> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Son Peygamber > İki Ordu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İki Ordu  (Okunma Sayısı 1121 defa)
18 Aralık 2009, 17:06:02
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Aralık 2009, 17:06:02 »



İki Ordu


îki ordu karşı karşıya geldi, iki tarafın savaşa başlamaların dan önce her iki taraf askerinin görünen ve görünmeyen vasıf larını anlatmamız gerekmektedir. Çünkü onların durumlarını anlatmamız, bir bakıma onların sonlarını anlatmak bakımın dan faydalı olacaktır. Allah mü´minlerin dostu ve yardımcısıdır.

Müşrik ordusu bütün maddi kuvvetlere sahipti. Savaşçıları nın sayısı da mü´minlerinkinden kat kat fazlaydı. Onları sava şa sürükleyen sebep, öç duygusu ve kaybettikleri itibarı yeni den kazanmak duygusuydu. Servet kaynakları olan ticaretleri ni teminat ve garanti altına alma endişesi de bu sebepler ara sındaydı. Çünkü ticaret yolları, tamamen müslümanların kont rolü altına girmişti. Savaşmak ve zafer uğruna candan ve mal dan geçmek için bütün sebepler mevcuttu. Şunu iyice anlamış lardı ki, onlarla Hz. Peygamber arasındaki iş, ölüm kalım me-selesiydi. Ya hayatta kalıp onurlu bir şekilde yaşayacak ve di ğer kabilelere karşı övünecekler, ya da utanç damgası altında alçakça bir hayat sürecek veya öleceklerdi. Hz. Peygamberin yaptığı gibi askerlerini saf düzenine soktular. Kumandan, as kerlerini düzene koymak ve disiplin altında tutmaktan sorum ludur. Böyle yapmadığı takdirde savaşı istediği yöne sevkede-mez. Müşrikler beraberlerinde kadınlarını da getirmişlerdi. Bu kadınlardan hepsinin, ya babası, ya kardeşi, ya oğlu veya diğer yakınları önceki savaşlarda kaybolmuşlardı. Kadınları getirme lerinin sebebi, daha önce de söylediğimiz gibi savaşçıların kaç-mamasıydı. Çünkü kadınlar varken savaştan kaçmak ve kadın ları düşmana teslim etmek onlar için ayıp ve utanç verici bir durumdu.

Rivayete göre iki ordu karşı karşıya gelip birbirlerine yaklaş tıklarında, Utbe kızı Hind, beraberindeki kadınları da yanına alarak def çalmaya ve müşrik askerleri savaş için coşturmaya başlamıştı. Kureyş ordusunun sancağı Abdü´ddar Oğullarının elindeydi. Onları teşvik etmek için şöyle demişti: "Haydi göre yim sizi Abdü´ddar oğulları

"Haydi göreyim sizi, arkayı kollayanlar

Keskin kılıçlarınızla vurun onlara"

Bedir savaşında babasını, kardeşini, oğlunu kaybeden bu Hind, yine müşrik askerlerini kışkırtarak şöyle bir kaside okumuştu:

İlerlerseniz sizleri kucaklarız

Size kadife döşekler sereriz

Eğer gerilerseniz sizden ayrılırız

Sizden ayrılırız ve ve sizi hiç sevmeyiz!

Savaş başlamadan önce Ebu Süfyan´da askerlerine atılım ruhunu aşılıyor ve onları müslümanlara karşı olanca gücüyle kışkırtıyordu. EbuJshak´m rivayetine göre, Ebu Süfyan şöyle diyordu: "Ey Abdü´ddar oğulları! Bedir savaşında da sancağı mızı sizler taşıyordunuz. Başımıza neler geldiğini gördünüz. Sancak yok oldu mu, kendileri de yok olur. Ya sancağımızı hakkıyla taşırsınız. Ya da bırakın onu biz taşıyalım ve hakkını verelim." Ebu Süfyan´ın bu sözleri üzerine Abdü´dar oğulları ona saldırmak istediler ve onu tehdit ettiler: "Sancağımızı sa na mı teslim edeceğiz? Yarın düşmanla karşılaştığımız zaman neler yapacağımızı görürsünl"

Sayı ve teçhizat üstünlüğüne sahip Kureyş ordusunun mane viyatı yüksekti. Hamiyyet duygusuyla, batıl davalarının etra fında kenetlenmişlerdi. Şer, kin ve intikam, onları aynı gaye et rafında toplamıştı.

Şimdi islam ordusuna dönelim. Bu ordunun iman ve manevi yat gücü, müşriklerden daha az değildi. Savaşa iten sebep müş rikler için kin ve intikam, müslümanlar içinse iman ve şehadet tutkusuydu. Noksanlıklardan münezzeh olan yüce Allah, müs-lümanlarla birlikteydi. Yeryüzünün iman ve maneviyat bakı mından en büyük kumandanları onlar arasında olduğu gibi, mü´minler için en güzel bir örnek olan Hz. Peygamber de başlarmda bulunmaktaydı. Ancak bütün bunlarla birlikte bazı müla­hazalarda bulunmamız gerekmektedir. Şöyle ki:

1- Bedir savaşma katılmayan ve o savaşta ganimet elde ede meyen bazı kimseler, bu gaye ile müslümanlar safında savaşa çıkmak ve düşmanla karşılaşmak istemişlerdi. Maksatları Be-dir´de ganimet elde eden mü´min kardeşleri gibi, ganimet elde etmekti. Her ne kadar buna ek olarak kuvvetli bir imanları ve canlarını feda etme tutukusu bulunsa da, hedeflerinin bir kıs mını ganimet elde etme arzusu teşkil etmekteydi. Müslümanla rın yeryüzüne hakim olup düşmanın belini kırmadan önce esir almaları nasıl yasaklanmışsa, aynı şekilde zafer kesinleşmeden ganimet peşine koşmak da yasaklanmıştır.

2- Münafıkların îslam ordusu saflarından çıkmalarıyla, ordu nifaktan arındıysa da, azmi kuvvetli olmayan bazı mütereddit kimseler, müslümanlar arasında bulunmaktaydı. îki grup, ne-dereyse bozulmaya yüz tutmuştu. Bu iki grubun içindeki fertle rin tümünün; azmini kuvvetlendirdiğim, savaşmakta ısrarlı ol duğunu, zafer elde etmek istediğini söylememiz mümkün de ğildir. Bunlar arasında bazı kimseler mütereddit olarak îslam ordusuyla birlikte cepheye gelmişlerdi. Tabii ki sayılarının çok luğu oranında islam ordusunun kuvveti azalmaktaydı.

3- Medine etrafında bulunan bazı yahudilere münafıklar da katılmışlardı. Bunlar, savaşmakta olan İslam mücahitlerinin arkasında Medine´de bir gedik bırakmışlar ve düşman ordusu nun buraya sızmasına zemin hazırlamışlardı. Fakat Hz. Pey-gamber´in kumandanlığı sayesinde bütün zaaf faktörleri orta dan kaldırılmış, askerlerdeki tereddüt unsuru gizlenmişti. An cak ganimet ışıkları parladığı esnada, onlarda gizli bulunan ga nimet elde etme güdüsü açığa çıkmıştı. Zafer ışıkları parlayın-ca, kaçmakta olan yenik müşrik kuvvetlerinin ardına düşmek-tense, ganimeti elde etmek için koşuşmaya başlamışlardı. Tabii ki, yüce Allah´ın kelimesi her şeyin üstündedir. Onur ve üstün lük sadece ona aittir. O, doğru yolda yürüdükleri, savaşta sa bırlı oldukları takdirde mü´minlere yardımcı olacaktır. Yüce Al lah´ın tevfıkinden sonra, zafer için böyle bir kuvvete ihtiyaç vardı. Hz. Peygamber de, zafer için bütün hazırlıkları tamam lamış, askerlerin morallerini takviye etmiş, azimlerini bileme mişti. Yüce Allah da şu müjdeyi veriyordu: "Bir kere azmettin mi artık Allah´a dayan"


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İki Ordu
« Posted on: 28 Nisan 2024, 14:01:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İki Ordu rüya tabiri,İki Ordu mekke canlı, İki Ordu kabe canlı yayın, İki Ordu Üç boyutlu kuran oku İki Ordu kuran ı kerim, İki Ordu peygamber kıssaları,İki Ordu ilitam ders soruları, İki Orduönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes