๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Tasavvuf) => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 24 Temmuz 2010, 16:16:47



Konu Başlığı: Rummân arzusu
Gönderen: Sümeyye üzerinde 24 Temmuz 2010, 16:16:47
Rummân Arzusu



Mev'izelerde bir menkıbe anlatılır: Bir çilehânede dervişler günlerini ibadetle geçiriyorlar Bir erbaîn, iki erbaîn, üç erbaîn ancak ölmeyecek kadar yeyip-içmek, sadece ibadet ü tâatte bulunup elden geldiğince dışarıya çıkmamak orada bir prensiptir El-ayak, göz-kulak, dil-dudak, tamamen ibadetle meşgul edilir Uyku da azaltılır; bir günde sadece bir saat kadar başlar bir yere konarak geçiştirilir; ihtiyaç defedilecek kadar uyunur Zaten çok yeyip içmeyince de az uyumaya alışılır

İşte böyle bir çilehâne ehlinden birisinin içine rummân (nar) arzusu düşüyor Bir türlü kafasından atamıyor Aslında nar -Allah öbür nârdan (cehennem’den) muhafaza buyursun- sevilecek bir meyvedir; fakat öyle, gönül bağlanan haneyi terk ettirecek kadar olmasa gerek Nar isteği yerine başka şeyler de düşünülebilir elbette Tam kapıyı açıp dışarı çıkıyor, bir de bakıyor ki kapının önünde yarabere içinde yatan birisi var Yara-bere içinde; ama hâlinden çok memnun, çok müteşekkir, yüzünden behcet akıyor "Elhamdülillah Yâ Rabbi" diyor yatan adamBizimki "Yâhu bu hâlinle böyle içten hamd ü senâ da ne?" deyince "Allah'a hamdolsun" diyor "Hiçbir zaman rummân arzusuyla Rahmân'ı terkedip O'nun huzurundan ayrılmadım" Derviş bunu duyunca kendine geliyor ve tekrar çilehâneye dönüyor

Kaç defa rummân arzusu bizi arkasından koşturmuştur Kâmil olmak kolay değil Allah (cc) potansiyel insan yaratmıştır ve hakikî insan olmayı kulun iradesine, cehdine, gayretine ve azmine bağlamıştır Azimsiz insanlar, sabırsız kullar o hedefe ulaşamazlar


Fethullah Gülen