> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Nedir ?  > Sizden Gelenler (Tasavvuf)  > Su Üstüne Yazi Yazmak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Su Üstüne Yazi Yazmak  (Okunma Sayısı 839 defa)
28 Haziran 2010, 18:09:12
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 28 Haziran 2010, 18:09:12 »



Su Üstüne Yazi Yazmak

Su Üstüne Yazi Yazmak " Insan Yayinlari arasinda yayinlanan otobiyografik bir roman Roman Muhyiddin Sekur adli arastirmaci bir Amerikali'nin önce Islam dini ve sonrasinda tasavvuf ile tanismasini kahramaninin kaleminden anlatiyor Bu kadariyla Islam-tasavvuf- muhtedi müslümanlar üzerine kafa yormus olan Türkiyeli aydinlar için ilginç olabilecek kitabin en önemli yani ise bir macerayi birinci elden anlatmasi oldu Bunu daha iyi anlatmak için simdi kitaptan bir kisim alintilari siralamanin tam yeridir:
"Ilk turlarimiz sirasinda Türkiye'den gelen bir adamla tanistik:
"Burada konusman gereken biri var," dedi Ibrahim, "bu kardese çok dikkat et, çünkü sana Sufî diliyle konusabilir()Bu karmasik uyaridan sonra, Ibrahim kalkip gitti Orada kalip, bir süre söylediklerinin anlamini çözme çabasiyla kendi içime daldim Kimi büyük Sufîlerin eserlerini okumus ve bunlarin güzelliginden ve derinliginden hayli etkilenmistim En güzel müslümanlari hep onlar arasinda görmüs ve gizliden gizliye hep onlarin safina katilabilecegimi ummustum"(S24)
"Bu garip adam gözlerini dosdogru yüzüme dikmisti Hos bir simasi vardi, gözleri nemli ve isil isildi () Bu adam, hiç tanimadigim, daha önce hiç görmedigim bu yabanci benim için gerçek bir manevî yoldas oluvermisti Sözü alarak konusmaya basladi:
Agliyordum O konustukça ben agliyordum Bana bir çok sey anlatti ALLAH'tan, Resulullâh Muhammed aleyhissalâtü-vesselâmdan, bütün peygamberlerin (aleyhimüsselam) kardes olusundan, Islâm'in ALLAH'a teslimiyet yolu olmasindan ve hak asiklarinin arayisça ikiye ayrilisindan, kendisinden 'Ehl-i Zahir' dedigi, daha çok ritüeller ve biçimlerde kalip sadece zahirî olani arayanlardan ve mânâ okyanusuna varmak isteyenlerden, yani 'Ehl-i Bâtin'dan- sözetti"(S25)
Muhyiddin Sekûr , ABDye döndükten sonra içinde uyanan "aradigini bulmak" özlemi ile yasamaga baslar: "Seyahat dönüsümü izleyen haftalarda ve iyilestikten sonra, beni daha önce benzerini yasamadigim bir özlem sardi Hiç birsey beni tatmin etmiyordu Çalismak, birden dayanilmaz bir hal aldi Her gün derin bir melankoli geçiriyordum Çok az konusuyor ve herkesten giderek uzaklasiyordum islerimden elimi ayagimi çekip inzivaya girdim Özlem içimde büyüdü de büyüdü"(S27)
Yazar arayis içinde ABDde bulunan degisik müslüman gruplar ile temas kurar Nihayet yeni tasindigi kentte tasavvuf yoluna adim atacagi bir cemaate ulasir; tasavvuf yolunda ilk "usta"sina ulasacaktir: "Daha önce yeni manevî liderin gelisinden haber veren kardes, beni liderle tanistirmak üzere iftara davet ediyorduGeri dönüp binaya dogru yürürken, henüz kapidan yeni girmekte olan bir adam gözüme çarpti Üzerinde beni çeken bir sey var gibiydi ve içimdeki bir ses tanisacagim kisinin o oldugunu söylüyorduOnda büyük bir derinlik ve büyük bir ask hissettim Hareketlerinde bir denge disa vuruyor ve edasinda bir esrar sakliyordu ()Bir ara gözlerini bana çevirdi; o an sanki baska herkes yok olmus biz ikimiz kaldik gibi geldi bana Bakislarinda tarif edemedigim bir sey dogruca kalbime sokuldu ve beni kendine dogru çekti Onun aradigim Seyhim oldugunu anlamistim() Seyahatim sirasinda tanidigim o garip adamin sesi simsek gibi çakiverdi zihnimde Bu ender insan, olaganüstü bir apansizlik hayatima girmisti iste"(29-30)
"ALLAH'in lûtfuyla Seyhime kavusmus olarak, onun buraya bir rehber olarak gelisinin büyük bir rahmet oldugunu anladim Gerçek ALLAH erleri kaknüs kusu kadar ender bulunur ve dünya sahte ögretmenlerle doludur"(S31)
Tasavvuf yolunun inceliklerini artik kavramaga baslayan Muhyiddin Sekûr , cemaat içinde yeni bir egitim dönemine girer: "Seyhle müridi arasindaki muhabbet rabitasini hissedebiliyordum artik Bu rabitanin ön sarti iman ve yakîn'di iman, inanmayi; yakîn ise müridin Seyhine samimi teslimiyetini ve itimadini içerirTipki isigin gözde yansiyip, gözün de ona göre hareket etmesi gibi, Seyhin ruhu da müridinde yansiyor Böylece mürid de üstadina, yani Seyhine, bütün düsündüklerini, konustuklarini, yaptiklarini açmaya basliyor O gün apaçik ortaya çikan ders kelimelerle anlatilacak bir ders degildi" ( S52)
"Rabbime hadsiz Hamdler olsun ki, bana, bir kardesimin eliyle, görünür farliliklar ne olursa olsun, Yol'da hepimizin bir oldugunu daha bir açikça anlatmistiDemek ki her müridin kendine özgü bir vazifesi vardi Degil mi ki, ALLAH rahmetiyle her yerde hazir ve nazirdir, o halde herkes Yol'da kendine mahsus yerini almalidir"(S60)
Muhyiddin Sekûr'ün hayatina yeni derinlikler kazandiracak bir dönem Türkiye'den ABDye misafir ögretmen olarak gelen ve ABDli sufilere Kur'an-i Kerim ögretecek olan Konya'daki Sems-i Tebrizi camii imami olarak zikredilen zatin gelisi ile baslar:
"O yil müridler büyük bir beklenti içindeydi, çünkü çok özel bir misafirimiz olacakti Baska bir ülkeden, ayni zamanda hafiz olan muhterem bir Seyh ve arif, Ramazan boyunca bizimle beraber olacakti Bu seçkin ziyaretçimizin benim tevekkül hakikatine erismemde ne kadar merkezî rol oynayacagindan haberim yoktu"(S203)
Konyali imam , Kur'an-i Kerim ögretimi sirasinda sufilerle sicak bir dostluk kurar, imamin armagan olarak yanindaki getirdigi kitaplardan birisinde resmini gördügü zati hemen taniyan Muhyiddin Sekûr , ile aralarinda ise bambaska bir sevgi olusur:
"Seyh Ahmed, kitaplari ilk çikardiginda incelemem için bana vermisti… Kitaplarin genel basligi, Mercy Oceans'ti (Rahmet Denizleri) Gerçekten de Rabb-i Rahimim bana her adimda, rahmetinin denizlerden engin, ölçülmez derinlikte, ve harikulâde sirlarla dolu oldugunu gösteriyordu Ben tarikat gemisine sadece O'nun Rahmeti sayesinde binmis ve meçhule dogru bir seyahate çikmistim"(S206)
Muhyiddin Sekûr , o zamanki Yugoslavya ve Makedonya üzerinden Türkiye'ye uzanan bir yolculuga çikar ; bu yolculuk sirasinda degisik cografyalardaki tasavvufi hayatlara iliskin tecrübeler yasamak yaninda yillar önce kendisine fisildanan gerçekle karsilasacagini tabii ki bilemeden
"Hatirladigim ilk seylerden biri, Seyh Nûn'un benim gelisimden sadece bir gün önce Prizren'de bulunmus olmasiydi Bu insanlarin dolasma tarzlari bana ilginç geliyordu O siralarda dikkatimi üstünde özellikle odaklamis olmasam da, yillar önce, gökten zembille inmis gibi bana kendi Seyhinin mesajini getiren Garip Adamin sirrini belki bilir diye de bir umut vardi içimde Ama Prizren'deki günlerim gayret ve sevkle dolu oldu, o yüzden Seyh Nûn'u çok fazla düsünemedimBir dervisin aslinda nasil bir sey oldugunu ögrenmeye basladigim yer Prizren oldu Onlar arasinda yasadim, çalismalarini ve eglenmelerini gördüm ALLAH'a asklarinin atesinden yükselen sicakligi ve zikirlerinin hazzindaki yakici sevinci hissettim Bu insanlar dünyanin tadi tuzu olmaliydilar Kalpleri ask atesiyle yanip tutusuyordu, kendilerini tamamen ALLAH'ta fani etmislerdi ve Seyhlerine sarsilmaz bir sadakatle bagliydilar Halleri, tavirlari lekesizdi; tevazulari öylesine içten ve yapmacikliktan uzak, hizmetleri öylesine sevgi dolu ve cömertti ki onlari sevmemek ve onlar gibi olmayi istememek insanin elinde degildi; hiç olmazsa, benim elimde degildi" (S214)
"Ögle namazindan sonra, Seyh beni Hazret-i Pir Hayatî'nin kabrine götürdü Hos bir ândi dogrusu Binada yaklasik on iki Seyh, kabirlerinde hasri bekliyorduKabirlerin çogu, Hazret-i Pir'in kabrinin bulundugu ortadaki odacigin etrafinda genisce bir odada yer aliyordu Bu seyahatimde, yeryüzünde yürüyenlerden çok, ahirete göçmüs olanlarla daha fazla hayatiyet oldugunu fark ettim Mübarek bir Velinin kabrine her gidisimde, sanki sicacik bir dosta uzun bir ayriliktan sonra yeniden kavusuyormusum duygusuna kapildim"(S221)
Istanbul'a vasil olduktan sonra ABD ziyareti esnasinda tanistiklari Cerrahi tekkesinin o zamanki seyhi Muzaffer Özak ile görüsür: "Amerika'da tanidigim Seyh Muzaffer'i bulmaya çalisiyordum Birkaç dervisi ile birlikte tekkemizi ziyaret etmis ve kendi nûruyla bizleri tenvir etmisti Beyazit Camii yakininda bir sahaf dükkâni vardi Seyhin; kendisini bulmakta zorlanmadim"(S225)
"Seyh Muzaffer'in dükkâninda tanistigim bir adam, bana Seyh Nûn'un bu yakinlarda istanbul'da bulundugunu, buradan da Konya'ya geçtigini söyledi Cuma gecesi yapilan halveti zikrine kadar, istanbul'da iki gün kaldim Bu haftalik ibadet için Tekke'de iki yüzü askin dervis toplandi Bu ruhlar denizinin ortasinda bulunmak, haz dolu bir teberrüktü Öyle etkileyici, öyle neseli ve costurucu, öylesine zarif bir kalpler dansiydi ki, gerçekten de bu hali anlatacak tek kelime bulamadim
"Seyh içeriye girdi Onu selâmlamak için ayaga kalktim, niyaz sunup ve elini öpmek üzere ilerledim Varligi odayi dolduruvermisti insan hiç zorlanmadan onun bir nûr adami oldugunu anlayabilirdi Gözleri sevgiyle, delip yakan bir berraklikla parildiyordu ve uzun, gümüs beyazligindaki sakallari yüzünün çevresine ve asagi dogru gün isigi gibi yayiliyordu Basinda üzeri toplu, beyaz kubbe biçiminde bir sarik ve üzerinde yere kadar uzanan, yesil bir cübbe vardi
"Adim Muhyiddin, Seyh Efendi," dedim "Seyh Muhyiddin sensin demek," dedi, gülümseyerek
()"Ben senin kim oldugunu biliyorum," dedi Seyh, "ve sana nasil hitap edecegimi de Ama gel simdi baska seyler konusalim"
Istanbul'da kaldigim sürece, vaktimin çogunu Seyh Nûn ile beraber geçirdim () Bu süre içinde, alti yil önce, ilk Dogu seyahatim sirasinda âlem-i gaybden bana Seyh-i Âzam Dagistanî tarafindan gönderilmis olan o dervisin esrarini arastirdim"(S228-229)
Bir menkibe, bir mürsid, bir sufi Hepsi bu  Burada **** geçen zatlardan menkibenin nesnesi olan sahis bilemedigim bir ABD sehrinde yasamaktadir Belki arastirilsa bir telefonla kendisine hemen ulasabilmek mümkün bir çagdasimiz Ne kadar inanilmaz ve ne kadar gerçek !

ALINTI



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Su Üstüne Yazi Yazmak
« Posted on: 20 Nisan 2024, 05:02:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Su Üstüne Yazi Yazmak rüya tabiri,Su Üstüne Yazi Yazmak mekke canlı, Su Üstüne Yazi Yazmak kabe canlı yayın, Su Üstüne Yazi Yazmak Üç boyutlu kuran oku Su Üstüne Yazi Yazmak kuran ı kerim, Su Üstüne Yazi Yazmak peygamber kıssaları,Su Üstüne Yazi Yazmak ilitam ders soruları, Su Üstüne Yazi Yazmakönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes