๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 02 Ağustos 2011, 11:38:22



Konu Başlığı: Okuyucu mektupları
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 02 Ağustos 2011, 11:38:22
OKUYUCU MEKTUPLARI


Haziran 2011 69.SAYI


AŞK ÜZERİNE…

Aşk üzerine konuşmak ya da yazı yazmak benim ne haddime. Ama insan kendini alamıyor aşktan. Çünkü insanın en derin yaratılış mayasıdır aşk ve her şey aşkla güzel. Dünya, hayat, insan, zaman, doğa… Hatta çehrelerimizi bile değiştirip aydınlatıyor, asiliklerimizi uysallaştırıp tutsaklıklarımızı azat ediyor. Yani bizi başka bir kimliğe kavuşturuyor, evrene farklı bir pencereden bakmamızı sağlıyor aşk.

Ne gariptir ki bizler onun hakkında fikir yürüttükçe o bizden bir adım daha uzaklaşıyor. Biz, tamam, bulduk dedikçe o biraz daha yabancılaşıyor ve kaybediyoruz aşkı ruhumuzun arka sokaklarında. Sanırım bizim asıl sorunumuz kalplerimizle. O sebeple aşkı layıkıyla idrak edemiyoruz. Oysa aşkı tam anlamıyla yaşamak ve ateşini sinelerimizde hissetmek için donanımlı bir kalp lazım; Gerçek Sahibi’ne teslim olmuş bir kalp… Bir de aşkı gerçek aşıklara sormak lazım. Aşkı elde etmek için, nasıl aşık olunur öğrenmek lazım.

Hayatımızdaki bütün fani aşklar bizi ilahi aşka ulaştırıyorsa o zaman bir anlamı vardır. O zaman aşk da aşık da muradına ermiş demektir. Fakat fani olanda kalmış, fani olana bağlanmışsa, aşk, tıpkı bir tohumun toprağa düşüp de çürümesi gibi zayi olur. Ama ulaştıysa Baki olana, yani aşk İlahi aşka dönüştüyse; o zaman tohum vazifesini tamamlar ve yeşerip fidan olur. İşte o vakit kişi yaratılış gayesine ulaşmış ve hayatın sırrına ermiş demektir…

Yarabbi! Bizleri aşk mekanına erenlerden, vuslat şerbetini hayattayken içenlerden eyle. Bizleri aşk yolunda yalnız bırakma. Sana aşık olan, sana dost olan kullarının himmetinden mahrum eyleme. Amin!

Dergimizi severek okuyorum. En büyük cihatın da kalemle yapılan cihat olduğuna inanıyorum. Böyle bir nimeti bizlere ulaştırdığınız için teşekkür ederim. Selamlar…
HABİBE ARISOY / AFYON

HER AY SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUZ

Selamunaleyküm sevgili Semerkand Aile hizmetlileri; Bu dergi öyle bir dergi ki dosttan bir mektup gibi, her ay sabırsızlıkla bekliyor ve adeta ailesinden mektup almış bir askerin özlemiyle okuyoruz.

Kalbimizin vicdan ülkesini inşa edercesine hissi ve aklımızın ufkunu genişletircesine engin… Bir arifin buyurduğu gibi; “Yolumuz sohbet yoludur”, sohbet de yalnız dil ile olmasa gerek… Okuyarak da bir sohbet çemberine giriyoruz inşallah. Allah hepinizden razı olsun. Hizmet nimettir. Vesselam…
FATMA ORHAN / ERZURUM

BULMACALARI ÇOK SEVİYORUM

Merhaba Semerkand Aile; Benim adım Arzu Nur. İlkokul ikinci sınıfa gidiyorum. Bulmaca çözmesini çok seviyorum. Bu yüzden dergi gelince annemle birlikte hemen çözüyoruz. Mayıs ayının bulmacasını da çözdük. Annem ile babama hep gönderelim diyorum, ama göndermiyorlar. Her seferinde de doğru çıkıyor. Bu ay kendim göndermeye karar verdim. Sevgilerimle…
ARZU NUR GÜN / MANİSA

BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLİYORUM


Sevgili Aile Dergisi; Rümeysa Durak’ın Semerkand Aile Dergisi’nde Mayıs ayında yayınlanan yazısını okudum ve çok beğendim. Gerçekten de çağımızın en büyük hastalığı olan “Aynı evin içinde yalnız yaşamak’’ Türk aile yapısını baltalayan, hatta öldüren bir hastalık haline gelmiştir. Bunun sebebini ben Avrupa’ya ve Avrupai tarzda yaşama özenmeye bağlıyorum ve kınıyorum. Başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum. Muhabbetle…

GÖKTÜRK ÇAĞRI OĞUZ / İSTANBUL