> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Tasavvuf Klasikleri > Mutasavvıfların Halleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mutasavvıfların Halleri  (Okunma Sayısı 794 defa)
13 Temmuz 2011, 07:28:38
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 13 Temmuz 2011, 07:28:38 »



Sülemî’nin Risaleleri


Eylül 2010 141.SAYI


Ali KAYA kaleme aldı, TASAVVUF KLASİKLERİ bölümünde yayınlandı.

Mutasavvıfların Halleri

ALLAH seni hayırlara muvaffak eylesin; bil ki tasavvuf, ALLAH’ın Rasulü s.a.v.’in hükmünce hareket eden Ehl-i Suffa’dan alınmıştır. Bunlar müslümanların misafirleri idiler. Peygamber s.a.v. kendileriyle beraber otururdu ve onlarla arkadaşlık ederdi. Ehl-i Suffe mutasavvıfların önderleridirler. Bunlar Mekke’den göç etmiş olanların fakirleri idiler. Rasulullah s.a.v. kendilerine muhacirlerin yoksulları adını vermişti. Yoksullukları, ALLAH’ın kitabında nitelediği biçimde idi: “Yurtlarından ve mallarından çıkarılan, ALLAH’ın keremini ve rızasını arzulayan…” (Haşr, 8 ).

Yüce ALLAH, onların ne aileye, ne mala, ne de bilinen herhangi bir şeye iltifat etmediklerini, kimseden bir şey istemeden, kimseye yüzsuyu dökmeden kendilerine verilenle yetinip oturduklarını; dünyalarında ALLAH’ın keremini, ahiretlerinde O’nun rızasını umduklarını haber vermiştir. Yine onları Kitabında şöyle nitelemiştir:

“Kendilerini ALLAH yoluna adayan fakirler...” (Bakara, 273)

Bu ayetle haber vermektedir ki onlar nefslerini Rablerine yaklaştıracak ilahî emirleri yapmaya kendilerini vakfetmişlerdir. Yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremezler, yani oyun ve eğlence ile gezmezler. Bilmeyen kişi gafletinden ve onlar da yoksulluklarını çok sevip sakladıklarından ötürü onları zengin sanır. Onları ve onların yollarını ancak onların derecelerinde ve onların yollarında olanlardan başkası bilmez. Onlar ibadet işaretleriyle tanınırlar. Yamalı hırka ve renkli elbise giymezler, halktan ısrar ile bir şey istemezlerdi. Çünkü mülkün sahibinden istemeye dahi dilleri varmazdı. Başlarına gelen hale razı olurlardı. O’ndan istemedikten sonra kuldan istemeye nasıl dilleri varırdı? O kadar ki Arap ileri gelenleri “Şu köle ve fakirleri başından sav ki gelip senin yanında oturalım” dediler. Peygamber s.a.v. de bu ileri gelen kişilere tebliğ yapabilmek için bunu yapmaya eğilim duymuştu ki Yüce ALLAH şu ayetleri indirdi:

“Sabah akşam Rablerinin rızasını isteyerek O’na yalvaranları kovma.” (En’am, 52)

“Dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan çevirme.” (Kehf, 28)

Peygamber s.a.v. onlarla oturdu ve dedi ki; “Ümmetimden bir toplulukla oturmam için beni ikaz eden ALLAH’a hamdolsun. Hayatım da, ölümüm de sizinle beraberdir.” İşte tasavvuf yolu budur. Çünkü onlar kendilerine fukara unvanını vermişlerdi. Mutasavvıfların önderleri bulunan Ashab-ı Suffa işte böyle idi.

Güzel Ahlâk

Yüce ALLAH: “Muhakkak ki sen büyük bir ahlâk üzeresin!” (Kalem, 4) diyerek Peygamberini güzel ahlâkından ötürü övmüştür. Mutasavvıflardan birine bu ayetten bahisle “Büyük ahlâk nedir?” diye soruldu, şöyle dedi: “Dış yaratılışı halk ile, sırrı Yaratıcı ile beraber olmaktır.”

Yüce ALLAH buyurdu: “Affı al, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir.” (A’raf 199). Bu ayet indiği zaman Cebrail a.s.: “Ya Muhammed, sana üstün ahlâkı getirdim” dedi. Hz. Peygamber s.a.v.: “Üstün ahlâk nedir ey Cebrail” diye sordu. Cebrail a.s. dedi ki:

– Sana zulmedeni affetmen, sana vermeyene vermen, sana gelmeyene gitmen, bilmeden sana kusur edene aldırış etmemen, sana kötülük edene iyilik etmendir.” (Bkz.Taberî, Câmiu’l-Beyân, c. 9, s. 105)

ALLAH, Rasulü s.a.v.’e bunları söyledi ki ondan sonra ümmeti bunlara uysun. Muhammed ibn Harb şöyle dedi: “ALLAH bu ayette mürüvvetle fütüvveti bir araya getirmiştir.”

Peygamber s.a.v.’in azı dişi kırıldığı zaman şöyle dediği anlatılır:

– “ALLAHım, kavmimi bağışla, çünkü onlar bilmiyorlar.”

Yine onun, Medine’ye girdiği zaman şöyle dediği anlatılır:

– “Ey insanlar, çok selam verin, yemek yedirin, akrabayı ziyaret edin, geceleyin insanlar uyurken namaz kılın, esenlikle cennete girersiniz.” (Tirmizî, Kıyamet, 42; İbn Mâce, ikame, 174)

Ebu’d-Derdâ r.a., Peygamber s.a.v.’in şöyle dediğini anlatmıştır: “Teraziye ilk konulacak şey, güzel ahlâktır.” (Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 3/88).

Enes ibn Malik r.a. şöyle dedi: Peygamber s.a.v.’e soruldu:

– Hangi amel daha üstündür?

– Güzel ahlâk, dedi ve şöyle anlattı: “Adam geceleri ibadet etmediği halde güzel ahlâkı yüzünden cennette en yüksek dereceye ulaşır. Ve geceleri ibadet etliği halde kötü ahlâkı yüzünden cehennemde en aşağı dereceye iner.”

Yine salât ve selam üzerine olsun Efendimiz buyurmuşlar ki:

“Size benim en çok sevdiğim ve kıyamet gününde bana en yakın olanınızı söyleyeyim mi?

– Evet ya Rasulallah, söyle, dediler. Buyurdu ki:

– Ahlâkça en güzel olanınızdır. Onlar insanlara sokulup onlarla ülfet ederler.”

Hz. Ali  r.a. şöyle demiş: “Güzel ahlâk sahibi olarak çağırılanlardan olmak istersen yasaklardan kaçın.”

Güzel ahlâk, dünyada güzellik, ahirette olgunluktur. Kötü ahlâk ise ameli bozar. Mutasavvıflardan birine güzel ahlâktan sorulmuş, şöyle demiş: “Sevileni vermek, her hususta güler yüz göstermektir.”

Hâris el-Muhasibî k.s. de şöyle demiş: “Güzel ahlâk eziyete katlanmak, az kızmak, güleç yüzlü, tatlı sözlü olmaktır.”
Bayezid-i Bistamî k.s. şöyle demiş: “Halkın ALLAH’a en yakın olanı, O’nun yaratıklarına karşı geniş yürekli davranıp tevazu gösterenlerdir.”

Ebu’l-Abbas ibn Atâ bir gün arkadaşlarına “İnsan ne ile yükselir?” diye sormuş. Kimi:

– Başa kakmayı bırakmak ve nefsi feda etmekle, demiş. Kimi:

– İyilik etmek, ölçülü davranmakla, demiş. İbn Atâ şöyle demiş:

– Yükselen yalnız güzel ahlâk ile yükselmiştir. Peygamber s.a.v.’den başka hiç kimse de güzel ahlâkta son noktaya (kemale) ermemiştir.”

Şöyle denmiş: “Halkın ALLAH’a en yakın olanı, Hz. Peygamber’in izinden gidenler, onun sözlerine uyanlardır.”

Şöyle de denmiş: “Arifin sermayesi yaratıklara sevgi beslemektir. Peygamber s.a.v.’in söylediği gibi: “Ben farzları yapmakla emrolunduğum gibi, insanlara karşı hoş davranmakla da emrolundum.”

Biri de şöyle demiş: “Mürüvvetin (adamlığın, insanlığın) aslı, yaratıklara karşı geniş yürekli olmak, kötü huyluluğun aslı da dar yürekli olmaktır. Yüce ALLAH buyurmuştur: “ALLAH kimin kalbini İslâm’a açarsa o Rabbinden bir nur üzerinde bulunmaktadır.” (En’am, 125). Kim Rabbinden bir nur üzerinde bulunursa kalbi geniş, ahlâkı güzel olur. Sonra buyurmuştur: “ALLAH’ı anmamaktan dolayı kalbleri katılaşanlara yazık..” (Zümer, 22). Öylesinin kalbi katıdır, dar yürekli olur o insan.

Kötü huyluluğun işareti, kötü ahlâkından ötürü insanların hiçbir zahmetine katlanmamaktır. Sufilerden birine güzel ahlâktan soruldu, şöyle dedi: “İnsanlara eziyetten el çekmek ve onların eziyetlerine katlanmaktır.”  

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mutasavvıfların Halleri
« Posted on: 27 Nisan 2024, 01:07:24 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mutasavvıfların Halleri rüya tabiri,Mutasavvıfların Halleri mekke canlı, Mutasavvıfların Halleri kabe canlı yayın, Mutasavvıfların Halleri Üç boyutlu kuran oku Mutasavvıfların Halleri kuran ı kerim, Mutasavvıfların Halleri peygamber kıssaları,Mutasavvıfların Halleri ilitam ders soruları, Mutasavvıfların Halleri önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes