๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Son Peygamber => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 18 Aralık 2009, 23:33:42



Konu Başlığı: Allah´ın Emri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 18 Aralık 2009, 23:33:42
Allah´ın Emri


Cenab-ı Allah Hz. Muhammed´e Kurayza Oğullarıyla sa vaşması için Medine´den çıkma emri verdi. Rivayete göre vahiy meleği Cebrail, Hz.Peygamberin yanına gelmiş, onun silahı el den bıraktığını görünce şöyle demişti: "Sen silahları bıraktın ama melekler bırakmadı. Onur ve üstünlük sahibi olan Allah seni Kurayza Oğullarına gidip onlarla savaşmanı emrediyor

Bu ilahi emir üzerine Hz.Peygamber Kurayza Oğullarına gitti. Zaten savaş mantığı da bunu gerektiriyordu. Allah´ın em ri olan, sakınma ve tedbir de böyle yapılmasını şart koşuyordu. Hz. Peygamber, Rabbinin emrine icabet ederek halka duyuruda bulundu, işitenlerin ve itaat edenlerin gelmelerini, namazlarını Kurayza Oğulları yurdunda kılmalarını söyledi. Sefere çıkar ken Medine´de vekil olarak Ibn Ümmü Mektum´u bıraktı. Or dunun bayrağını Ebu Talib oğlu Ali´ye verdi. Hz Ali ordunun önünde yürüyordu. Kurayza Oğullarının kalelerine yaklaştığın da onların Hz. Peygamber hakkında çirkin şeyler söylediğini işitti. Azgınlık ve fesatlarını hala devam ettiriyorlardı. Bunların çirkin konuşmalarını işiten Hz. Ali, daha fazlasını duyma mak için geri dönüp Resulullah´ın yanma geldi. Hz. Peygamber onların kendisi hakkında kötü şeyler söylediklerini ve Ali´nin de onların bu fena laflarını işitmek istemediğini anladı. Bunun üzerine Kurayza Oğullarının kalelerine yaklaşarak onlara şöy le seslendi: uEy maymunların kardeşleri! Allah sizi rüsvay etti mi, intikamını üzerinize indirdi miT Onlar şöyle karşılık ver diler: "Ey Eba Kasım, sen cahil bir kimse olmadığın halde niye böyle konuşuyorsun?" Hz.Peygamber askerlerini toparlayıp dü zenledikten sonra üzerlerine yürümeye devam etti. Bayrak Hz. Ali´nin elindeydi. Yürüdüler ve nihayet onların kuyularından birinin yanına gelip konakladılar.

Sahabiler arasında ikindi namazını kılmamış olanlar vardı. Bunlar ancak ikindi namazlarını yatsı vaktinde kılabildiler. Çünkü Hz. Peygamber, Medine´de iken, sahabilerin ikindi na mazını Medine´de kılmamalarını, Kurayza Oğulları yurdunda kılmalarını emretmişti. Onlar da kendilerine ikindi namazını kıldırması için Hz. Peygamberi beklemişlerdi. Bu sebeple ikindi namazlarını ertelemişler, yatsı vaktinde kılmışlardı. Bu ertele melerinden dolayı Hz. Peygamber onları kınamamıştı.

Hz. Peygamber, Kurayza Oğullarıyla savaşmak için, onları kuşatma altına aldı. Bu, Allah´ın ona verdiği bir emirdi. Önce de söylediğimiz gibi, akla uygun olan da buydu. Ama onlar mü´minlerle savaşmak için kaleden dışarı çıkmadılar. Kuşatma 25 gece sürdü. Sonunda sıkıştılar ve takatsiz kaldılar Huyey bin Ahtab da Kab bin Esed´in kalesindeydi. Huyey, onları ahdi bozmaya teşvik etmişti. Herhangi bir durumla karşılaşa-, cak olurlarsa, kendisi de onlarla birlikte kalede bekleyeceği sö zünü vermiş; müşrikler Muhammed´e darbe indiremeyecek olurlarsa, kendisinin de Kurayza Oğullarıyla birlik içinde hare? ket edeceğini söylemişti. Gerçekten de sözünü yerine getirmişti.

Kurayza Oğulları Hz.Peygamberin kendileriyle savaşmadan çekip gitmeyeceğini kesinlikle anlayarak savaşın kaçınılmaz ol duğunu gözleriyle görünce, liderleri Kab bin Esed onlara üç öneride bulundu:

1- Hz. Muhammed´e iman etmek. Bu önerisiyle ilgili olarak şu açıklamada bulunmuştu: Biz bu adama biat eder ve onu tas dikleriz. Allah´a andolsun ki onun kitap sahibi bir peygamber olduğu size açıklanmıştır. Kitabınız olan Tevrat´ta onun nitelikleri anlatılmıştır. îman etiğiniz takdirde mallarınız, çocukla rınız ve kadınlarınız emniyet içinde olacaklardır.

Onun bu Önerisi karşısında Yahudiler dediler ki: Biz Tev rat´ın hükmünden a´sla ayrılamayız ve onun yerine başka bir kitaba bağlananlayız.

2- Ya da çocuklarından ve kadınlarından ayrı olarak yenik düştükten sonra yine savaşacaklardı. Bunu kabul etmediler.

3- Cumartesi günü ansızın Hz. Muhammed´e saldıracaklar dı. Çünkü müslümanlar, onların Cumartesi günü savaşacakla rını hiç beklemiyorlardı. Böyle olunca müslümanlar hazırlıksız yakalanacaklardı.

Sonunda teslim olmaya razı oldular, ancak sonucun ne ola cağını bilmiyorlardı. Hz. Peygambere elçi göndererek Ebu Lübabe´yi yanlarına göndermesini istediler. Ebu Lübabe´nin yanlarına gitmekte olduklarını gördüklerinde erkekleri kalkıp onu karşıladılar. Kadınları´ ve çocukları da ona karşı yakınma ya başladılar. Bu manzara karşısında kalbi dayanamadı, mer hamete geldi. Ona: "Muhamnıed´in hükmüne razı olmamızı uygun görür müsün?" dîye sordular. O da "evet" deyip eliyle boğazına işaret etti. Yani onun hükmüne razı olduğunuz tak dirde hep birlikte boğazlanırsınız, demek istedi.

Ebu Lübabe der ki: "Vallahi ben böyle söyledikten sonra, daha Kurayza oğulannın yurdundan ayrılmadan Allah´a ve Resulüne hıyanet ettiğimi anladım."

Sonra Ebu Lübabe bu yaptığından dolayı üzüldü. Utancın dan Hz. Peygambere uğramadan, arka yoldan Mescid-i Nebe-vi´ye gitti. Direklerden birine kendini bağlattı ve: "Bu yaptığım hıyanetten dolayı Cenab-ı Allah tevbemi kabul buyuruncaya kadar buradan ayrılmayacağım." dedi. Mü´rninin kuvvetli kal bi işte böyle olur. Onun geciktiğini gören Hz. Peygamber nere de kaldığını sorunca durumunu ona arzettiler.

Şimdi Kurayza Oğullarının yaptıkları hıyanet ve ahde vefa sızlık nedeniyle, hak ettikleri akıbeti anlatalım. Bunlar, İslam devletini yok etmek için çalışmışlardı. Ama Cenab-ı Allah bir işe hükmedince o iş mutlaka yerine gelir.