> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Nedir ?  > Sizden Gelenler (Tasavvuf)  > Namaz Hakkında Mülakat
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Namaz Hakkında Mülakat  (Okunma Sayısı 2042 defa)
09 Haziran 2015, 21:31:55
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« : 09 Haziran 2015, 21:31:55 »



Sn. Zahide Ülkü Bakiler'in, Cemalnur Sargut ile Namaz hakkında yaptığı mülâkat.

Çağ Radyo, 05.03.2002

Z.Ü.B.- 05.03.2002’de sizlerle birlikteyim. Değerli dinleyenler dün anons etmiştim bugünkü konuğum Cemalnur SARGUT hanımla her ay bir gün mutlaka tasavvuf çerçevesinde hayatımızı ilgilendiren bir konuyu konuşuyoruz. Cemalnur Hanım dün ben programdan sonra anons edince eve gittiğimde annem ilk önce bana Cemalnur Hanım yarın hangi konuyu anlatacak diye sordu demek ki artık insanlar bunu ciddi şekilde bekliyorlar. Biz de burada bulunmanızdan şeref duyuyoruz. Çok teşekkür ediyorum herşeyden önce.

C.S.- O şeref bana ait efendim estağfurullah, lütuf bana, hizmet fırsatı Allah razı olsun.

Z.Ü.B. Aşk dedik, sabır dedik, kader dedik bütün bunları hayatımızın içine ne kadar çok yer ettiğini söyledik ve bütün yaşantımızı ele aldığımızda, bir insan olarak vazifelendirildiğimiz şeyi konuşacağız bugün ibadet diyeceğiz. Ama ibadetin de bir baş tacı var: Namaz. Namazı zahir ve batın yönleriyle anlatmaya çalışacağız. Elbette sizin çok güzel kaynaklardan o kendinize özel o  harikulade üslubunuzla ilminizi bizimle paylaşmayı inşallah en güzel şekilde gerçekleştireceğiz. İbadetler hayatımızın hemen hemen hepsini kapsıyor aslında. Yaşantımıza bir ibadet olarak baktığımızda bunu söylemek yanlış olmaz değil mi? İbadet nedir? Önce dış anlamıyla nedir? Kur’an’da bu kadar anlatılan Efendimizin bize sürekli söylediği herhangi bir insan-ı kamilden duyduğumuz ibadet, ibadet diyebildiğimiz geneli söylersek neler anlatacağız dinleyicilerimize.

C.S.- Çok teşekkürler ediyorum, bir arifibillaha ait bir hikayeyle başlamak istiyorum müsaade ederseniz. Bir arif camide vaaz dinliyormuş hoca efendi cehennem hakkında bilgi veriyormuş. İnsanın günahlarından dolayı nasıl yanacağını uzun uzun anlatınca arif üzülerek hocaya demiş ki: ‘Ey hocam Allah bunları bize sormayacak, sadece bir tek şey soracak bütün bir ömrün boyunca ben seninleydim kulum sen kiminleydin?’. İşte ibadet ben seninleydim dedirten hal ve hareketlerin tümüdür. İnsanın sevgilisiyle bir ve beraber olmak isteğinden doğan bir hal bu, fakat neticede suretle de yapılan bütün hareketlere ve hallere  ibadet adı veriliyor.

Hz. Mevlana buyuruyor ki ‘Takva yani ibadet ateşi cihanı masivallahı yaktı sonra da tecelli şimşeği çaktı, takvayı da yaktı’ buyuruyor.İşte bu çok önemli bir noktadır. İş mutlaka takvayla başlar, ne demek? Burada üç derece anlatılıyor. Takvanın, ibadetin ilk derecesinde  Allah’ın yapma dediklerini yapmamak önemlidir. İnsan aşık olur, sevgilisi için nelerden vazgeçer, nelerden, bütün sevdiği şeyleri terkeder öyle değil mi? Ya Allah aşkı insana gelirse onun için namaz kılmak bile çok basit bir hareket olarak kalmaz mı eğer şekliyle kılıyorsan. O halde takva, ibadetin şekli kısmı insanı önce Allah’ın yapma dediği ve şer’i kaidede haram denen şeylerden uzaklaştırır. Eğer gerçekten bu uzaklaşma sağlanırsa aşk artar, aşk artınca bu sefer Allah’tan başka herşeyden uzaklaşır insan. Sakın yanlış anlaşılmasın bu hal dünyadan el etek çekmek değildir. Hayır bütün güzellikleri görür ve o güzelliğin içinde Allah’ını bulur. Tıpkı benim Hocamın buyurduğu gibi:

‘Hüsnü mutlak değil midir Allah
Niçin temaşa-ı hüsn olsun günah,
Her hüsn bir delil-i kudrettir
Onun temaşası aynen ibadettir’.

İşte insan bu hale geldiği zaman Allah’dan başka bir şey yok.. Onu Allahtan alıkoyan herşeyi terk eder, daha sonra öyle bir aşk oluşur ki Allah’ın lutfu bu aşkı çoğaltır. Bu tecelli yüzü suyu hürmetine ortada hiçbir şey kalmaz şekil de kalmaz yani Allah’la bir ve beraber olur insan bu hale Hz. Mevlana istiğrak hali diyor ben orada yapılan tarifi acizane çok kullanıyorum, seviyorum ve insanı kamilin tarifi gibi geliyor bu bana. Hz. Mevlana diyor ki: ‘Bal küpünün içine arıyı batır artık arının kendine ait hiçbir hareketi kalmaz’ hareketi balın hareketiyledir o halde hareket eden baldır arı değil ama arı da şahsiyetini kaybetmemiştir sadece hal ve hareketini kaybetmiştir işte insan bu hale gelir ondan konuşan Allah, ondan gören Allah, ondan iş gören Allah olur fakat dikkat ederseniz bu hale gelebilmek için kullukla başladı işe, yoklukla başladı. İşte namaz  bütün bu hareketlerin hal diliyle Allah’a seni seviyorum hitabıdır ve bütün bu hareketlerin içinde kurban, tevhid, mirac ve zekat; halin zekatı, vaktin zekatı aklınıza gelebilecek bütün ibadetler  gizlenmiştir. Onun için namaz ibadetlerin en önemlisidir.

Namaza başlamadan önce taharet denen temizlenme olayı vardır. İnsan sevgilisini görmeye giderken nasıl makyaj yaparsa Allah’ının, en sevdiğinin huzuruna da o abdestle çıkar, şekilcilik değildir bu ve çok önemlidir. Bir insan pırıl pırıl tertemiz banyodan çıkmış dahi olsa eğer namaza başlayacaksa tekrar o banyoya girer ve niyet ederek abdestini alır. Abdestin dış manası; azaları kirlerden temizlemektir fakat birçok iç manası olduğu için temiz de olsak tekrar almak gerekir.

Şimdi iç manalarını sıralarsak; azaların günahlarını temizlemek için yapılan taharet hayrat ve hasenattır. Bir insan ne kadar faydalı ise çevreye haliyle, parasıyla, puluyla, malıyla, mülküyle, sıhhatiyle, herşeyiyle kendisini feda etmişse o ölçüde azaları günahtan temizlenir.

Nefsin tahareti nefsin temizlenmesiyse Allah’ın ahlakıyla ahlaklanmak, Peygamberin manasını idrak etmek, ahlakını yaşamak demek ya da devrin mürşidinin manasını yaşamak demek ve bolca tövbe etmekle gerçekleşir.

Sırrın taharetine gelince, Allah dışındaki masivayı tamamen terketmekle olur. Demek ki insan namazda abdest alırken bütün bunları yapar ve bütün bunları yaparken de arifibillah şu sözlerle kendine bunları yapması gerektiğini hatırlatır, bilmiyorum hiç böyle abdest alan var mı ama işin esası budur;

Ellerimizi yıkarken: Ellerimizi hayra alet et Ya Rabbi deriz.
Ağzımızı yıkarken: Bana Kevser şarabını içirt Ya Rabbi deriz.
Sonra burnumuzda: Burnumu cennetin kokularıyla tatyib et deriz.
Sonra yüzümü: Sevgililerinin yüzlerini nurlandırdığın gibi benim de yüzümü nurlandır Ya Rabbi.
Sağ kolda: Beni tövbekar kullarından,
Sol kolda: Beni istiğfar edenlerden kıl Ya Rabbi deriz.
Sonra başta: Bana havf (korku) ve hüznü olmayan kullarından olmayı nasip et.
Ayaklarda: Ayaklarımı münafıkların ayaklarını kaydırdığın gün sıratında müstakim eyle diye yıkarız.

Ve Amentü duasını okuruz.

Şimdi yukarıda sayılan bütün taharet konularını kendimize böylece hatırlattıktan sonra.

Z.Ü.B.-  Aslında bu bir hatırlatma değil mi?

C.S.- Tamamen hatırlatma.

Z.Ü.B.- Madem ki buluşmaya gidiyoruz, madem ki işin içinde bir randevu var o zaman en güzel şekilde gidiyoruz ve her azamızla bu istekleri de ifade etmeye hazırlıyoruz.

C.S.- Evet, bunu kendimize hatırlatıyoruz yani vücudumuzu, nefsimizi, aklımızı  yabancılardan arıtıyoruz, arıttıktan sonra...

Z.Ü.B.-  Bir filtre görevi görüyor sanki değil mi abdest Cemalnur Hanım.

C.S.- Çok doğru kendi kendimize, zaten namazda ayetleri okurken ne çok kısık sesli ne de bağırarak oku buyuruluyor, her an kendi kendimize hatırlatma var çünkü, Muhiddin-i Arabi hazretleri buyuruyor ki: ‘İbadete kul olarak başla ki Allah senden tecelli edebilsin. Kul olarak başlamazsan bu tecelli zuhur etmez’. Onun için biz kul olarak namaza başlıyoruz mesele bundan ibaret.

Aklımıza belki niçin namaz kılmamız gerektiği gelebilir. Çok iyi bildiğiniz gibi Bismillahirrahmanirrahim Allah buyuruyor ki: ‘Biz sana Kevser’i verdik’. Şimdi burada verilen Kevser bize bir lutüf verdiğini hatırlatmak içindir. Tabii lütfun idraki yine Cüneydi Bağdadi hazretlerinin buyurduğu gibi: ‘Suyun rengi taşıyan kaba bağlıdır’ derler. Lütfun idraki de onu taşıyan kaba bağlıdır ama hangi lütuf? ‘Biz sana Peygamberden zuhur eden Kevser Şarabının sarhoşluğunu ve mestliğini nasip ettik’, ‘biz sana manamızdan mana aktardık, biz senin ruhunu aydınlattık, gönül vasıtasıyla Allah’a olan irtibatını sağladık.’ O kadar çok şey anlaşılır ki ve en sonunda özetlersek ‘Biz sana Aşk verdik’ Peki ne yap, ne yap bunu hatırlamak için ve teşekkür için ‘Secde et ve kurban kes’ diyorlar.

Şimdi geldik secde et ve kurban kese; “secde et” den maksat, ben olarak başladığın namazda hiç olma seviyesine yükselmektir. Çünki Allah secdede de bizi alınlarımızdan yakalar. Bir insan hiçliğini idrak ederse, hiç olmayı bilen aklından Allah onunla irtibat kurar.

...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Namaz Hakkında Mülakat
« Posted on: 29 Mart 2024, 11:12:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Namaz Hakkında Mülakat rüya tabiri,Namaz Hakkında Mülakat mekke canlı, Namaz Hakkında Mülakat kabe canlı yayın, Namaz Hakkında Mülakat Üç boyutlu kuran oku Namaz Hakkında Mülakat kuran ı kerim, Namaz Hakkında Mülakat peygamber kıssaları,Namaz Hakkında Mülakat ilitam ders soruları, Namaz Hakkında Mülakatönlisans arapça,
Logged
24 Eylül 2015, 18:21:12
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 24 Eylül 2015, 18:21:12 »

Esselamu aleykum.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Namazı hakkıyla kılan,vaktinde kılan faziletine eren kullardan olalım inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes