๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 16 Aralık 2009, 23:23:02



Konu Başlığı: Hz. Peygamberin Hicreti
Gönderen: Sümeyye üzerinde 16 Aralık 2009, 23:23:02
Hz. Peygamberin Hicreti


Gerek ferdi, gerek toplu olarak müslümanlar gizlice hicret etmeye başladılar. Hz. Ömer´in yaptığı gibi açıkça hicret eden lerin sayısı çok azdı. Hz. Ömer Medine´ye hicret edeceğini ilan etmiş, kendisini hicretten alıkoyacak olanlara meydan okumuş tu. Hz. Ali, hem açıkça hicret eden,hem de müşriklere meydan okuyanın sadece Hz. Ömer olduğunu söylemiştir. Onu diğerle rinden ayıran husus, belki de meydan okuyuşuydu. Yoksa şe-hidlerin efendisi Hz. Hamza gibi gizlenmeyen ve hicretini her­kese duyuran kimseler de vardı. Zaten Hz. Hamza gibi güçlü, kuvvetli ve imanlı bir kimsenin gizlenmesi, yakışık almazdı. Bütün bunlardan sonra, başlarında Abbas bin Abdülmuttalib olmak üzere, Haşimi aşireti, Hz. Hamza´nın iradesinin zorlan masına veya onun hicret arzusuna muvafakat edilmemesine rı za göstermezlerdi. Abbas, Medinelilerin, Peygamber efendimizi korumak ve kendisine yardımcı olmak üzere yaptıkları ikinci akabe biatinden irad ettiği konuşmasından da anlaşıldığı gibi, Rasulullah (sav)´ın hicretine razı olmuştu. Akıl ve mantığımızı biraz daha çalıştıracak olursak, deriz ki Abbas, Hz. Hamza´nın da hicret ederek Medine´de kardeşi oğlu Muhammed (sav) ile komşu olmasına ve diğer yardımcılarıyla birlikte ona yardım etmesine gönülden razı idi.

Müminler içinde Medine´ye hicret etmeyen sadece Hz. Ali ile Hz. Ebu Bekir kalmıştı. Diğer müminlerin tamamı, peygamber efendimizden önce hicret etmişlerdi. Hz. Ali Peygamber efendi mizle birlikte kalıyordu. Peygamber efendimizin Mekke´den ay­rılışından sonra, emanetleri sahiplerine geri vermek üzere Hz. Ali, peygamber efendimizin emri üzerine Mekke´de kalmıştı.

Peygamber efendimizin hicretinden sonra kendisi, verilen işleri tamamlayınca Medine´ye hicret etmişti.

Hz. Ebu Bekir´e gelince o, hicret etmek istiyor, ama hep pey gamber efendimiz onu bekletiyordu. Üstü kapalı sözlerle, ken disine yol arkadaşlığı yapacağına iki yolcunun ikincisinin o ola cağına işaret ediyordu.

"Siret" adlı eserde îbn îshak şöyle der:

"Rasulullah (sav), muhacir ashabından sonra, kendisine de hicret izni verilmesi için Mekke´de beklemeye başladı. Hapsedi lip zorla dininden döndürülmek istenen kimselerle Hz. Ali ve Hz. Ebu Bekir´den başka Mekke´de hiç bir muhacir kalmamıştı. Ebu Bekir, Medine´ye hicret etmek için birçok defa Peygamber efendimizden izin istemişti. Peygamber efendimizse, ona: "Ace le etme. Belki de Allah sana bir arkadaş çıkarır" diyordu. O da, yol arkadaşının, Hz. Peygamber olmasını arzuluyordu.

Birinci Akabe biatinde Evs ve Hazreç kabileleriyle yaptığı görüşmeden sonra, biat gereğince Medine´ye hicret etmeye ha zırlanıyordu. Daha sonra Medine´de kendisinin barm-dınlacağı ve yardım göreceğine dair ikinci Akabe biati yapıldı. Bu da , onun hicret etmek istediğini ve hicrete kararlı olduğunu göste riyordu. Bundan sonra Peygamber efendimiz, hicret etmeleri için sahabilere izin verdi. Onlar da ferdi ya da toplu olarak, ço ğunlukla gizlenerek, nadiren de alenen hicret etmeye başladı lar.

Hicret, islam daveti için yeni bir düzenleme oldu. İslam´ın güçsüz olduğu bir mıntıkadan, İslam´ın güçlü olduğu bir mıntı kaya gidildi. Gidilen yerde, Islami bir devlet kurmak için yeter li güç vardı. Peygamber efendimizin îslami ilkeleri Mekke´de uygulaması makul değildi. Çünkü orası putperestliğin gölgesin de yaşıyor ve oraya müşrikler hükmediyor, onlar tarafından yö netiliyorlardı. Sözgelimi zekat ancak zenginlerden toplayıp fa kirlere dağıtılan adil bir hükümdarın yönetimi altında toplana­bilir. Zalim hükümdarların yönetiminde toplanması mümkün değildir. Müminler arasında eşitlik ve kardeşlik esaslarının uy gulanması; müslümanlarm kafirlere karşı şiddetli, kendi arala rında merhametli olmaları için birbirlerine acımaya davet edil meleri; erdemli bir devletin inşası için caydırıcı cezaların tatbi ki, adil kısasın uygulanması; insanlar arasındaki muamelelerin hoşnutluk ve adalet esaslarına dayandırılması; cahiliyet ribası-na karşı savaş açılması gibi hususların gerçekleştirilmesi, an cak Allah´ın gölgesinde ve O´nun emirlerini yerine getiren, ya saklarından da insanları sakındıran Islami bir devlette müm kün olur. Peygamber efendimizin Mekke´de sapıkları düzelten, doğru yolu bulmak isteyene rehberlik eden, iyiye mükafat ve ren erdemli bir kamuoyu oluşturması mümkün değildi. Bütün bunlar, ancak tslami bir devletin gölgesinde yapılabilirdi. Şu halde hicret etmek, zorunlu olmuştu. îslami esasların ikamesi, telamın temel taşlarının oturması, îslam davetinin tüm insan lığa yayılması için hicret etmek, kaçınılmaz olmuştu. Yoksa hicret, gelip geçici bir olay veya beklenen bir korku sebebiyle yapılmış değildir.


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Peygamberin Hicreti
Gönderen: Ceren üzerinde 31 Aralık 2020, 03:00:12
Esselamu aleyküm.binler salatu selam peygamber efendimizin üzerine olsun inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Peygamberin Hicreti
Gönderen: Mehmed. üzerinde 31 Aralık 2020, 15:21:27
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimizin davasından ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Peygamberin Hicreti
Gönderen: Sevgi. üzerinde 01 Ocak 2021, 03:51:12
Aleyküm Selâm. Rabb'im bizleri canlar cânı gönüller sultanı Peygamberimizin yolundan ayırmasın inşaAllah