Hak Yolcularının Halleri  

Manevî yolculuk, herkesin meşrebine göre farklı olur. Bunda kula verilen fıtrat, kabiliyet ve yaratılışın etkisi büyüktür. Bazılarında aşk, bazılarında cezbe, bazılarında mücahede hâkim olur. Bazı müminler sohbet, bazıları ise hizmet ehlidir. Bazıları açık zikri tercih eder, bazısı zikrini meleklerden bile gizler.

Dinimiz, her fıtrat ve meşrebe hitap eder. Herkes kendine uygun bir terbiye yolu bulabilir. Yeter ki ehil ve ehliyetli mürşid bulsun.

Tarihte, tasavvuf adıyla hizmet veren değişik manevî terbiye yolları, insanların bu fıtrat farklılığından ortaya çıkmıştır.

Bazı velîler yüce Allah tarafından özel olarak seçilmiştir. Onlar mahbub yani sevgililer sınıfına girer. Onların gidişatına mahbublar tariki veya ahyar tariki denir.

Bu velîler manevî seyirlerine aşk içinde başlar, cezbe içinde adım atar, ibadet, amel ve mücahede ile devam ederler. Her meşrebin hâlinden bilgi, tecrübe ve payları vardır. Cezbeleri gizlidir, ilâhî aşkları saklıdır. Amel ve ibadet halleri süreklidir.

Onlar Hz. Peygamber’in (s.a.v) gerçek vârisleridir. Çünkü Hz. Resûlulah (s.a.v) son derece güzel ahlâkı yanında amel ve kullukta da zirvede idi. Aynı zamanda yüksek bir aşk ve cezbe sahibiydi.

Kamil mürşidler Resûlulah Efendimiz’deki (s.a.v) bu güzelliklerden büyük ölçüde pay sahibi olmuşlardır. Onun için gerçek irşad ehli bu gruptan çıkar. Onlar Allah’a vasıl olmuş, ilâhî huzurda kabul görmüş sâlihlerdir. Onlar, manevî mi’raclarını tamamladıktan sonra insanlara bu yolu öğretmek için halkın içine gönderilmiş ve insanları irşadla görevlendirilmişlerdir.”



Dilaver Selvi

Esselamu aleyküm.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Rabbim bizlerin yolunu hak yol,rehberini peygamberimiz ve kur an eylesin.Bizleri yolundan ayırmasın.Salih bir kul,cennet ehli bir kul eylesin inşallah...