๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Tasavvuf) => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 17 Mayıs 2012, 18:52:27



Konu Başlığı: Temiz Kalplerin Kıymeti ve Tasarrufu
Gönderen: Ekvan üzerinde 17 Mayıs 2012, 18:52:27
               Temiz Kalplerin Kıymeti ve Tasarrufu

Hz. Ali (r.a) şöyle demiştir: “Yeryüzünde Allahu Teala’nın bir takım nurani kapları vardır. Onlar kalplerdir. Kalplerin Allahu Teala’ya en sevimli olanları; en ince, en temiz ve en kuvvetli olanlarıdır.” Sonra bunları şöyle açıklamıştır: “Bunlar, dinde en kuvvetli, yakînde en temiz ve din kardeşlerine karşı en ince ve hassas olan kalplerdir.”

Cevheri (asli maddesi) yönünden kalplerin durumu, kaplara benzemektedir. Şöyle ki, kapların en ince, en temiz ve en kaliteli olanları sultanlara, şerefli ve temiz insanlara layık ve uygundur. Katı, kaba ve kalitesiz olanları da, seviyesi düşük insanlara layıktır. Bu iki kalite arasındaki kaplar ise, bahsettiğimiz iki sınıf arasındaki insanlara layıktır.

Bu durumun bir benzeri de, ölçü ve terazilerde olmaktadır. Malumdur ki, altın ve ipek gibi kıymetli eşyalar, hassas ve ince terazilerde tartılır. Hayvan v.s. gibi ağır ve kaba yükler kalın, katı terazilerde tartılır. Bunların arasında kalan maddeler de, kendi cins ve kalitelerine uygun terazilerde tartılırlar. Her kaba, ona uygun kalite ve kıymette eşya konduğu gibi, her terazide de, ona uygun bir madde tartılır. Batınî alemdeki işler ve hükümler de, zahiri alemdeki işlere benzemektedir. Zahiri işlerde geçerli olan durum ve hüküm, kendi ölçülerince bâtınî işlerde geçerli olmaktadır.

“O’nun nurunun misali, içinde lamba bulunan bir kandil gibidir. Lamba kristal bir fanus içindedir.”1147 Ayetinin tefsirinde, Ubey b. Ka’b: “Burada anlatılan, mümin nurunun misalidir” demiştir. Ubey, ayeti bu manaya gelecek bir kıraatla okurdu. Devamla der ki: “Mümin kalbi, içine lamba konan bir kandilliğe (duvarda hazırlanmış özel yere) benzer. Onun konuşması, nur, ameli nur, gidip-geldiği, dolaştığı her yer nurdur. Nur içinde yaşar.”

Yukarıdaki ayetinden peşindeki gelen:


“Yahut onların misali, engin bir denizdeki yoğun karanlıklar gibidir.”1148 ayetini tefsir ederken de: “Bu, münafığın kalbidir. Onun konuşması zulmet, ameli zulmet, her hâl ve hareketi bir zulmettir; zulmet içinde yaşar.” demiştir.

Zeyd b. Elsem (rah), Allahu Teala’nın:

“O Kur’an, korunmuş bir yerdedir.”1149 ayeti hakkında: “Kur’an’ın korunduğu yer, müminin kalbidir.” demiştir.

Ebu Muhammed   Sehl (rah) demiştir ki: “Kalp ve göğsün misali, Arş ve Kürsi’nin misali gibidir.”

İbnu Ömer (r.a) şunu nakletmiştir: Rasulullah’a (s.a.v): “Allah, yeryüzünde nerededir?” diye sorulduğunda: “Mümin kullarının kalbindedir.”1150 Buyurdu.

Bir hadis-i kudsi de şöyle buyurulmuştur:

“Mülküm olan sema ve yer beni içine sığdıramadı; mü’min kulumun kalbi beni içine aldı, sığdırdı.”1151

Bazı rivayetlerde, yumuşak yani ince, halim-selim ve itmi’nana ulaşmış kalp beni içine aldı şeklinde, kalbin sıfatları da zikredilmiştir.

Bir haberde şöyle zikredilmiştir: “Kul, huşu ve sekinetten daha güzel bir elbise giymemiştir.”

Burada anlatılan, muttakilerin elbisesi ve Allahu Teala’nın arifleri süslediği ilâhî boyasıdır.

Allah Rasülüne (s.a.v): “Ya Resulallah! İnsanların en hayırlısı kimdir?” diye soruduğunda, Allah’ın Rasulü (s.a.v) :

“Kalbi mahmûm olan mümindir.” buyurmuş ve bu kalbin sıfatını şöyle açıklamıştır:

“O içinde hiçbir aldatma, hiyanetlik, kin ve haset bulunmayan takva sahibi, temiz kalptir.”1152

Ariflerden birisi; Allahu Teala’nın:

“O gün ne mal fayda verir, ne de evlatlar. Ancak selim bir kalb ile Allah’a gelen hariç.”1153 ayetinin tefsirinde demiştir ki: “Selim kalp; içinden Allah’tan gayrisini çıkarmış, masivadan temizlenmiş kalptir.”

Ehl-i tefsir ise selim kalbin, şirk ve nifaktan temiz kalp olduğunu söylemişlerdir. Rasulullah (s.a.v) bir hadislerinde şöyle buyurmuştur:

“Ümmetimin içinde şirk, karıncanın kıpırdanmasından daha gizlidir.”1154 Bu şirk çeşidi, sıddıklar hariç, genelde müminlerin yakasını kurtaramadığı bir tehlikedir.

Allah Resulü (s.a.v) bir hadislerinde de:

“Ümmetimin içindeki münafıkların ekseriyeti Kur’an okuyuculardır.”1155 buyurmuştur. Bu da, arifler hariç, genelde abidlerin uzak kalamadığı bir tehlikedir.

Kalbe, bazen yakînden öyle düşünceler gelir ki, geliş şekli ve yolu gizli ve kapalı olduğundan dolayı, onun neye işaret ettiği anlaşılmaz. O ancak, batın ilmi, derin bir anlayış, ifade inceliklerine vukûfiyet, Kur’an’dan hüküm çıkarma ve tevil etme dirayetine sahip olmakla bilinebilir. Nitekim Allah’ın Habibi (s.a.v), İbn Abbas için:

“Allahım, onu dinde fakih kıl ve ona ayetlerin tevilini öğret.”1156 diye dua etmiştir.

Hz. Ali de şöyle demiştir: “Yanımızda, Allah’ın kitabından başka, Rasulullah’ın (s.a.v) bize gizlice verdiği herhangi bir şey yok, ancak Allahu Teala’nın, kitabını anlama konusunda kuluna verdiği bir anlayış vardır.”1157

Nitekim; “Allah, dilediğine hikmeti verir.”1158 ayetinin tefsirinde, hikmetin, Allah’ın kitabını anlamak olduğu söylenmiştir.
En doğru söz sahibi, Allahu Teala, ayet-i kerimede:

“Onu Süleyman’a öğrettik.”1159 buyurarak özel olarak kendisine ayrı bir anlayış verildiğini, babasının da sahip olduğu ilim ve hikmete ek olarak, onun böyle bir özelliğe sahip olduğunu ve dolayısı ile fetva yönünden babasından daha ileride bulunduğunu belirtmiştir.

Hz. Ali’den rivayet edilen uzunca bir haberde o, şöyle demiştir:

Yakîn şu dört şeye dayalı olarak oluşur:

1- Fetanet ve feraset sahibi olmak,

2- Hikmeti yakalamak,

3- İbret almak,

4- Önceki (salih) lerin yolu üzere olmak. Kim, feraset ve fetanet/keskin zeka sahibi olursa, hikmete ulaşır. Hikmete ulaşan ibret alır. İbret alan (iman ve amelde) önceki salihlere uyar.

Ancak, şunu da hatırlatalım ki, Allahu Teala’nın hükümlerinin (zahirini ve) batınını bilen, Cenab-ı Hakk tarafından seçilmiş (ve sevilmiş) yakin ehli arifler, yakinden kaynaklanan düşüncelerin tafsilat ve hükümlerini bilirler. Çünkü onlar, kalbe gelen ve düşüncelerin gayb alemindeki çıkış (ve geliş) yerlerini müşahede eder ve Yüce Allah’ın hiçbir perde tanımayan nuru, hiç ayrılmadıkları yakınlığı ve her zaman hükmünü geçiren desteği ile o düşüncelerin ne olduğunu ve onlara karşı neyin gerektiğini bilirler. Nitekim bir hadis-i şerifte:

“Mümin ferasetinden sakınınız; Şüphesiz o, Allah’ın nuruyla bakar.”1160 buyurulmuştur. Burada Allah’ın nurundan kast edilen, yakîn nurudur. Hadis, başka bir rivayette : “Alimin ferasetinden sakının” şeklinde gelmiş ve sanki yukarıdaki rivayeti açıklamıştır. Şu ayet-i kerimeler de, bu manada olup yakini ifade etmektedir:

“Şüphesiz bunda işaretten anlayanlara (nice) ibretler var.”1161

“Gerçekleri yakinen bilmek isteyenlere ayetlerimizi açıkladık.”1162




1147) Nur 24/35
1148) Nur 24/40
1149) Buruc 85/22
1150) Zebidî, İthafu’s Sade, Vlll, 234
1151) Zebidi, İthafu’s-Sade, VIII, 429-430. Zebidi, bu sözün lafız olarak hadis olmadığını, fakat mana olarak doğru olduğunu ve bu manayı destekleyen hadisler bulunduğunu belirtmiştir. Bu hadisler için bkz: Ebu Nuaym, Hilye, VI, 97; Ahmed, K. Zühd, No: 827; Suyuti, es-Sağır, No: 2375; Elbani, Sahiha, No: 1691.
1152) İbnu Mace, Zühd, 23; Ebu Nuaym, Hilye, I, 240; Beyhaki, Şuabu’l-İman, No: 6604; Münziri, et-Terğıb, III, 551.
1153) Şuara 26/88-89.
1154) Ahmed b. Hanbel, Müsned, lV, 403.
1155) Ahmed, Müsned, IV, 151; Heysemî, Mecmau’z-Zevaid, VI, 229.
1156) Buharî, Vudû, 10, Müslim, Fedahailu’s-Sahabe, 13; Ahmed b. Hanbel, Müsned, l, 266.
1157) Buhari, İlm, 40; Tirmizi, Diyât, 16; Nesai, Kaseme, 13-14; İbnu Mace, Diyât, 21.
1158) Bakara 2/269.
1159) Enbiya 21/79.
1160) Tirmizî, Tefsîr, 16; Ebu Nuaym, Hilye, lV, 94; VI, 118; Taberanî, el-Mu’cemu’l-Kebîr, No: 7497) İbnu Abdilber, Camiu Beyani’l-ilm, I, 196.
1161) Hicr 15/75.
1162) Bakara, 118.


Ebu Talip El-Mekki (rah.)
Kutül Kulub- Kalplerin Azığı, Semerkand Yayınları, 1.Cilt



Konu Başlığı: Ynt: Temiz Kalplerin Kıymeti ve Tasarrufu
Gönderen: Ceren üzerinde 09 Haziran 2015, 16:39:19
Esselamu aleyküm.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Kalbi Allah için çarpan,Allahın rızasını kazanan,Allahın yarattıklarına sevgi besleyen kullarından olalım inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Temiz Kalplerin Kıymeti ve Tasarrufu
Gönderen: Rüveyha üzerinde 27 Temmuz 2016, 12:14:20
Ve aleykumusselam..Kul, huşu ve sekinetten daha güzel bir elbise giymemiştir.”..Rabbim bizlere de bu güzel hasletlerden nasip eylesin İnşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Temiz Kalplerin Kıymeti ve Tasarrufu
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 27 Temmuz 2016, 14:17:05
Esselamu aleykum
Allah katinda güzel yerlere varmak için ilk önce kalbim temiz olması ve diğer insanlara karşı merhametli olması gerekir...Rabbim kalplerini kirden ve pislikten temizlesin inşallah....