> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Son Peygamber > Bazı Tenbihler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bazı Tenbihler  (Okunma Sayısı 1133 defa)
18 Aralık 2009, 23:39:48
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Aralık 2009, 23:39:48 »



Bazı Tenbihler


Bu tenbihlerin ilki şudur:


1- Ebu Kafi Selam bin Ebi´l Hakik, Hz. Peygambere karşı müşrikleri en çok kışkırtan bir ya-hudiydi. Kureyşlilerle Gatafanlıları müslümanlara karşı birle şik bir cephe haline getiren oydu. Müşrikleri Hendek gazvesi nin yapılması için kışkırtan da bu adamdı. Aynı zamanda Ku rayza Oğullarının başına gelen belaya o neden olmuştu. Fakat o, Huyey bin Ahtab gibi ahmaklık etmemişti. Çünkü Huyey bin Ahtab, Kurayza Oğullarının lideri olan Kab bin Esed´le sözleşmiş ve yenseler de, yenilseler de, onlarla birlikte kalele­rinde kalacağını söylemişti. Fakat hakkın gözü gafil kalmaz. Hz.Peygambere düşman olan bütün Arapları kışkırtan Ebu Rafi Selam bin Ebî´l Hakik´den müslüraanların habersiz ol duklarını söylemek mümkün değildir. O, müşrikleri müslü-manlara karşı yine birleşik bir cephe haline getirme gücüne sa hipti. Cenab-ı Allah´ın emri gereğince ona karşı tedbirli olmak gerekiyordu: "Ey iman edenler! Tedbirinizi alın." Onun yeni den fesad çıkarıp müşrikleri müslümanlara karşı kışkırtmadan Hz. Peygamberin onun hakkından gelmesi icabediyordu. Bu nun üzerine Hz. Peygamber, onu ikamet etmekte olduğu kale içinde öldürmek üzere bazı mü´minleri gönderdi.

2- Hz. Peygamber, Kurayza Oğullarının erkekleriyle çocukla rını birbirinden ayırıyordu. Çünkü ölümü hak edenlerle Öldü rülmeyecekleri birbirinden ayırmak gerekiyordu. Böyle yap makla Sad bin Muaz´ın vermiş olduğu hüküm tatbik edilmiş olacaktı. Bu sebeple büyükleri öldürüyor, küçükleri sağ bırakı yordu. İbn Atiyye el Kurzi´nin şöyle dediği rivayet edilir: "Re-sulullah (sav), Kasık tüyleri biten Kurayza Oğullarının erkekle rinin öldürülmesini emretmişti. Ben de o zaman ergenlik çağın-daydım. Kasığımda tüylerin bitmediğini gördükleri için beni serbest bırakmışlardı.

3- Ebu Lübabe´deki vicdan kuvvetine bakın: Kurayzalılar, Hz. Peygamberin hükmüne razı olmamaları hususunda görüşü nü sorduklarında, o eliyle kendi boğazına işarette bulunmuş, yani Hz. Peygamberin hükmüne tabi oldukları takdirde boyun larının vurulacağını söylemişti. Bunu der demez de yaptığı şe yin kötülüğünü anlamış ve pişman olmuş, bununla Hz. Pey gambere hıyanet ettiğim anlamıştı. Çünkü onun izin vermediği bir şeyi, yetkisi olmadığı halde Kurayza Oğullarına açıklamıştı. Bu nedenle Hz. Peygambere uğramadan başını alıp Mescid-i Nebeviye gitmiş ve oradaki bir direğe kendim bağlatmıştı: "Yaptığım kötülüğü Allah kabul edinceye ve tevbemi kabul bu-yuruncaya kadar buradan ayrılmayacağım?* demişti. Kurayza Oğullarının yurduna artık ayak basmayacağına dair Allah´a söz vermişti, "içinde Allah ve Resulüne hıyanet ettiğim bir bel deyi asla görmeyeceğim." demişti.

Hz. Peygamber, Ebu Lübabe´nin geciktiğim gördü ve nede nini sorunca kendisine meseleyi anlattılar. O da şöyle buyurdu: "Ama eğer o bana gelmiş olsaydı, kendisi için istiğfarda bulu nurdum. Fakat artık yapacağını yapmıştır. Cenab-ı Allah tev-besini kabul edinceye kadar ben onu bağlı olduğu yerden alma yacağım"

Tevbe, önce işlenmiş olan günahları yok eder. Neticede Hz. Peygamber rabbinden gelen bir vahiyle Ebu Lübabe´nin tev-besinin kabul edildiğini öğrendi. Bunu mü´minlerin anası Um-mü Seleme´ye tebliğ etti. Çünkü Ebu Lübabe kendisini Um-mü Selem´nin evinin önündeki direğe bağlamıştı. Vahyin gel diğini duyunca Ümmü Selem bu müjdeyi Ebu Lübabe´ye ver mek için izin.istemişti. Hz. Peygamber de: "Tabi... Eğer ister sen müjdele" dedi. Bunun üzerine Ümmü Selem, kendi odası nın kapısının önüne gidip: "Ey Ebu Lübabe, sana müjdeler ol sun. Cenab-ı Allah senin tevbeni kabul buyurdu." diye müjde verdi. Bu müjdeyi duyan sahabeler koşup Ebu Lübabe´yi çöz­mek istediler. Fakat Ebu Lübabe bunu kabul etmedi ve: "Ha yır. Ancak Resulullah gelip beni buradan çözerse olur." dedi. Hz.Peygamber sabah namazına gitmek için evinden çıktığında gelip Ebu Lübabe´yi bağlı bulunduğu direkten çözdü. Ebu Lü babe altı gece müddetle direğe bağlı kalmıştı. Ancak zevcesi her namaz vaktinde gelip onu çözer, namazını kıldıktan sonra onu direğe bağlardı. Onun hakkında şu ayet-i kerimenin nazil olduğu söylenir: "Başka bir kısmı da günahlarını itiraf ettiler, iyi işle kötü işi birbirine karıştırdılar. Belki Allah bunların tev-besini kabul eder. Çünkü Allah bağışlayan, esirgeyendir" (Tevbe: 102)

Vicdanın, ya da nefsin hükmü işte buydu. Bu nefis ve vicdan, işlediği günahı hissederek tevbe etmek ister. Rabbinin mağfire tini ümit eder, affedilmek için de noksanlıklardan münezzeh olan yüce Allah´ın huzurunda boyun büküp kendini alçaltır. Su-fîler şöyle derler:

"İnsanda zillet ve kırıklık meydana getiren bir masiyet, övünç ve tekebbür meydana getiren bir taatten hayırlıdır." İşte Ebu Lübabe´nin nefsi de böyleydi. O yalan söylemedi, ancak Resulullah´a hıyanet ettiği zannına kapıldı. Çünkü henüz yü rürlüğe konulmamış bir hükmü, Kurayza Oğullarına açıkla mıştı.

4- Hz. Peygamber Kurayza Oğullarının esir tutulanlarını Necid´e göndererek sattı. Bedelleri ile de müslümanları güçlen dirmek için at ve silah satın aldı. Çünkü Cenab-ı Allah bir ayet-i kerimede müslümanlarm düşmana karşı hazırlıklı olma larını emrediyor: "Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın." (Enfal 58/65)

Hz. Peygamber, Kurayza Oğullarından elde edilen kadınlar dan biri olan Reyhane bintî Amr´ı, kendisi için ayırmıştı. Ona îslamiyeti teklif etti, ama o kabul etmedi. İslam´a girmeye ya naşmadı. Yahudilikte kalacağını söyledi. Fakat Hz. Peygamber onu îslam´a girmeye zorlamadı. Selim ve özgürce bir seçim yap masını engelleyecek teşviklerde bulunmadı. Fakat daha sonra bu kadın, kendi rızasıyla Hz. Peygamberin yanına gelerek müs-lüman oldu. Hz. Peygamber buna çok sevindi. Onu azad etmek ve sonra da hür bir kadın olarak kendi serbest iradesiyle onun la evlenmek istediğini söyledi. Fakat kadın Hz. Peygamberin cariyesi olarak kalmayı tercih etti. Bu onun için daha kolay ola caktı. Çünkü kendisinde zevcelik yükümlülüklerini taşıyacak gücü görememişti. Hz. Peygamberin vefatına kadar yanında kaldı. Reyhani´nin adı, Hz. Peygamberin zevceleri arasında zik-redilmemiştir.

Kurayza Oğullarının kadınlarının esir alınması, Hz. Pey gamberin savaş meydanındaki düşmanları üzerine kölelik bağı .koyduğuna işaret etmektedir. Onlara karşı misliyle muamelede bulunmak için onları esir aldı. Çünkü onlar da müslümanlar-dan bazı kimseleri esir almış olsalardı, mutlaka köleleştirecek, ya da cariyeleştireceklerdi. Bununla ilgili olarak Cenab-ı Allah şöyle buyurmaktadır: "Kim size saldırırsa, size saldırdıkları gi bi saldırın; Allah´tan korkun. Bilin ki Allah, (günahlardan) ko runanlarla beraberdir." (Bakara: 194)

Müşrikler, savaşmadan da, müslümanlardan ele geçirdikle rini köleleştiriyorlardı. Önceki sayfalarda da anlattığımız gibi onlar, kurdukları tuzak ve hıyanet neticesinde bazı müslüman ları tutsak edip Mekke-i Mükerreme´de satmışlardı. Mekkeliler onlara azabın ve işkencenin en kötüsünü tattırmışlardı. Kuray za Oğullarından bir kısmını esir alıp at karşılığında Necid´de satmasından dolayı Hz. Peygamberi kınamak doğru olmaz. Bu anlattıklarımız gösteriyor ki, Hz. Peygamber Kurayza Oğullarıyla onların arkalarındaki müşriklere misliyle muamelede bulunarak esirlerini köleleştirmiştir. Çünkü müşrikler savaş madan da kurdukları tuzak neticesinde elde etmiş oldukları müslümanları köleleştiriyorlardı. Hz. Peygamber, onların mü tecaviz davranarak başlatmış oldukları bir savaşta kendilerin den ele geçirdiği kimseleri köleleştirmekle onlara karşı sadece mukabelede bulunmuştur. Onlar iki defa tecavüzde bulunmuş lardı. Bir defasında hıyanette bulunarak Hendek muharebesin de mü´minlerin evlerine arkadan saldırmışlar, ikinci defasında da onlar ve müşrikler ele geçirebildikleri müslümanları esir alıp köleleştirmişlerdi. Kureyşliler yakaladıkları müslümanları satıp işkenceye tabi tutuyorlardı. Nitekim Reci´ gününde de böyle yapmışlardı.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bazı Tenbihler
« Posted on: 24 Nisan 2024, 00:01:38 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bazı Tenbihler rüya tabiri,Bazı Tenbihler mekke canlı, Bazı Tenbihler kabe canlı yayın, Bazı Tenbihler Üç boyutlu kuran oku Bazı Tenbihler kuran ı kerim, Bazı Tenbihler peygamber kıssaları,Bazı Tenbihler ilitam ders soruları, Bazı Tenbihlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes