๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 10 Kasım 2011, 14:40:10



Konu Başlığı: Sizden Gelenler
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 10 Kasım 2011, 14:40:10
Sizden Gelenler

Eylül 2008 36.SAYI

Genç kızların yetişmesinde büyük katkınız oluyor

Sevgili Semerkand Aile; derginizin ilk sayılarını çevremdeki dostlarımdan temin ederek okumaya çalışıyordum. Artık öyle oldu ki derginin bağımlısı haline geldim. Bu durum karşısında annem dergiye abone oldu. Her ay yeni sayıyı dört gözle bekliyorum. Beni her konuda aydınlatıyorsunuz. Özellikle biz genç kızların yetişmesinde büyük katkınız oluyor. Başarılarınızın devamını diliyorum. Büyüklerimizin duaları hepimizin üzerine olsun.

Zeynep Acar / Ankara

Sevincim bir kat daha arttı...

Selamların en güzeli daima sizlerle olsun... Geçen ay derginizin gençlik köşesini okurken bir an uzaklara gittim; tövbeyle ilk tanıştığım zamanlara, 7-8 yaşlarıma. Evet ben o kutlu kavramla o yaşlarda tanışmıştım ve her ne kadar hayata merhaba derken aynı zamanda da tövbeyle tanışabilen minikleri görünce benimkisi geç kalınmış gibi bir görüntü çizse de, ben o günleri zar zor hatırlayabiliyorum. İşte benim bu (yarım da olsa) hatırlayamamaktan doğan sevincim geçen ayki yazınızı okuyunca bir kat daha arttı! Bana ve benim gibi gençlere, genç yaşta tövbe etmenin önemini ve değerini hatırlattığınız ve hissettirdiğiniz için sonsuz teşekkürler... Allah’a emanet olun..

Ayşe Gül Öztürk / Sakarya

Yazılarımı dergide görmek beni çok mutlu edecek

Merhaba sevgili Semerkand Aile; sizi ilk sayınızdan itibaren sevinç ve coşkuyla takip ediyoruz. Ailece büyük bir keyifle okuyoruz. Derginin içeriği çok güzel, ama gençlere yönelik sayfalara daha çok ağırlık vermenizi tavsiye ederim. Sizinle paylaştığım yazılarımı dergide görmek beni çok mutlu edecek... Yeni sayılarda görüşmek duasıyla hoşça kalın...

Kübra Yurduseven

Bulmaca için yazıları kesmek istemiyoruz

Değerli aile dergisi çalışanları, dergimizi yaklaşık 2 yıldır okuyarak hangi konuları hangi yazarlar yazmış hepsini tek tek takip ediyoruz. Editör sayfasındaki yazılar da dahil hemen her yazıyı okuyorum. Dergideki her konu birbirinden güzel, anlaşılır ve akıcı. Dergimizin hiçbir sayfasını kesmeye kıyamadığım için sizlerden ricam, bulmaca sayfasındaki anahtar sözcüklerin yazılı olduğu kısmı arkasına reklam gelecek şekilde bir yere almanız. Çünkü anahtar olan yeri kestiğimiz zaman arkasındaki yazı da arada gidiyor ve ben üzülüyorum. Kesmeye kıyamıyorum. Ben okuduktan sonra başkasına veriyorum. O yüzden kesilen kısımdaki yazıyı başkası okuyamıyor. İnsanın okuma zevkini kırıyor. Çalışmalarınızda başarılar diler emeği geçen tüm çalışanları saygı ve sevgiyle selamlarım.

Sinan Çanakçı / Kırşehir

Aldım okudum, hayata yeniden doğdum

Selamun aleykum Semerkand Aile. Sizleri can-ı gönülden tebrik ediyorum. 7 yıl önce bir esnafın masasında Semerkand Dergisi’ni gördüm. Aldım okudum, hayata yeniden doğdum. Şuan hem Semerkand hem de Semerkand Aile’ye aboneyim. Ve dergimizin hizmetindeyim. Yaklaşık 3 yıldır 101 tane dergiyi himmetle satıyorum. İnşallah Rabbim’den devamını diliyorum. Bu coşkulu halimi sizlerle paylaşmak istedim. Dua etmenizi istiyoruz, sizleri çok çok seviyoruz.

M. Vefa Çeper / Ağrı

Aynı gönüllerde ve düşüncelerde buluşmak gibisi yok

Sekiz aydır mektup yazamadığım dostumla nasıl yazışırım diye uzun uzun düşünüyordum. Sonra bir baktım ki düşünmeme ne gerek var? Dostum ne yazarsam yazayım beni kabul eder. Uzun süredir yazmıyorum ya da yazamıyorum ama sanki yazmış gibi okuyorum. Her ay “Sizden Gelenler” köşesini okuduğumda “Ben mektup mu yazmışım?” diye içimden geçirmeden edemiyorum. Bir bakıyorum benim, ama isim ve yer farklı. Bu “Solmayan Gül”ü okuyan arkadaşlarımızla aynı gönüllerde ve düşüncelerde buluşmak gibisi yok. İsmin ve yerin farklı olması hiç önemli değil. Önemli olan aynı hazzı hissetmemiz. Birkaç defa mektup yazmaya çalıştım ama olmadı. Bir defa yazdım ama gönderemedim. Yazamadım diye hem üzülüyorum hem de üzülmüyorum. Yazanları gördükçe, bir de benden bir şeyler katıyorsalar değmeyin keyfime…

Havva Yavuz / Ankara

Arkadaşlarıma tavsiye ediyorum

Selamun aleykum Semekand Aile Dergisi. Ben Adıyaman Kahta’dan Esra Akbaş. Dergimiz Semerkand Aile’yi her ay okuyor, arkadaşlarıma tavsiye ediyorum. Her bir sayfası birbirinden değerli olan dergimizin yazılarını beğeniyle takip ediyorum. Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Selam ve dua ile…

Esra Akbaş / Adıyaman

Amatör Kalemler

tam eşiğinde sevginin...

İçimdeki coşkunun alevlendiği bir renkteydi elindeki gül, parmaklarıyla kavramıştı sımsıkı… O’na sığınır gibi... Yüzündeki hüzün gözlerimi kamaştırdı. Sanki bir şeyler gidiyordu içimde, ve bir yerler yerini buluyordu sanki derinlerde... Parçalar bütüne kavuşuyor ve tüm sözler birikiyordu içimdeki şiire...

Derinden bir nefesle kokladı gülü; kokladıkça, ben nefes kesildim aşkın zor yollarında. İçimde uzuyordu bu yol sonunu asla bilmediğim... Büyütüyordu aşkın makamını; bense biçare, bense avare yürüyordum. O kokladıkça gülünü, sol yanımda eriyordu bir şeyler. İçimden “Beni de götür” diye haykırmak geçiyordu... Götür de; istersen köle niyetine...

O gülünce, ruhumun tüm öksüz yanları merhamet buluyordu. O söyleyince tüm sözler “aşk” oluyordu. Muhabbete doyuyordu yüreğimin sızlayan gizleri, zaman duruyordu sanki… Aşkın aleviydi elindeki gül! Kokusu “Sevgililer Sevgilisi”nin makberine yaslanmış, yedi renk dolaşmış, erguvan bir buğuydu... O kokladıkça; gönlüm tel tel dökülüyordu, süt beyaz bir dünyaya.

Ve adım atıyordu, yürümüyor sanki yeri okşuyordu. Toprak ezelden razıydı yürüyüşüne, sanki yerin bile gönlünü alıyordu... Onun bir adımına, bin adım koşuyordu yüreğim. Sessizlik adı olmuştu bu aşkın. Ve aşkla açılıyordu kapılar... Oysa ben o kapıyı tıklatmaya bile korkuyordum. Tam eşiğinde sevginin, tutuştu yüreğim ve bir sel boğdu gözlerimi. Damla damla aşk düştü yalnızlığıma… Sessizliğimle önünde duruyordum kapının… Ne olur aç, aç da gireyim sultanım!..

Kübra Yurduseven