> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Son Peygamber > Diplomasi ve Mektuplar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Diplomasi ve Mektuplar  (Okunma Sayısı 1447 defa)
19 Aralık 2009, 23:06:55
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 19 Aralık 2009, 23:06:55 »



Diplomasi ve Mektuplar

DİPLOMASI VE MEKTUPLAR..
Peygamber Efendimizin Hükümdarlara Mektup Gönderişi






Siyer alimleriyle sahih hadis kitaplarının ortak görüşüne gö re hükümdarlara ve emirlere mektup gönderilmesi Hudeybi-ye´den sonra ve Mekke´nin fethinden önce olmuştur. Ancak bu alimler, Hudeybiye sulhunun yapılmasından sonra mı, yoksa Umretul Kazadan veya Mu´te savaşından sonra mı bu mektup ların gönderilmiş olduğu konusunda görüş ayrılığına düşmüş lerdir. Bizim tercih ettiğimiz görüşe göre Umretul Kazadan sonra ve Mu´te savaşından önce hükümdarlarla emirlere Pey gamber efendimiz tarafından mektuplar gönderilmiştir. Zira Amr bin As Habeşistan´a hicret maksadıyla Umretul Kazadan sonra Mekke-i Mükerreme´den çıkıp yola koyulmuş, Habeşis tan´da, Resullah (s.a.v.) efendimizin Necaşi´ye gönderdiği elçi ile karşılaşmıştı. Nitekim Medine-i Münevvere´ye gidişi esna sında da Halid bin Velid´le karşılaşmıştı. Halid bin Velid Mekke-i Mükerreme´ye gitmek ve Peygamber efendimize Umretül Kaza´dan hemen sonra tabi olmak, onun davet yolundaki sözle rine uymak istiyordu. Tarihi kronolojiden de kesinlikle anlaşıl dığına göre Peygamber efendimiz Mu´te savaşından Önce Bi zans imparatoruna ve Şam´daki Gassan emirine mektup gön­dermiştir. Çünkü Mu´te savaşı, Şam´da müslüman olan bazı kimselerin Şam valisi tarafından öldürülmesi sebebiyle vuku bulmuştu. Ayrıca Peygamber efendimizin Gassan emirine gön derdiği elçinin Öldürülmesi de bu savaşın sebeplerinden biri idi. Sebep, müsebbepten önce geldiğine göre mektubun gönderilme si, elbetteki müsebbebinden, yani Mu´te savaşından Önce olma sı gerekiyordu ki, bunun böyle olduğunda da kuşku yoktur.

Bütün bunların ötesinde sahih sünnetten de açıkça anlaşıl dığına göre hükümdarlara mektup gönderilmesi Mu´te savaşın dan önce vuku bulan bir olaydır. Müslim, Enes bin Malik´ten rivayet eder ki; Resullah (s.a.v.), Mu´te savaşından Önce Bizans imparatoruna ve Acem hükümdarına, ayrıca Necaşi ile diğer bütün zorba hükümdarlara mektup göndererek onları İslama davet etmiştir.



Peygamber Efendimizin Heraklius´a Mektubu Göndermesi ve Bunun Sunucu


Resulullah (s.a.v.) efendimiz şu içerikteki bir mektubu Dıhye bin Halife vasıtasıyla Heraklius´a göndermişti: "Rahman ve Rahim olan Allah´ın adıyla, Allah´ın kulunun oğlu ve elçisi Muhammed´den Bizans´ın büyüğü Heraklius´a.... Hidayete tabi olanlara selam olsun.

İmdi ben seni islam daveti ile çağırıyorum. Müslüman ol se lamete kavuş. Allah sevabını da iki kez versin. Eğer yüz çevirir sen tebaanın vebalı senin boynuna olur. "Ey kitap ehli, bizim ve sizin aranızda eşit olan bir kelimeye gelin: Yalnız Allah´a tapa lım ona hiç bir şeyi ortak koşmayalım. Biriniz diğerine Al lah´tan başka tanrı edinmesin." Eğer yüz çevirirlerse: "Şahit olun biz müslümanlarız!" deyin." (ali imran: 64)

Bu mektubun. Bizans´ta, Şam halkı arasında ve Kureyş müş rikleri nezdinde büyük bir etkisi oldu. Heraklius bu mektubu hükümdarlığının başına bela getirecek birinden değil de, sanki kendisine işiyle ilgili bir haberi getiren kimseden alan bir alim ve bilgin kişi edasıyla teslim aldı. Savaşlardan, kahramanlık lardan, Peygamberlerin haberlerinden ve astronomiden anla yan bir kimseydi. Etrafındaki ümera ve patrikler olmasaydı, o hakikati Hıristiyanlığın vasıtasıyla yaymak isteyen Hıristiyan bilginlerinden biri idi. Bu mektup kendisine ulaşınca Şam´da Peygamber efendimizin kavmi hakkında araştırmalar yaptırdı. Mekke-i mükerremeden gelen bir ticaret heyetinin, yanına ça-ğırılmasını emretti. Yanına getirilen ticaret heyetinin başında Ebu Süfyan bulunuyordu. Bu heyeti kendi meclisine davet etti. Heraklius´un çevresinde Bizans büyükleri bulunmaktaydılar. Sonra Ebu Süfyan´la beraberindeki Kureyşlileri yanına çağırttı. Bir tercüman da getirtti. Şimdi bu olayı Buhari de nakledildiği şekilde anlatalım:

Heraklius: "Peygamber olduğunu iddia eden şu adam (Hz. MuhammedYe neseb bakımından en- yakın olanınız kimdir?" diye sordu.

Ebiı Süfyan: "Ona en yakın olan benim." dedi. Heraklius: "Şu adamı bana yaklaştırın" dedi. Ve adamları da Ebu Süf-yan´ı Heraklius´un yanı başına getirdiler. Sonra Heraklius ter cümanına şöyle dedi: "Ben bu adama peygamber olduğnu iddia eden o kişi hakkında soru soracağım. Eğer bana yalan cevap verirse siz yalan söylediğini bana bildirin".

Ebu Süfyan da: "Allah´a andolsunki o Araplar arasında Ebu Süfyan´ın yalan soyediğine dair bir haber yayılmayacak olsay dı, mutlaka Muhammed hakkında yalan söylerdim." dedi. Ebu Süfyan diyorki, Heraklius´un bana sorduğu ilk soru şuydu:

- Onun (Muhammed´in) aranızdaki soyu nasıldır?

- Yüksek bir soydandır.

- Onun bu söylediklerini sizden önce herhangi bir kimse söy lemiş midir?

- Hayır.

- Babaları ve dedeleri arasında hükümdar olan kimse var mıydı?

- Hayır.

- insanların şereflileri mi, yoksa zayıf ve güçsüz olanları mı ona uydular?

- Hayır. Sadece zayıf ve güçsüz olan kimseler ona uydular.

- Ona uyanların sayısı artıyor mu, yoksa azalıyor mu?

- Hayır, aksine artıyorlar.

- Ona uyduktan sonra dininden kızarak irtidat eden herhan gi bir kimse görüldü mü?

- Hayır.

- Bu sözleri (islamiyetle ilgili şeyleri) söylemesinden Önce onu yalancılıkla itham ettiğiniz vaki olmuş mudur?

- Hayır.

- O hiç hıyanet eder mi?

- Hayır. Uzun zamandan beridir, bir arada yaşadığımız hal de onun hıyanet yaptığını bilmiyoruz. Onun hakkında bu ceva bı vermekten başka söyleyecek bir şey bulamıyorum.

- Onunla hiç savaştınız mı?

- Evet.

- Onunla nasıl savaştınız?

- Savaş halidir bu, bazen o bizi yendi. Bazen de biz onu yen dik.

- Size neyi emrediyor?

- Allah´a kulluk etmemizi, ona ortak koşmamamızı, iffetli ol mamızı, akrabalık bağlarını muhafaza etmemizi bize emredi yor.

Bundan sonra Heraklius tercümanına şöyle dedi: "Ona (Ebu Süfyan´a) de ki, ben senden onun soyunu sordum, iyi soylu ol duğunu söyledin. Peygamberler ise daima iyi soylu kimselerden çıkar. Atalarından herhangi birinin böyle bir davada bulunup bulunmadığını sordum. Hayır dedin. Çünkü atalarından biri bu davada bulunsaydı, o da o çığırı izlemiş olabilirdi. Atala rından herhangi birinin hükümdarlık yapıp yapmadığını sor dum, hayır dedin. Halbuki eğer atalarından biri hükümdarlık yapmış olsaydı bu da onun varisi olmak peşindedir, diyecek tim. Hiç yalan söylediğini gördünüz mü diye sordum, hayır de din. Ben şuna kaniyim ki eğer bir kimsû insanlara iftira ede mezse Allah´a hiç iftira edemez. Sana eşraf ve ileri gelenleri mi, yoksa zayıf güçsüz avam tabakası mı ona tabi oluyor, diye sor dum. Avam tabakası, zayıf ve güçsüz kimseler ona tabii oluyor lar, dedin, peygamberlerin tabileri de daima böyleleri oluyor. Kendisine tabi olanların sayısı artıyor mu, azalıyor mu, diye sordum. Artıyor dedin. îman işi ise tamamlanıncaya kadar hep böyledir. Dinine girdikten sonra ve dinini beğenmemezlikten

Ötürü tekrar irtidat edip dininden donen oluyor mu, dedim. Hayır dedin, iman da öyledir. Aydınlığı ve coşkusu bir kalbe girdi mi, artık çıkmaz. Sana sözüne vefa etmez ve hiyanet eder mi diye sordum. Hayır dedin. Peygamberler de daima ahde ve fa eden doğru sözlü kimselerdirler. Hıyanet etmezler. Size nele ri tavsiye ve emrediyor diye sordum, Allah´a ibadet etmeyi ve ona ortak koşmamayı, putlara tapmamayı, namaz kılmayı, doğru sözlü olmayı, iffetli davranmayı emredip tavsiye buyur duğunu söyledin. Eğer bu dediklerinin hepsi doğru ise hiç şüp hen olmasın ki yakında şu iki ayağımın bastığı yerleri dahi o alacaktır. Esasen onun çıkacağını biliyordum. Fakat sizden olacağını zannetmiyordum, Eğer ona herhangi bir engelle kar şılaşmadan ulaşacağımı bilseydim. Onunla görüşmek için bü tün zorluklara katlanıp yanma giderdim. Eğer yanında olsay dım onun ayaklarına su dökerdim."

Heraklius´un bu sözleri, Peygamber efendimizin müşrik düş manı Ebu Süfyan´m kalbine de tesir etmiş ve şöyle demişti:

"Ebu Kebşe´nin oğlu (Muhammed´in) davası, önüne geçileme yecek kadar duyulup kuvvetlenmiştir.[1] Baksanıza Beni Asfer (yani Bizans) hükümdarı bile ondan korkuyor, dedim ve o gün den sonra ben müslüman oluncaya kadar bu davetin gerçekle şeceğine inandım."

Peygamber efendimizin bu mektubu Heraklius´u etkilemişti. Görüyoruz ki o bu mektuptaki bütün hakikatleri doğrulamış ve İslama yönelmiştir. Peygamber efendimizin getirdiği dini kabu le eğilimli olmuştur. Ancak hakka teslim olup islamiyeti bir din olarak kabul etmiş midir?! İfadelerinden anlaşıldığına göre o bu yolda bir çaba sarfetmişse de kavmi bunu kabul etmemiştir, îslamiyeti kabul edip hükümdarlık tahtından inmekle bu taht ta kalarak islamiyeti kabul etmemek arasında bir seçim yap mış ve neticede islamiyeti kabul etmeksizin hükümdarlık tah tında kalmayı seçmiştir. Böylece hidayet karşılığında sapıklığı satın almış ve ticareti Allah katında ziyan etmiştir.

Hadiseyi, olması gerektiği gibi değil de olduğu gibi naklede lim. Çünkü bu bir ibtila idi: Önceki sayfalarda da ifade ettiği miz gibi Heraklius bilgin bir kimseydi. Astronomiden, savaşlardan anlardı. Kudüs´den geldiğinde Ebu Süfyan ve beraberinde ki Kureyşli tüccarlar heyetiyle buluştu. Bazı patrikleri, yüzüne bakıp durumunu beğenmeyince sebebini sordular. O da:" Yıl dızlara bakarken sünnetlilerin hükümdarının zuhur ettiğini gördüm" dedi. Yapılan araştırma neticesinde Arapların sünnet olduklarını kendisine bildirmişlerdi. Heraklius bunun üzerine: "îşt...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Diplomasi ve Mektuplar
« Posted on: 20 Nisan 2024, 01:14:21 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Diplomasi ve Mektuplar rüya tabiri,Diplomasi ve Mektuplar mekke canlı, Diplomasi ve Mektuplar kabe canlı yayın, Diplomasi ve Mektuplar Üç boyutlu kuran oku Diplomasi ve Mektuplar kuran ı kerim, Diplomasi ve Mektuplar peygamber kıssaları,Diplomasi ve Mektuplar ilitam ders soruları, Diplomasi ve Mektuplarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes