> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Son Peygamber >  Hudeybiye Barışının Uygulanması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hudeybiye Barışının Uygulanması  (Okunma Sayısı 1285 defa)
19 Aralık 2009, 16:23:04
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 19 Aralık 2009, 16:23:04 »



Hudeybiye Barışının Uygulanması

Peygamber (sav) efendimiz, ahde vefa hususunda çok titiz davranırdı. Çünkü ahde vefa göstermenin kendisi aslında bir kuvvettir. Yüce Allah buyuruyor ki:

"Ahidleştiğiniz zaman Allah´ın ahdini yerine getirin, Allah´ı kendinize kefil kılarak pekiştirdiğiniz yeminleri bozmayın." (Nahl: 91)

Bazı mü´minler, müşriklerin ahde vefa göstereceklerinden ve barış anlaşmasına uyacaklarından şüpheliydiler. Bu şüpheleri ni dile getirdiklerinde peygamber efendimiz onlara şu tavsiyede bulundu: "Anlaşmaya riayet edin ve müşriklere karşı Allah´tan yardım dileyin."

îşte bu nedenle, Peygamber efendimiz, anlaşma hükümleri ne riayet etti. Bazı mü´minler içeriğini hoş karşılamadakları halde, sırf Allah ve Resulüne itaatlerinden dolayı anlaşmayı kabul ettiler. Anlaşma metnindeki iki madde, çok ağırlarına gitmişti:

1- İhramlı olmalarına rağmen Kabe´ye gidip tavaf etmekten mahrum bırakılıyorlardı. Oraya zorla girme gücüne sahip ol dukları ve Kureyşlilerin de onları çevirecek güce sahip olma dıkları bilindiği halde yine de Kabe´yi tavaf etme imkanından mahrum bırakılmışlardı. Daha önce de anlattığımız gibi bu se bepten dolayı, Kabe´yi tavaf etmeksizin saçlarını kazıtarak ve ya kısaltarak ihramdan çıkmalarını emreden Peygamber efen dimizin bu emrini ağırdan aldılar.

2- Kureyşlilerin dikte ettirdikleri şartların içeriğinde ve şart ların dikte edilişinde açık bir zulüm vardı. Bu şartların en za-limcesi şuydu: Müslümanlığı kabul eden bir Kureyşli, Peygam ber efendimizin yanma gelirse, Peygamber efendimiz onu kabul etmeyecek, bilakis onu velisine geri verecekti. Müslümanlardan biri dinden çıkıp Kureyşlilere sığınacak olursa, Kureyşliler onu Mekke´den geri çevirmeyecek ve Medine´ye iade etmeyecekler di!..

Bu şartın dış görünüşü görüldüğü gibi peygamber efendimi zin aleyhine idi. Çünkü bunda eşitsizlik vardı. Ama bu şartın ikinci bölümüne baktığımızda İslam´dan dönüp şirke giren bir kimsenin müslümanlara iade edilmeyeceği´ hükmünü görmek teyiz. Üzerinde iyi düşündüğümüz takdirde bu şartın müslü-manlar için zararlı olmadığını görürüz. Yolunu şaşırmış bir mürtede islam´ın ne ihtiyacı olabilirdi? Böyle bir şaşkın nereye giderse gitsin. Müslümanlar arasında bir diken gibi durmak-tansa, varsın dilediği yere gitsin. İslam toplumuna karışması halinde, belki de müna-fıklarm safına katılır ve Peygamber efendimize, müslümanlara karşı casusluk yapabilirdi. Belirti len şartın birinci bölümüne baktığımızda, ´Müslümanlığa giren bir kimsenin Mekke´den çıkıp Medine´ye gelmesi halinde, Mek ke´deki velisine iade edileceği´ hükmü ile karşılaşırız. Şüphesiz bu, kabulü çok zor olan bir şarttı. Özellikle Ebu Cendel, bağlı bulunduğu zincirlerle sürünerek müslümanlarm yanına geldi ğinde, müşrik velisine iade edilmesi, müslümanlarm çok ağırı na gitmişti.

Mezkur şartın bu bölümü zayıf imanlılar için görünürde ta hammülü zor bir husus idiyse de bunun tatbikatı, sonuçta müş riklere zarar vermişti. Peygamber «fendimizle mü´minler, bun dan zarar görmemişlerdi. Öyle ki bu şartı kendileri anlaşma metnine yerleştirmiş oldukları halde yürürlükten kaldırılması nı isteyenler yine müşriklerin kendileri olmuştu.

Şimdi de siyer kitaplarının ve sahih hadis kaynaklarının açıklamalarına göre bu şartın nasıl tatbik edildiğini anlatalım:

Kendisine ilk olarak bu şartın tatbik edildiği şahıs Ebu Bu-sayr Utbe bin Şeyd bin Cariye olmuştur. Bu zat, müslü-manlığa girip Mekke-i Mükerreme´de hapsedilenlerdendi. bir fırsatım bulup hapishaneden kaçmış ve Peygamber (sav)in ya­nına gitmişti. Bazı müşrikler mezkur şart uyarınca Peygamber (sav)e mektup yazarak Ebu Busayr´ın, Medine´ye gönderilen adamlara teslim edilmesini istemişlerdi. Onu teslim alıp Mek ke´ye getirmeleri için Amir bin Lüeyy kabilesinden bir adam la kölesini Medine´ye göndermişlerdi. Bu iki kişi, peygamber efendimizin yanına gittiler. Ebu Busayr da yanındaydı. Adam ların teslim almak istemeleri üzerine Peygamber efendimiz, Ebu Busayr´a şöyle dedi:

"Ey Ebu Busayrf Bildiğin şartın gereği olarak seni bu adam lara teslim ettik. Şarta uymamak ve hıyanet etmek, dinimize yaraşmaz. Şüphesiz ki Allah, senin ve beraberindeki güçsüz kimseler için bir çıkış yolu ve genişlik yaratacaktır."

Ebu Busayr, şöyle sitem etti: "Ya Resulullah! Dinimden dolayı öldürmeleri için beni müşriklere geri mi veriyorsun?"

Peygamber (sav) efendimiz onu teskin ederek şöyle buyurdu: "Ey Ebu busayr, bunlarla beraber yola koyul. Şüphesiz ki Al lah, senin ve beraberindeki güçsüz kimseler için bir çıkış yolu ve genişlik yaratacaktır^"

Ebu Busayr, peygamber efendimizin buyruğuna uyarak iki müşrik adamla birlikte yola koyuldu. Yolda onlarla konuşmaya daldı ve sohbeti koyulaştırdı. Kendisini götürmekte olan Beni Amirli adam, içinde ona karşı güven duydu. Bir ara Ebu Bu sayr, "Ey Beni Amirli kardeş, kılıcın keskin midir?" diye sordu. O da: "Evet, keskindir. İstersen al da bak" diye cevap verdi. Böyle deyince Ebu Busayr kılıcı kınından çıkardı. Keskinliğini denemek istedi. Sonra da kaldırıp beni Amirli adama vurdu ve onu öldürdü. Ölenin kölesi geri dönüp hızla Resulullah´ın yanı na koştu. Koşarak geldiğini gören ve mescitte oturmakta olan Resulullah, "Bu adam paniğe kapılmış" dedikten sonra ona: ´Yazıklar olsun sana, neyin var?\" diye sordu. O da: "Adamı nız, arkadaşımı öldürdü." dedi. Durumu açıkladı. Beni Amirli adamın nasıl öldürüldüğünü anlattı. Sonra Ebu Busayr, kılıcı nı kuşanmış vaziyette gelip Hz. Peygamberin huzurunda dur du. "Ya Resulullah, sen üzerine düşeni yaptın. Vermiş olduğıun sözü yerine getirmeni Allah sana nasib etti. Beni düşman mille te teslim ettin. Ben de, dinimden dolayı işkenceye uğratılmak tan, dinimden döndürülmekten ve gururumla oynanmaktan kendimi korudum." dedi. Onun bu sözleri üzerine Hz. Peygam ber şöyle buyurdu: "Nasıl bir adam bu! Sanki savaş kışkırtıcı sı... Yanında adamları olsa, savaş alevlerini tutuş tur acakl"

Ebu Busayr, bu sözleri duyunca peygamber efendimizin, kendisini tekrar Kureyş müşriklerine iade edeceğini sandı. Ama o, kendi kendine güven telkin ediyordu. Zaten kendine gü venebilecek kadar da güçlüydü. Peygamber (sav)in huzurundan çıktı ve deniz sahilindeki "îs" bölgesine gidip üslendi. Zayıf ve korumasız müslümanlar, Ebu Busayr´m yaptıklarından haberdar olmuşlardı. Hz.Peygamberin ona: "Beraberinde adamla rı olsa sanki savaş alevlerini tutuşturacak]" dediğini de duy muşlardı. Güçsüz ve korumasız olan her müslüman, kendini eza ve cefadan kurtarmaya çalışıyor, Ebu Busayr´ın adamları arasına katılıyordu. Hudeybiye´de zincirlere vurulu vaziyette Resulullah´m yanına gelip dehalet eden ve müşriklere iade edi len Ebu Cendel de hapisten kaçarak Ebu Busayr´ın yanına gelmiş ve adamları arasına katılmıştı. Zayıf ve korumasız müslümanlar, artık Resulullah´m yanına değil, Ebu Busayr´ın yanına gider oldular. Çünkü Hudeybiye anlaşması gereğince Resulullah (sav), yanına gelen Mekkeli müslümanlan, tekrar Mekkeli velilerine iade ediyordu. Bu sebeple de zayıf müslü­manlar, Ebu Busayr´ın sahildeki üssüne gidiyorlardı. Bunlar bir çete oluşturarak Kureyş´in ticaret yolunu kesmeye başladı lar. Kureyşlilere ait bir kervanın yola çıktığını duyar duymaz, gelip onun yolunu kesiyor, kervandaki mallara el koyuyorlardı. Bu durumda kureyşliler, Hudeybiye anlaşmasının anılan şartı na tutunmakta kendileri için bir fayda kalmadığını gördüler. O şartı uygulamaktan vazgeçtiler. Çare kalmayınca, Kureyşlilere mukabil saldırılarda bulunmak, müslümanlar için zorunlu hale geldi. Artık anlaşmaya uyma zorunluluğu da kalmamıştı. Çün kü daha Önce onlar müminlere eza ve cefada bulunmuşlardı. Fitneye düşme korkusu, müşrikleri,
can kurtarma yollarını aramaya yöneltmişti.

Kureyşliler, Peygamber efendimize elçi göndererek merha met dilendiler. Kendilerini affedip reddetmemesini ısrarla iste diler. Hudeybiye anlaşmasının başlangıçta müminleri rahatsız edip endişelendiren maddesi, sonuçta müminlerin yararına ol du. Anlaşmayı imzalarken bu şartın, sonuç itibariyle müminle rin yararına olacağım ne Hz. Ömer, ne de diğerleri anlayama mış, ama Peygamber efendimiz nübüvvet nuru sayesinde idrak etmişti. Bu, Cenab-ı Allah´ın peygamber lisanıyla açıkladığı bir ilhamıydı: "Zayıf müminler için Allah bir genişlik ve çıkar yol yaratacaktı" Kureyşliler mezkur şartın yürürlükten kaldırıl ması için girişimde bulununca, Hz. Peygamber, arkadaşlarıyla birlikte müminlere destek olsunlar diye Medine´ye gelmesi için Ebu Busayr´a haber saldı. Haberiyle birlikte bir de mektup gönderdi. Mektup, ancak Ölmek üzereyken Ebu Busayr´a ulaşti. Kendisi deniz kıyısındaki ts´de vefat etti. Ama arkadaşları, Medine´ye, Hz. Peygamberin yanına döndüler.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hudeybiye Barışının Uygulanması
« Posted on: 27 Nisan 2024, 06:47:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hudeybiye Barışının Uygulanması rüya tabiri, Hudeybiye Barışının Uygulanması mekke canlı, Hudeybiye Barışının Uygulanması kabe canlı yayın, Hudeybiye Barışının Uygulanması Üç boyutlu kuran oku Hudeybiye Barışının Uygulanması kuran ı kerim, Hudeybiye Barışının Uygulanması peygamber kıssaları, Hudeybiye Barışının Uygulanması ilitam ders soruları, Hudeybiye Barışının Uygulanmasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes