๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Tasavvuf) => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 08 Haziran 2011, 12:10:16



Konu Başlığı: Nefisle Mücadele
Gönderen: Ekvan üzerinde 08 Haziran 2011, 12:10:16
                      Nefisle Mücadele  

Nefsi isteklere uymak ne kadar çirkin bir binektir. Çünkü nefis, insanı fitne ve karanlıklara sürükler. Sabretmesi ve tahammül etmesi güç bir yaratıktır. İnsanı devamlı zorluklara ve yanlışlıklara iter. Kim nefsi isteklerin arzusuyla dünya hayatına bakarsa cehennemde yanmayı hak eder.

Allahu Zülcelâl nefisle mücahede hakkında şöyle buyurur:

“Her nefis, ne hayır işlemiş, ne kötülük yapmış ise onları önüne konmuş bulur. Allah, kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor. Allah kullarına çok şefkatlidir.”(Al-i İmran; 30)

İnsan daima kendi nefsiyle hesap görecek; bir hata veya masiyet yaptığı zaman, o hataya karşılık olarak nefsini cezalandıracaktır.

Mesela, Hz. Ömer radıyallahu anh, bir gün, ikindi namazında bahçesinden camiye gelip cemaatin dağılmış olduğunu görünce, iki yüz bin dirhem değerindeki bahçeyi, nefsine ceza vererek sadaka olarak vermiştir.

Rebi bin Haysem radıyallahu anh anlatıyor; “Kendisinden nasihat dinlemek amacıyla Veysel Karanî radıyallahu anhın yanına gittim. Sabaha kadar (ibadet ve zikirle) oturmuştu; ben de onunla beraber oturdum. Sabah namazını kıldı. Tesbihatını yapsın dedim. Tesbihatla meşgul oldu, hatta öğleye kadar buna devam etti; öğle namazını kıldı ve oturdu; İkindiye kadar. İkindi namazını da kıldı, akşama kadar...

Böylece tekrar sabaha kadar devam etti. Sabah olunca sabah namazını kıldı; sonra yine oturdu ve uyku ona bir anlık peyda oldu ve şöyle buyurdu; ‘Allah’ım! Çok uyuyan gözden ve doymayan karından sana sığınırım.’ Bunun üzerine; ‘Onun bu durumu (ders ve nasihat olarak) bana kâfidir.’ dedim ve oradan ayrıldım.”

Görüldüğü gibi Veysel Karanî radıyallahu anhın, Allahu Zülcelâl’e karşı durumu, gayreti ve nefsiyle mücahedesi, bir Sahabe'ye dahi büyük bir ibret oldu.

İşte bizler, onların yaşantısıyla bizim yaşantımızı karşılaştırırsak kendimizi nereye koymamız gerekir, iyi düşünmeliyiz.

Zamanımızda yeme içme, giyim kuşam ve maddi imkânlar çok bol olduğu halde, kulluk olarak onların çok gerisindeyiz. Tabi olarak imkânların fazla olması, aynı zamanda insanların nefislerini olumsuz yönde etkilemektedir. Her türlü kolaylık ve rahatlığa sahip olmak, nefislerimizi şımartmakta, kulluk vazifelerine karşı nefsimizi isteksiz, gönülsüz hale getirmektedir.

O halde şöyle düşünelim, mademki eski zamanlara göre daha rahatız, biz de bu kolaylıkları bir avantaj olarak değerlendirip kulluk görevlerimizi o şekilde yapalım.

Nefsin güçlenip üzerimizde baskı oluşturmasının, ibadetlere karşı tembelleşmesinin sebepleri nelerdir? Fazlasıyla yeme içme, oyun, eğlence, dedikodu gibi mubah veya doğrudan mekruh ve haramlarla nefsimizi kuvvetlendirmiş oluyoruz. Her istediği yerine getirilen, şımartılmış bir nefis, elbette üşengeç ve Allah’a asi olacaktır.

Oysa helal sınırları içerisinde kalarak yeme içme, israfa girmeden giyinme, lükse kaçmadan yeterli bir konforlu hayata sahip olmak da mümkündür. Üstelik her sabah, musluktan akan sıcak su ile birçoğumuzun abdest alabildiği kolaylıklara da sahibiz.

Nefisle mücadele ve mücahede de zafer kazanmak için kul, sürekli acziyet içerisinde dua ederek Allah’tan yardım istemelidir. Nefsin de şeytanın da her şeyin olduğu gibi sahibi Allahu Zülcelal’dir. Onların şerlerinden Allah’a sığındığımızda Allah onların şerlerinden bizleri muhafaza edecek ve onlara karşı bizlere zafer nasip edecektir.

Ayrıca şuna dikkat edelim; nasıl ki her sanatın bir ustası varsa nefisle mücadele etme sanatının da ustaları, Mürşidi Kamiller ve salih kullardır. Nefisleriyle mücadeleyi kazanmış, olgun, kâmil hale gelmiş bu insanlarla beraber olmaya çalışmak, bu sanatın öğrenilmesinde çok önemli bir yere sahiptir.

İnsan nefsini, muhalefet kılıcı ile her öldürüşünde, Allah-u zülcelâl onu yeniden diriltir. Dirildiği zaman yine birçok şeyler ister, insanla inada tutuşur; kötülük kanatlarını açar, yine uçmaya başlar.

İşte hal böyle olunca insana düşen görev, yine inatçı nefsi ile cihat etmektir. Nefis ölmez, insan sağ oldukça o da olur. Nefis yalnız, terbiye olur. İnsana düşen yegâne görev, onu terbiye etmek sureti ile ıslaha çalışmaktır. Bu mücadelenin sonunda mükâfat da büyük olur. İman sahibinin daimi vazifesi, nefsini yenmektir.

En büyük ibadet ve en zor iş nefisle uğraşmaktır. Çünkü Allah-u zülcelâl ayeti kerimede bu mücadeleye işaret ederek buyuruyor ki; “Ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” (Hicr; 99) buradaki ibadetten mana, nefse karşı olmaktır. Çünkü insan, ancak Allah’ın emirlerini nefsine muhalefet ederek tam manasıyla yerine getirebilir. Kaldı ki, bütün hayırlar nefse karşı olmakla başlar. Daima onun istemediklerini yapmak lazımdır.

Her iman sahibi, Allah-u Zülcelal’in huzuruna çıktığı zaman; nefsini ıslah etmiş olmalıdır. Bu hal, o imanlı kimseyi cennete götürür. Cennete sadece iman sahipleri girer. Oraya bir defa giren, sonuna kadar kalır, bir daha çıkarılmaz.

Cennette güzelliklere sınır yoktur. Her an yenisi gelir. Bunların önü, sonu ve tükeneceği yoktur. Bu güzellikler, dünyada her an, her gün nefisle yapılacak mücadelenin mükâfatıdır.

Öyle ise insan kendi kendine: “Ey Nefsim! Dünya ahiretin tarlasıdır. Eğer bu yazdığımız güzellikleri istiyorsan, kendini müstahak etmek için biraz gayret göster, itaatkâr ol ve Allah-u Zülcelal’in yolundan ayrılma ki sonunda bu güzelliklere kavuşabilesin.”



Seyda Muhammed  Konyevî ks.; Nefse Hitap


Konu Başlığı: Ynt: Nefisle Mücadele
Gönderen: Ceren üzerinde 07 Nisan 2016, 17:04:04
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri nefsimizle baş başa bırakıp yolumuzdan saptırmasın bizleri.Onun yolunda giden nefsini iman hakikatleri için terbiye eden ve o yolda hizmet ettiren kullardan eylesin bizleri inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Nefisle Mücadele
Gönderen: Pelinay üzerinde 07 Nisan 2016, 17:34:43
Ve aleykumusselam ve rahmtullah.
En zor mucadele kişinin kendisiyle versifi zaten.cok agir cok güç.
Nefsi yenmek icin de daima ibadete sarilip gayretli olmak lazım.
Veysel Karani hazretlerinin kissasi cok etkiledi beni.o sahabe kadar bnm de ihtiyacim varmis o derse.
Allah razi olsun paylasim için


Konu Başlığı: Ynt: Nefisle Mücadele
Gönderen: Selma 8 üzerinde 07 Nisan 2016, 18:11:28
Ve aleyküm selam
Allag bizi nefsimizden korusun şeytanın ve nefsimizin hilelerinden korusun insanın nefsiyle mücadelesinden zOr bir şey yok


Konu Başlığı: Ynt: Nefisle Mücadele
Gönderen: Melda üzerinde 07 Nisan 2016, 19:16:59
Selamün aleyküm . İnsan nefsiyle cihad etmeli ona uymamalıdır .  Biz nefsin değil nefis bizim kullanım olsun . Rabbim cennetine alsın inşallah .


Konu Başlığı: Ynt: Nefisle Mücadele
Gönderen: Hatice 08 üzerinde 07 Nisan 2016, 19:58:32
Ve aleykumusselam
Nefsimize uymamaliyiz. Nefsimize bizleri koru yollara çeker.
Allah c.c. razı olsun inşAllah


Konu Başlığı: Ynt: Nefisle Mücadele
Gönderen: Damla üzerinde 07 Nisan 2016, 20:05:29
#Esselamu aleykum..Nefsimiz istekleri bol ve insanları hep kötü şeylere yönlendiren bir yaratıktır.Nefis,sınırlarını zorlar ve insanları sinirlenip kötü şeyler yapmaya teşvik eder..Ama biz bunlara uymamalıyız..Rabbim nefsimizin isteklerine karşı koymayı nasip etsin inşAllah.Rabbim razı olsun..#


Konu Başlığı: Ynt: Nefisle Mücadele
Gönderen: gamze7 üzerinde 07 Nisan 2016, 21:19:37
Selâmün aleyküm.
Her müslüman nefsine hakim olmalıdır.Allah bizi şeytanın kiskirtmasindan korusun.


Konu Başlığı: Ynt: Nefisle Mücadele
Gönderen: SeLiNaY 8 üzerinde 07 Nisan 2016, 21:42:23
Selamun Aleykum
Nefisimize uymamaliyiz.  Bizlere yaptırmak istediği şeyleri yapmamaya çalışmalıyız.
Allah razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Nefisle Mücadele
Gönderen: Nur ERGÜN 8 üzerinde 20 Nisan 2016, 22:28:21
Allah teala hazretleri razi olsun inşallah