtakım derme çatma insanları toplayıp kavmin olan Kureyşin yanına getirmişsin. Kureyşlile rin gücünü kırmak istiyorsun. Ama Kureyşliler kaplan postu giyerek, yavrulu ve sağmal hayvanlarını, döllerini döşlerini alarak sana karşı savaşmak üzere toplanmışlardı. Ben onları bu vaziyette bırakarak yanına geldim. Mekke´ye zorla girmene engel olacaklarına Allah adına yemin etmişlerdir. Etrafında bulunan bu askerlerin vallahi yarın dağılıp gideceklerdir"

Urve´nin böyle demesi üzerine, Hz. Peygamberin gerisinde duran Ebubekir (r.a.), "Biz mi Resulullah´ın etrafından dağı lacağız1?" diye çıkıştı. Urve, bir yandan konuşurken, diğer yan dan da Resulullah (sav)ın sakalını tutup oynuyor; böylece cesa retini, kabalığını ve laubaliliğini göstermiş oluyordu. Fakat Re sulullah´ın yambaşında duran Mugire bin Şu´be, Resulul lah´ın sakalını tutan Urve´nin eline kılıcının ucuyla dürterek şu uyarıda bulundu: aKolu kopup da yerine gelmeyecek duruma düşmeden önce o pis elini, Resulullah´ın mübarek yüzünden ge ri çeki"

Aslında kendisi kaba ve katı olan Urve, Mugire´ye: "Ne ka dar kabasın! Ne kadar katisini" deyince, Resulullah (sav) te bessüm buyurdu. O da kendinden önce uyarıda bulunanlar gi bi: "Elin kesilip de yerine gelmeyecek bir duruma düşmeden Ön ce elini geri çek" diyerek uyarıda bulundu.

Urve bin Mes´ud es-Sakafi, sahabilerin Hz.Peygamberi nasıl koruduklarını ve ona karşı nasıl davrandıklarını gördük ten sonra kalkıp Kureyşîilerin yanma döndü ve söze şöyle baş ladı:

"Ey Kureyş topluluğu! Ben Acemistana gidip hükümdarları gördüm. Bizans´a gidip imparatorları Kayser´i gördüm. Habe şistan´a gidip kralları Necaşi´yi gördüm. Allah´a andolsun ki Muhammed´in kendi ashabı içinde gördüğü itibar kadar, hiçbir hükümdarın kendi milleti içinde itibar gördüğünü mü şahede etmedim! Öyle bir kavim gördüm ki, onu ebediyyen kim selere teslim etmezler. Şimdi de siz, görüşlerinizi açıklayın ba kalım. "

Kureyşlilerin Hz.Peygambere gönderdikleri elçilerin hepsi de Muhammed (sav)in savaşmak için değil, bilakis haccetmek ve müşriklerin kopardıkları akrabalık bağlarını yeniden kur mak için gelmiş olduğunu vurguluyorlardı.

Kureyşliler hıyanette bulundular, Muhammed (sav) ise onları affetti. Resulullah (sav)m savaşmak için gelmediği, kesin lik kazanmıştı. Çünkü o ihramlı olarak gelmiş, kurbanlık hay vanlarını da önüne katmıştı. Haram aylar içinde bulunuyordu. Sevgi ve dostluk isteyerek gelmişti. Fakat savaşta sevgi ve dostluk olmaz. îşte bu hengamede Kureyşliler, müslümanlara saldırı planı kurdular. Ibn Abbas´tan rivayet olunduğuna göre kırk ya da elli adamlarını, müslümanlara saldırmaları için gön dermişlerdi. Resulullah´m sahabilerinden bazısını yakalamala rı için müslümanların toplu durdukları yeri dolaşıp çembere al malarım emretmişlerdi. Bu adamlar, müslümanların toplu dur­dukları yere geldiler. Taş ve ok atmaya başladılar. Peygamber efendimiz onları rehine veya tutsak olarak yakalayıp yanında alıkoymak imkanına sahipti. Ama öyle yapmadı. Alicenab olan Resulullah (sav) onları affetti.


[1] Ahabiş: Mekke´nin aşağı tarafında bulunan Hubşi dağının yanında toplanarak kendi arala rında ittifak kuran ve Kureyş, Huzaa, Kinane kabilelerine mensup kimselerden oluşan bir müttefik gurubu. (Çev.)


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İki Tarafın Elçilerinin Gidip Gelmesi
« Posted on: 23 Nisan 2024, 21:32:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İki Tarafın Elçilerinin Gidip Gelmesi rüya tabiri,İki Tarafın Elçilerinin Gidip Gelmesi mekke canlı, İki Tarafın Elçilerinin Gidip Gelmesi kabe canlı yayın, İki Tarafın Elçilerinin Gidip Gelmesi Üç boyutlu kuran oku İki Tarafın Elçilerinin Gidip Gelmesi kuran ı kerim, İki Tarafın Elçilerinin Gidip Gelmesi peygamber kıssaları,İki Tarafın Elçilerinin Gidip Gelmesi ilitam ders soruları, İki Tarafın Elçilerinin Gidip Gelmesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes