> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Son Peygamber > Hz. Peygamberin Yeniden Savaşa Çıkması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hz. Peygamberin Yeniden Savaşa Çıkması  (Okunma Sayısı 848 defa)
18 Aralık 2009, 17:14:00
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Aralık 2009, 17:14:00 »



Hz. Peygamberin Yeniden Savaşa Çıkması


Hz. Peygamber hicretin üçüncü yılında 15 Şevval´de, cumar tesi günü yapılan Uhud savaşından sonra Medine´ye geri dön dü. Pazar günü sabahleyin askerler O´na, müşrikleri takip et me önerisinde bulundular. O da, beraberinde Uhud´da savaş mış olan mücahitlerle birlikte yeniden müşrik ordusunu takip etmeyi uygun gördü. Abdullah bin Übey ile beraberindeki münafıklar da kendisiyle birlikte çıkmak istediler. Fakat Hz. Peygamber, onların bu isteklerini kabul etmedi. Mü´minler, kendilerinin Hz. Peygamberle takibe çıkacaklarını duyunca çok sevinmişlerdi. Hz. Peygamber onlara: "Ancak Uhud savaşında benimle birlikte çarpışmış olanlar gelebilirler" demişti. Böylece dinlerinde Allah´a karşı ihlaslı olan, bela ve darbelere maruz kalıp yaralanan mü´minlerin arzularına icabet etmişti. Noksan lıklardan münezzeh olan yüce Allah bu ihlaslı mü´minler hak kında şöyle buyurmuştur: "Kendileri savaşta yara aldıktan sonra Allah ve peygamberinin çağrısına koşanlar, hele onlar dan iyilik edip sakınanlara büyük bir ecir vardır." (Al-i İmran 172)

Savaşı tam olarak sona erdirmek ve vuruşmaya son veren düşmanı yakalamak için yola çıkmış olan Hz. Peygamberin ve savaşçıların durumu böyleydi. Savaş değirmeni hala dönmek teydi. Müşrikler müslümanlara acıdıklarından değil, fakat tam olmasa bile, nisbi bir intikama kavuştuklarından ötürü savaşa son vermişlerdi. Ebu Dücane, Ali, Zübeyr gibi kılıçları hala şakırdamakta olan bahadırlar hayattaydı. Adeta firar edercesi ne kaçıp vuruşmaya son veren müşrikler, rivayetlere göre bir birini kınamaya ve : "Niçin bir şey yapamadınız? Sadece Mu-hamme d´in adamlarının gücünü kırdınız, sonra onları öldür meden bırakıp geldiniz. Liderleri hala size kötülük yapmak için bir araya gelmektedirler" diyerek birbirlerini ayıplamaya ve kötülemeye başlamışlardı.

Bu, onların kendi ağızlarıyla söyledikleri sözlerdi. Hakikatte ise Hz. Muhammed´in adamları hala onları ürkütecek güce sahiptiler. İslam ordusu her şeye rağmen, müşriklere korku sa lacak bir güce sahipti. Allah´ın yardımı ile zafere kavuşma inancı hala gönüllerini doldurmaktaydı.

Müşrikler, Hz. Peygamberin kumandası altındaki mücahit lerin yeniden saldırarak, elde etmiş oldukları nisbi zaferi kay betmekten korkmasalardı, yine müslümaniara saldırmayı plan lamışlardı. Hz. Peygamber yenilgiden sonra beraberindeki mü cahitlerle birlikte Uhud tepesine çıkınca, onlara yaptıkları kö tülüğün misliyle mukabele etmeye başlamıştı. Bunu gören müşrikler elde ettikleri nisbi zafere razı olarak müslümaniara tekrar saldırmaktan vaz geçmiş ve savaşa son vermişlerdi.

Hz. Peygamber müşriklerin kaçıp gitmelerinden sonra Medi ne´ye sekiz mil mesafedeki Hamra´ül- Esed denen mevkiye gel di. Medine´de yerine vekil olarak Ibn Ününe Mektum´u bırak tı. Hamra´ül-Esed denen yerde bazı Huzaa´lılar peygamber efendimizle karşılaştılar. Bu kabilenin hepsi, inananı ve ina-mayanı ile Hz. Peygamberden yana idiler. O´na şöyle demişler di: "Ey Muhammed, Allah´a andolsun ki, sana ve arkadaşla rına isabet eden yenilgi bizim çok ağırımıza gitmiştir. Dileriz ki Allah senin intikamını onlardan alsın."

Bu sözü söyleyen, Huzaalı Mabed bin Ebi Mabed idi. Böy le dedikten sonra Ravha´ya gitti ve orada Ebu Süfyan bin Harb ile karşılaştı. Rivayete göre Ebu Süfyan ve ordusu ür kek bir vaziyette bir araya gelerek Hz. Peygambere ve ordusu na yeniden saldırma planlarını kuruyorlardı. Ama Hz. Peygam-ber´in kendilerini yakalamak için yola çıktığını öğrenince, kor kuları daha da artmıştı. Ebu Süfyan, Mabed´e: "Ey Mabed, geride bıraktığın yerlerde neler oluyorT diye sormuştu. Ma bed ise şu cevabı vermişti: "M uhammed sizi yakalamak için ashabıyla birlikte yola çıkmıştır. Fakat o kadar kalabalıklar ki, şimdiye kadar öyle büyük ve kalabalık bir ordu görülmemiştir. Sizi yakalamak ve intikamlarını almak için yanıp tutuşuyor lar. Savaşta kendisini terk edenler, yine yanına gelip kuvvetle ri arasına katılmıştır. Onu terketmeden ötürü pişmanlık duy maktadırlar?

Ebu Süfyan ona şöyle demişti: "Yazıklar olsun sana, neler söylüyorsun? Vallahi sen buradan ayrılmadan atların alınları nı göreceksin.Yemin olsun ki, biz onlara yeniden saldırmak ve köklerini kazımak için toplandık. Onlara öldürücü darbeyi va-racağızl" Orada bulunan Said dedi ki: ttEy Ebu Süfyan! Sana, onlara saldırmayı hiç tavsiye etmemi"

Mabed´in sözleri, müşriklerin azmini kırmış ve saldırmak tan vazgeçirmişti. Müslümanlarla yeniden karşılaşmaktan kor kuyorlardı. Ama Muhammed´in onlar takip edip yakalaması nı da istemiyorlardı. Bunu önlemek için Abdul Kays kabilesin den bazılarını Hz. Peygamberi korkutmak için görevlendirmiş lerdi. Abdul Kays atına binerek İslam ordugahının bulunduğu Hamra´ül- Esed mevkiine geldi ve Hz. Peygambere, Ebu Süf-yan´ın kalan müslümanlarm kökünü kazımak için yeniden sal dırmak üzere asker topladığını haber vermişti. Fakat Hz.Pey-gamber onun bu yalanlarına aldırmamış, korkmadan şöyle ce vap vermişti: "Bize Allah kafidir. O ne güzel vekildirl" Buha-ri ´nin rivayetine göre, Cenab-ı Allah bununla ilgili olarak şu ayeti kerimeyi indirmiştir: "însanlar onlara ´.´Düşmanınız olan insanlar size karşı bir ordu topladılar, onlardan korkun´ dedi ler. Bu, onların imanlarını artırdı da: ´Allah bize yeter, O ne güzel Vekil´dir!´ dediler." (Al-i İmran: 173)

Sonunda müşrikler zarar içinde gerisin geri dönmüşler ve el de ettikleri nisbi zafere razı olmuşlardı. Hz. Peygamber ise, on ları takip ediyordu.

Bütün bu anlattıklarımızdan sonra, elbette müslümanlarm Uhud savaşında yenik düştükleri söylenemez. Hezimet, ordu nun geri dönüp kaçması demektir.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hz. Peygamberin Yeniden Savaşa Çıkması
« Posted on: 29 Mart 2024, 16:08:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hz. Peygamberin Yeniden Savaşa Çıkması rüya tabiri,Hz. Peygamberin Yeniden Savaşa Çıkması mekke canlı, Hz. Peygamberin Yeniden Savaşa Çıkması kabe canlı yayın, Hz. Peygamberin Yeniden Savaşa Çıkması Üç boyutlu kuran oku Hz. Peygamberin Yeniden Savaşa Çıkması kuran ı kerim, Hz. Peygamberin Yeniden Savaşa Çıkması peygamber kıssaları,Hz. Peygamberin Yeniden Savaşa Çıkması ilitam ders soruları, Hz. Peygamberin Yeniden Savaşa Çıkmasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes