๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler (Tasavvuf) => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 25 Temmuz 2010, 14:58:29



Konu Başlığı: ibret hayret ve tefekkürle temâşâ etmek
Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Temmuz 2010, 14:58:29
ibret, hayret ve tefekkürle temâşâ etmek

Korku ve hüzünden kurtularak ebedî huzûra kavuşmuş olan Hakk’ın sâlih kulları, kâinattaki ilâhî kudret akışlarını, ibret, hayret ve tefekkürle temâşâ ederler Kudret-i ilâhiyyenin tabiatta vücûda getirdiği sonsuz hârikalardaki ilâhî sanatın zevkine ererler Dünyânın gelip geçici imtihan cilvelerine takılıp kendini perişan etme hamâkatinden kurtulurlar Zîrâ Hakk’ın rızâsına ermek için evvelâ O’nun takdîrine râzı olmayı bilirler Kâinâta bakıp huzur bulurlar Meselâ sermâyesi aynı toprak olan bitkilerin rengârenk yaprak, çiçek ve meyvelerindeki renk, koku, lezzet gibi ilâhî kudret tecellîlerinin hârikalarına nazar ederler Bunların lisân-ı hâllerine ve sırlı beyanlarına âşinâ olup kâinat sayfalarını ibretle okumaya başlarlar
Bir çiçeğe bakıp huzur bulurlar, bülbülün sesini dinleyip ne güzel bir ilâhî konser diyerek huzur hissederler Olgun mü’minler, nîmetleri görüp şükreder ve huzur duyarlar Fânîlerin külfetlerine sağır ve âmâ kesilip tahammül göstererek huzurlarını muhâfaza ederler… Câhillerin ve nâdanların menfî davranışlarına karşı “selâmâ” deyip geçerler
Şeyh Sâdî-i Şîrâzî uyanık bir kalb ile gâfil bir kalbi şöyle mukâyese eder:
“İdrak sahipleri için ağaçlardaki her bir yaprak, mârifetullâh (yâni Cenâb-ı Hakk’ı kalben tanıyabilme) husûsunda mufassal bir kitaptır Gâfiller için ise bütün ağaçlar tek bir yaprak bile değildir”
Mev lâ nâ Haz ret le ri de Mes ne vî’sin de bir gâfilin hâlini şöy le ifâde e der:
Bir gün Haz ret-i Îsâ -aley his se lâm-’a bir kim se yol ar ka da şı ol muş Be raber giderlerken bu kim se, bir kö şe de ba zı ke mik ler gör müş ve Haz ret-i Îsâ’ya yal var mış:
“–Ne olur yâ Îsâ! Bil di ğin ism-i âzam’ı ba na da öğ ret de bu ke mik le ri di ril tip kaldırayım”
Haz ret-i Îsâ ise ce vâ ben:
“–O iş se nin kâ rın de ğil dir İsm-i âzam’ı oku yup ölü yü di rilt mek için yağ mur lar dan da ha te miz bir ne fes sâ hi bi, kul luk ta me lek ler den da ha an la yış lı bir ki şi ol mak ge rek İsm-i âzam, pâk bir li sân ve te miz bir kalb is ter Yâ ni öy le bir kim se ki, nef si ha ram ile mü lev ves ol ma sın ve me lâ ike gi bi is yan ve gü nah tan pâk ol sun Çün kü bir kim­se nin nef si pâk olur sa; o kim se nin du âsı mak bûl olur Hak Te âlâ o kim se yi ha zî ne le ri nin emî ni ey ler
Me se lâ far ze de lim ki, sen, Haz ret-i Mû sâ’nın asâ sı nı elin de tu ta bi lir sin Fa kat Mûsâ’da ki kuv vet sen de var mı ki, onu ej der ha ya pa bi le sin ve onu zap tetmeye kâ dir olabilesin Hat tâ Mu sâ’nın asâ sı ej der ha olun ca ken di si bi le kork muş tu da Ce nâb-ı Hak ona: “Kork ma Yâ Mû sâ!”[1] bu yur muş tu
İş te bu nun gi bi, sen de Îsâ’nın ne fe si yok ken ism-i a’za mı oku yup ez ber le me nin sa na ne fay da sı olur ki” de di
Fa kat gâ fil, yine dur ma dı ve:
“–Yâ Îsâ! Bu istîdat ben de yok sa, bâ ri sen o ke mik le rin üze ri ne oku!” de di
Haz ret-i Îsâ, bu ah ma ğın söz le ri ne karşılık olarak:
“Yâ Rab bî! Bu es râ rın hik me ti ne dir? Bu ah ma ğın bu de re ce ci dâ le mey li ne den dir? Ken di si nin kal bi ölü, baş ka sı­nın ce se di ni di rilt me ye ça lı şı yor Hâlbuki ona dü şen, asıl ölü olan ken di si ni ih yâ et mek Ken di si ni di rilt mek için duâ ede ce ği ne, baş ka la rı nı ih yâ ya ça lı şı yor Bu ne gaf let tir!” diyerek hayretini ifâde etti
Velhâsıl kâmil bir mü’min, Rabbinin kendisine takdîr ettiğinin, kendisi için en hayırlısı olduğu bilip haddini aşmamalıdır Elde edemedikleri için perişan olmak ve sızlanmak yerine elindekilere şükretmeli, hâlinden memnun olmalıdır Ne fânî hayatın yaldızlarına kanmalı, ne de elde edemediklerine hasretle yanmalıdır Böyle bir hamâkatten, sefâletini saâdet zannetme ahmaklığından Hakk’a sığınmalıdır Cefâlar içinde saklı safâyı, külfet içinde gizli nîmeti görerek huzurunu muhâfaza etmelidir
Sâhibimiz, Mâlik’imiz, Mevlâ’mız buyurur:
“Ey huzura kavuşmuş insan! رَاضِيَةً مَرْضِيَّةً / Sen O’ndan râzı, O da senden râzı olarak Rabbine dön (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!” (el-Fecr, 27-30)
Rabbimiz cümlemizi bu âyetin muhtevâsına girebilen bahtiyar kullarından eylesin…
Âmîn!



ALINTI


Konu Başlığı: Ynt: ibret hayret ve tefekkürle temâşâ etmek
Gönderen: Ceren üzerinde 05 Ağustos 2017, 21:29:07
Esselamu aleykum. Başımıza gelen her olaydan ders alan ve ibret alip tefekkur edip atlatan kullardan olalim inşallah. ..