๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 18 Aralık 2009, 23:18:35



Konu Başlığı: Hz. Peygamber Medine´de
Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Aralık 2009, 23:18:35
Hz. Peygamber Medine´de

Son Bedir gazası, hicretin dördüncü yılı, Şaban ayında yapıl mıştı. Sonra beşinci hicri yılda, Rebiulevvel ayında Devmetül-Cendel gazası olmuştu. Daha sonra Hz. Peygamber, altı aydan daha fazla bir süre gaza yapmadan beklemişti. Ne yapacaktı? O bu süre içinde yine risaleti hakkıyla tebliğ ediyordu. Çünkü o, savaş için değil, rabbinin risaletini tebliğ etmek için gönderilen bir peygamberdi. Savaş, ancak îslam davetinin karşısında en gel olarak duran kimseleri bertaraf etmek ve Hz. Peygambere ve mü´minlere karşı tuzak kurup onları İslam´dan geri çevir mek isteyen kimselerin oyunlarını bozmak için meşru kılınmış tır. Yani, Allah´ın hükümlerini insanlara açıklamak, ilahi risa leti tebliğ etmek esastır. Yüce Rabbimiz Kur´an´da şöyle buyur­maktadır: "Ey elçi! Rabbinden sana indirileni duyur; eğer bunu yapmazsan, O´nun elçiliğini´yapmamış olursun. Allah seni in sanlardan korur." (Maıde: 67)

Hz. Peygamber gazalar arasındaki dönemlerinde, gönderildi ği risaletin hakikatlerini açıklamaya çalışıyor, şer´i hükümleri insanlara duyurmak için gayret sarfediyordu. Mü´minleri, rab binin kendilerini davet ettiği şey hususunda aydınlatıyordu. Onların imkan buldukları kadarıyla Kur´an´ı hıfzetmeleri yo lunda çaba gösteriyordu. Bu arada Zeyd bin Sabit gibi bazı sahabiler de, Kur´an-ı Kerim´in tamamını hıfzediyorlardı. An cak alıştırma yoluyla öğrenilmesi mümkün olan hususları sa-habilerine öğretiyordu. Mesela Nadir Oğullan gazvesinden son ra Cenab-ı Allah, içkiyi yasaklayan ayetleri indirmişti. Yasak layıcı müeyyideleri ve cezaları açıklayarak bu içki yasağını in faz etme ve yürürlüğe koyma işini bizzat Hz. Peygamber üst lenmişti. Mesela içki içen biri, O´nun huzuruna getirildiğinde, ona iki ayakkabısıyla kırk defa vurmuştu. Böylece içki haddi seksen darbe olarak belirlenmiş oldu. Sahabilerin çoğunluğu iç ki haddini bu sebebe dayanarak seksen değnek olarak kabul et mişlerdir. Hz. Peygamber içki içmeyi men etme hususunda şiddetli davranmış ve içki içen hakkında şöyle buyurmuştu: "Içerse ona vurun, tekrar içerse onu değnekle sopalayın. Tekrar içer se öldürünl"

Bir grup insan gelerek: uBiz soğuk bir yerde yaşıyoruz ve içki içerek ısınıyoruz" demişlerdi. Hz. Peygamber şer´i hükümleri açıklamış, Allah´ın emirleriyle yasaklarını infaz etme hususun da sahabilerini eğitmiş, Allah tarafından konulan hudutları çiğnetmemiş ve ihtilaf edilen hususlarda Allah´ın indirdikleriy-le hükmetmiş oluyordu.

Hz. Peygamber, sahabilerine evlilik hükümlerini izah etmiş, evlenilmesi haram olan mahremlerin kimler olduklarını açıkla mıştı. Zina sayılan birleşmelerle, nikah sayılan birleşmelerin arasındaki farkı bildirmişti. Erkeğin karısı, kadının da kocası üzerindeki haklarını bsyan etmişti. Özel mülkiyet hükümleri yanında, genel mülkiyet hükümlerini de açıklığa kavuşturmuş tu, insanların birey olarak hak ve yükümlülüklerini anlatmıştı. İslamiyet´i öğrenmek için gelen heyetleri karşılamış, her kabile veya aşirete, dinlerini öğretecek sahabilerini göndermişti. Böy lece Cenab-ı Allah´ın şu buyruğu tahakkuk etmiş oluyordu: "Her topluluktan bir grubun toplanıp dini iyice öğrenmeleri ve kavimleri kendilerine dönüp geldikleri zaman (Allah´ın yasak kıldığı şeylerden) kaçmaları için onları uyarmaları gerekmez mi?" (Tevbe: 122)

Kendisine gelen insanla irşadda bulunuyor ve onları doğru yola iletiyordu. Bazan da onlara, kendi yakınlarındaki sahabi-lerle doğru yolu gösteriyordu. Adamlarını, insanlara Kur´an öğ retmeleri ve irşadda bulunmaları için gönderiyordu. Hikmet ve ilim sahibi Allah katından gönderilen Kur´an´ı alıyordu. Yanın da bulunup da güzel yazı yazan sahabileri, Cebrail´in getirdiği ayetleri yazmakla görevlendiriyordu. Onlara alış veriş, şart, muamele ve borç gibi, îslam toplumuna yön veren hükümleri Öğretiyordu. Böylece erdemli bir şehir oluşuyordu. O, bu şehir içinde insanlara rabbinin risaletini tebliğ ediyordu.