> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Nedir ?  > Sizden Gelenler (Tasavvuf)  > Sâadâta ihtiyaç vardır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sâadâta ihtiyaç vardır  (Okunma Sayısı 541 defa)
23 Temmuz 2010, 15:09:26
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 23 Temmuz 2010, 15:09:26 »



Sâadâta ihtiyaç vardır’

Bazen her şeyden usandığınız, “hiçbir şeyin benim için manası yok” dediğiniz zamanlar olur ya, işte, bilin ki o zaman mürşidinize ihtiyacınız var ve acilen ziyarete gitmenizin zamanı gelmiştir demektir

Ya da bazen ahirete dair işlerinizde tembelliğe düşersiniz, dünyaya dair işlerinizde ümitsizliğe kapılırısınız İşte, o zaman da acilen mürşidinize ihtiyacınız var demektir, yanına koşun

Seyda Hazretleri (kuddise sirruh) bir gün; “Eğer sadece ahiretim olsun, diyorsanız Sâdâta ihtiyaç vardır Eğer sadece dünyam olsun, diyorsanız Sâdâta ihtiyaç vardır Eğer hem ahiretim hem dünyam olsun, diyorsanız yine Sâdâta ihtiyaç vardır” buyurmuşlardı

Onunla aynı zamanda yaşıyor olmak bile, insana heyecan ve gurur veriyor Mevlana Hazretlerinin dediği gibi; “Öğüt verecek insana değil, örnek olacak insana ihtiyaç var” Sözüne duyulan ihtiyacımızı, onunla aynı hayatı ve aynı kâinatı, aynı dünyayı paylaşırken, doyasıya yaşayabilirsiniz

Her haliyle ve davranışıyla size öğütten öte etkiler bırakacak örnekler sunar Dergâhta, yanında kalma lütfuna erdiğim zamanlarda, bu durumu her gün, hatta her an yaşardım neredeyse…

Mesela; Seyda Hazretleri ile camide kitap çalışmaları yaptığımız bir gün idi Seyda Hazretleri mihraba sırtı dönük oturmuş, ben de ona doğru yönelmiş vaziyette, söylediklerini not ediyordum Caminin kapısının açıldığını, sesinden anladım Bir anda Seyda Hazretleri ayağa kalktı O kadar hızlı kalkmıştı ki ben neye uğradığımı anlamamıştım Ben kalkmak için hareketlendiğimde, o nerdeyse yavaş yavaş oturuşa geçmişti

Ben kalktım ve cami kapı tarafına baktım İçeri geleni hayli merak etmiştim ki muhterem babalarını gördüm Kapıdan giren Seyda Hazretlerinin babaları idi…

Seyda Hazretleri onu görür görmez ayağa fırlamıştı Babası da hemen caminin girişine ilişivererek oturmuştu Seyda Hazretlerinin ayağa kalkmasından hayli utanırdı Bu durum, Seyda Hazretlerinin babalarının her gelişinde tekrar ederdi

Seyda Hazretlerinin babaları, bu durumdan o kadar sıkılırdı ki caminin kapısını açar açmaz Seyda Hazretlerinin kalkmasına fırsat vermeden, hemen eşiğin önüne oturur, sonra yavaş yavaş ileri kayardı

Birlikte ağlıyorlardı

Seyda Hazretlerinin tevazusu ve ahde vefası, bin öğütten daha etkili olurken, babalarının saygı ve hürmeti, insanı binlerce kez irşad ederdi

Bir defasında, teveccühte Seyda Hazretlerinin babaları ile yan yana gelme şerefine nail olmuştum Teveccüh başladığı anda, mübarek babaları öylesine feryadı figanla ağlıyor ve yalvarıyordu ki, o ihtiyar haliyle ondan çıkan feryada inanmak zor idi

“Seyda Himmet!” diye ağlarken, o an teveccüh yapan mürşidin babasını değil, sonsuz teslimiyetle kalbini ona vermiş bir sofinin sesini duyuyordunuz

Ağlayarak yalvarması ve dizlerine vurarak “Himmet Seyda!” sesi, Seyda Hazretleri camiden çıkana kadar devam ederdi Siz yanında erir, adeta bu hal karşısında utanır, kendinizin ne kadar acziyet içinde olduğunuzu iliklerinize kadar hissederdinizHer teveccühte, Seyda Hazretlerinin babalarının yanında olmak için ortamı kollardım…

Yine bir akşam namazından sonra, Seyda Hazretlerinin babaları geldi camiye Seyda Hazretleri akşam rabıtasında idiBabaları geldi, tevazu ve edeple arkasına oturarak, Seyda Hazretlerinin rabıtasının bitmesini bekledi Seyda Hazretleri rabıtayı bitirerek geri döndüğünde, babaları acemi ve yeni gelen bir sofi gibi eğilerek yaklaştı bir şeyler söyledi

Seyda Hazretleri elini uzattı Babaları tövbe edecekti Babalarının elini saygıyla avuçlarının arasına alarak beraber tövbe ettiler Babaları ağlayarak Seyda Hazretlerinin dediklerini tekrar ederken, Seyda Hazretleri de ağlıyordu “İnsanın başından kaynar sular dökülür gibi” derler ya; işte, oradaki herkesin başından kaynar sular dökülüyor ve yanıyorduk…

Tövbenin bitiminde, Seyda Hazretleri, ani bir hareketle eğilerek babalarının elini sevgi ve hürmetle öptü Babası bir gayretle Seyda Hazretlerinin elini öpmek istedi ama nafile, Seyda Hazretleri elini kaçırmıştı Babası bir daha gayret etti, Seyda Hazretleri hem elini kaçırdı hem de: “Estağfirullah, estağfirullah!” diyerek mahcup oldu

Mübarek babaları da çok mahcup olmuşlardı, gözyaşları içinde kalkarak kenara oturdu ama iki gözü iki çeşme ağlıyor ve biraz önce Seyda Hazretlerinin öptüğü elini dizine vuruyordu Mahcup olmuştu, mahzun olmuştu…

Biz ona bakarken ondan daha mahzun olmuş ve gözyaşlarımıza sahip çıkamıyorduk “Allah’ım bu nasıl bir aşk, bu nasıl bir sevgi, bu nasıl bir teslimiyet, bu nasıl bir tevazu” ki bizim bu örneklerden sonra, hangi öğüde ihtiyacımız vardı?

Ciltler dolusu nasihate bedel!

Bir gün, Seyda Hazretlerinin babaları, çay ocağının önüne oturmuş güneşleniyordu Yanına yaklaştım elini öptüm:
- Kurban bize biraz Seyda Hazretlerinden bahsetseniz, çocukluğu, gençliği nasıldı? Dedim

Bir anda yüzü değişti, her zaman mahzun duran bakışları gözyaşlarına karşıtı:
- Ahmet, ne anlatayım! O çocukluğunda da aynı idi O ilim aşığı idi Çocukluğunda dahi ilme, çöldeki insanların susuzluğu gibi âşıktı Onun hali de ahlakı da daha çocukluğundan, Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’e benzerdi, ben ne anlatayım! Diyerek dakikalarca, sadece ağladı

Aslında, bu gözyaşları anlayabilirsek, bizlere belki ciltler dolusu nasihatlere bedeldi

Anne ve babalarına asi gelen gençlerin yaşadığı bu devirde; çocuklarını İslam ahlakı ile yetiştirmeyen babaların olduğu bu çağda; onların hali bize ötelerden gelen öğütler oluyordu

Her cumartesi sohbetiyle bizlere nasihatler eden Seyda Hazretleri; ahlakı, ilmi, tevazusu ve hilmi ile de başlı başına bir sohbettir bizim için

Allahu Zülcelâl, onu anlamayı ve böylece Habibi’nin ahlakıyla ahlaklanmayı nasip etsin hepimize (Âmin)


Yazar: Ahmet Öz
 

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sâadâta ihtiyaç vardır
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:04:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sâadâta ihtiyaç vardır rüya tabiri,Sâadâta ihtiyaç vardır mekke canlı, Sâadâta ihtiyaç vardır kabe canlı yayın, Sâadâta ihtiyaç vardır Üç boyutlu kuran oku Sâadâta ihtiyaç vardır kuran ı kerim, Sâadâta ihtiyaç vardır peygamber kıssaları,Sâadâta ihtiyaç vardır ilitam ders soruları, Sâadâta ihtiyaç vardırönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes