> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > İyi Niyet İyi Akıbet
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İyi Niyet İyi Akıbet  (Okunma Sayısı 795 defa)
17 Eylül 2011, 08:53:11
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 17 Eylül 2011, 08:53:11 »



Demiştik ki...



Mayıs 2007 - 101.sayı


Semerkand Dergisi kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.


İyi Niyet İyi Akıbet


Zamanın İrşad Kutbu buyurdular ki: Allahu Tealâ ile aranızı güzel yapın. İnsanlara bakmayın. İnsanlar, kendi başlarına bir fayda vermezler. Her şey Allah’ın elindedir. Siz Yüce Allah’ın nazar ettiği yere bakın. Allah kulunun kalbine ve niyetine bakmaktadır. Onun için devamlı iyi niyetli olun. Hep Allah’ın
razı olduğu işleri yapmayı düşünün. Yapamasanız da düşünün. Bu, Allah’ın hoşuna gider. Yüce Allah hayır düşünen kulu sever. İyi niyete hemen bir sevap yazılır. Amel edilirse, en az on sevap yazılır. Sonsuza kadar gider.

Kötü niyette hemen günah yazılmaz. Kul kötü işi yaparsa, tevbe etmesi için yirmi dört saat beklenir. Sağ tarafta iyilikleri yazan melek, sol tarafta kötülükleri yazan meleğin amiridir, o yaz demeden yazmaz. Günah işleyen kimse arkasından tevbe eder veya bir güzel iş yaparsa, o kötülük yine yazılmaz; bu güzel işlerle temizlemiş olur.

Amellerinizi sadece Allah bilsin yeter. Melekler bile bilmesin. Hem melekler bilse bile ne fayda verecekler ki? Bütün fayda Allah’tandır. Allah dilerse veliler ve melekler kula fayda verirler. Allah dostları, müttaki insanlar, yaptıkları güzel işleri meleklerin bile bilmesini istemezler. Onlar sırf Allah için amel ettiklerinden, kimsenin bu amellerini bilmesinden hoşlanmazlar. Ancak insan konuşunca ve bir iş yapınca görevli melekler yazarlar. Melekler kalbin içini ve kalpten geçenleri bilmezler. Hadis-i şerifte şöyle anlatılmıştır:

Kıyamet günü olduğunda Allahu Tealâ bütün halkı hesap için toplar. Amelleri yazan melekler yazdıkları ne varsa getirir ortaya koyarlar. Allahu Tealâ onlara:

- Bakın hele, kul için yazmadığınız bir şey kaldı mı? diye sorar. Melekler de:

- Rabbimiz! Biz bu kulun bildiğimiz ve gördüğümüz her şeyini yazdık, derler O zaman Allahu Tealâ o kula:

‘Senin bizim yanımızda gizli muhafaza edilmiş bir dosyan/defterin var. Onu melekler bilmezler. Onu ben yazdım, karşılığını da ben vereceğim. O senin
yapmış olduğun gizli zikirdir.’ buyurur. (Ebu Ya’lâ, İbnu Hacer, Heysemî)

İşte Allah dostları bu özel deftere amel yazdırmak için çalışırlar.”

Dilaver SELVİ • TEMMUZ 2003 • SAYI 55


Cahil Kim?


Erkek olsun kadın olsun, bir müslüman, iman ve İslâm’ın şartlarını biliyorsa, farz olan ilmihal bilgileriyle ibadetlerini yerine getiriyorsa cahil değildir.
Ben müslümanım diyen profesör etiketli bir kadın iman ve İslâm’ın şartlarından bîhaberse, abdestin nasıl alınacağını, namazın nasıl kılınacağını bilmiyorsa asıl cahil odur. Eğitilmesi, yol gösterilmesi gerekmektedir. Karikatürcü mantığıyla örneklendirmek gerekirse, köyünde hayvanların tezeklerini temizleyen, tarlasında çapa yapan hiç okula gitmemiş, fakat İslâm’ın farz olan itikadî ve amelî bilgilerini bilen bir köylü kadın, bu bilgileri bilmeyen kadın profesörden İslâm dini açısından daha alim, daha bilgilidir. İslâm modern fen ilimlerine karşı değildir, aksine teşvik eder. Fakat öncelik iman ve amele ait bilgilerin öğrenilmesindedir.

Murat YILMAZ • ARALIK 2006 • SAYI 96



Sevgilerimiz


İnsanoğlunun kalbinde üç türlü sevgi yer alır. Dünya sevgisi, ukba sevgisi, Mevlâ sevgisi. Bir kimse maneviyat yolunda evrad gibi üzerine düşen vazifelerini
yapmak kaydıyla tam bir ihlâs üzere manevi sohbetlere devam ettiğinde, kalbinde dünya ve hatta ukba sevgisi kalmaz, sadece ve sadece Yüce Mevlâ’nın has sevgisi yer alır ki, işte önemli olan budur; gaye budur.

Rabbü’l Alemin’i seven, dürüst ve istikamet ehli olur. Şuurla bilerek ve şevk duyarak kulluk vecibelerini yerine getirir. Böylece mert bir insan, dürüst bir esnaf, kadirşinas bir ilim adamı, insafl ı bir doktor veya mühendis, adalet ve merhamet sahibi bir mülkî amir olur. Asla soyguncu bir tüccar, vurguncu bir sanayici olmaz. Helalinden kazanmaya gayret eden, dikkatli ve hürmete layık biri olur.

Muhammed SAKİEROL ŞUBAT 2002 • SAYI 38



Tek Ölçü


Yüce Allah’a yolculuk ve vuslat, sadece Kur’an ve Sünnet çizgisinde giderek mümkün olur. İslâm’ın öğrettiği usül dışında hiç kimse kendi fi kir, felsefe, eğitim, riyazet ve çabası ile Allah’a ulaşamaz. İmam Rabbani k.s. der ki: Hindu rahipleri, Brahmanlar ve Hak Din’e uymayan diğer gruplar, senelerce açlık ve çile çektikleri halde Allah’a vasıl olamamışlardır. Çünkü Ehl-i Sünnet çizgisi dışındakimse Allah’a ulaşamaz. ‘Allah’a giden yollar mahlukatın adedi kadardır’ sözü, herkes kendi halince istediği gibi Allah’a gider manasında değildir. Bu söz, ‘iman ve İslâm dairesine girdikten sonra, herkesin Yüce Rabbine
yönelişi farklıdır, iman eden her kalpte Yüce Rabbi ile bir irtibat yolu vardır’ manasındadır.

Dilaver SELVİ • MAYIS 2002 • SAYI 41

Hayırlısı Olsun


Her sabah “namaz uykudan hayırlıdır” diye seslenen müezzin hayra çağırır. Yanlış bir adımda kalbin derin bir yerinde uç veren sızı hayra çağırır. Hayır her adımdadır. Can kulağını açık tutana.

Ninelerimiz, evin çatısında ötüp duran kargaya, “hayrola karga, hayır isen öt, şer isen git” derler, karganın ağzından hayrı çağırırlardı. Dedelerimiz, ters giden, sarpa sarmış işlerini hayırlısı olur inşallah der, bir çırpıda aşıverirlerdi.

Sadık ŞANLI • TEMMUZ 2002 • SAYI 43

Kimin Doğrusu?

İbadet etmeye yeni başlamış genç bir adam camide namaz kılmakta. Cemaate yetişememiş. Camide çoğu yaşlı 8-10 kişi var. Delikanlı namazın sünnetlerini,
müstehaplarını henüz tam bilmiyor. Ama halinden, Rabbi’nin huzurunda bulunuyor olmanın muhabbeti ve haşyeti okunuyor. İkinci rekata kalktığında beklenmedik bir şey oluyor. Yaşlı bir adamcağız arkadan delikanlının iki ayağına yapışıyor, bütün gücüyle iterek birleştirmeye çalışıyor. Delikanlı şaşkın. Ne yapacağını bilemiyor. Adamcağızın niyetini de anlayabilmiş değil. Derken, namazdan çıkıyor. Şaşkın ve birazda öfkeli bir ses tonuyla, adama ne yapmaya çalıştığını soruyor. “Evladım” diyor yaşlı adam, “namazda ayaklarını böyle açarsan namazın kabul olmaz. İşte tam bu kadar açacaksın, tam dört parmak.”

Bir arkadaşımızın yıllar önce Ankara’da bir camide yaşadığı bu olay, önemli bir sorunumuzun trajikomik bir yansıması. Sorun şu: Kendi bildiğimizi, kendi
gördüğümüzü, kendi tarzımızı tek doğru zannediyor, anlayış ve davranış kalıplarımıza uymayan her durumu yanlış addedebiliyoruz. Oysa ilâhi hakikat ne ölçüde mutlak ve değişmez ise, yansımaları da o denli rengârenk. Yeter ki yansıyan o hakikatin ışığı olsun. Ve yeter ki “kesin meşru ölçüler” prizmasından yansısın.

Sabahattin AYDIN MAYIS 2002 • SAYI 41

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İyi Niyet İyi Akıbet
« Posted on: 16 Nisan 2024, 22:10:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İyi Niyet İyi Akıbet rüya tabiri,İyi Niyet İyi Akıbet mekke canlı, İyi Niyet İyi Akıbet kabe canlı yayın, İyi Niyet İyi Akıbet Üç boyutlu kuran oku İyi Niyet İyi Akıbet kuran ı kerim, İyi Niyet İyi Akıbet peygamber kıssaları,İyi Niyet İyi Akıbet ilitam ders soruları, İyi Niyet İyi Akıbetönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes