Konu Başlığı: Dervişin edebi Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Temmuz 2010, 15:44:41 Dervişin edebi Hakikat yolu edepten ibarettir, tarikat bastan basa edeptir Edepten mahrum olan her seyden mahrumdur Mürid her zaman Hakk ile oldugunu düsünerek, hiçbir zaman edebe aykiri hareket etmemeli, velev ki yatakta bile olsa Seyh Es’ad Efendi -kuddise sirruh- Hazretlerimiz:Ölüm ne rahattir ne rahattir Hiç olmazsa insan ayaklarini uzatir da yatar buyurmuslar Onlar ayak ayak üzerine atmak söyle dursun, yatarken dahi ayaklarini uzatmamislardir Efendi Hazretleri otururlarken hep ayaklarini toplar, daha da olmazsa elleriyle çekerlerdi Hayat boyunca huzurda idiler Öylece ahirete intikâl ettiler, öylece kabre kondular Bir sey daha nazar-i dikkatimizi celbederdi Mübârek baslarini yastigin üzerine indirmezlerdi Sanki yastikta uyurmus gibi görünürlerdi Fakat bir biçak gezdirseniz, o boslugu hissederdiniz Bunu yapmak çok zor ve çok büyük bir istirAllah’imiz o edeplilerin edebinden edep ihsan buyursun Edep elbisesi bir muhafazadir, kisiyi muhafaza eder O bir lütuf tacidir, onu giyen her belâdan kurtulur Pejmürde bir elbise giymekle, güzel bir elbise giymek arasinda fark oldugu gibi, mâneviyat da böyledir Lâubâli bir hâl ile edep hâli arasinda çok fark vardir Mürid her hâl ve hareketinde kendisini kontrol altinda bulundurmali, adimlarini ölçü dahilinde atmalidir Zanla degil edeple yürümeli, sünepelige sapip da hiçbir zaman lâubâli olmamalidir Lâubâlilik mürebbi ile aradaki mesafeyi daraltir, esitlik husule getirir Nefis bunu ister Fakat bu hâl, düserek helâk olmaya vesile olur Bakarsin ki, bir anda bütün amelleri bosa çikar “Kurb-i sultan âtes-i sûzan” Sultana yakinlik yakici ates gibidir Edebe mugayir küçücük bir hareket büyük felâketlere sebep olur Onun içindir ki uzak durmak hayirlidir Resmiyet, bilmeyerek de olsa yapilan hatalari hep önler Zaten hakikat yolundaki yakinlik kalbendir Eger hayir istiyorsak, istedigimiz gibisini degil de, istendigi gibisini tercih etmemiz lâzim Müridi teslimiyeti tutar, bu yolda resmiyet teslimiyettir Tarikata girmenin sarti, Allah-u Teâlâ’ya karsi edepli, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-e karsi edepli, mürside karsi edepli olmak üzere üçtür: Edep meallah: Sâlik, yaratilan ne ki varsa Allah-u Teâlâ’nin dergâh-i izzetine boyun egdigini, bunlarin hepsinin bir gün yok olacagini, yalniz Allah-u Teâlâ’nin bâki kalacagini bilmeli ve bu itikad üzerine olmalidir Edep mear-rasûl: Sâlikin çalisip kendini “Fettebiûni” mak----- eristirmesi, her hâlinde Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimize hürmet vecibesini muhafaza etmesi gerekir Edep mea’s-seyh: Sâlik seyhinin nâib-i Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem oldugunu ve ancak Hakk’a vuslatin bu yolla mümkün olacagini bilmeli, huzurunda ve giyabinda gereken edeplere riayet etmelidirOrduda disiplin ne ise, mânevî mektepte de edep odur Zirâ zâhiri disiplin disa hükmeder, bâtinî disiplin dogrudan dogruya içe hükmederImam-i Rabbânî -kuddise sirruh- Hazretleri bir müride lâzim olacak edepler hususunda “Mektubat” adli eserinde buyurur ki: Kâmil ve mükemmel bir seyhe kavustuktan sonra, bütün arzulari onun eline birakmali, gassalin elinde tenesirdeki meyyit gibi olmalidir Ilk fenâ hâli Fenâfisseyh’te baslar, bu ise Fenâfillâh’a çikmaya vesiledir” (61 Mektup) “Bu tarikat-i aliye’de tâlibin ilerlemesi, bagli oldugu seyhin tasarrufu ile olur Onun tasarrufu olmadan hiç ilerleyemez Zirâ nihayetin baslangica yerlestirilmesi, onun mübarek teveccühünün eseridir Anlasilmayan, bilinmeyen mânâlara kavusmak, hep onun yüksek tasarrufunun bir neticesidir” “Bu büyükler birisini bu yola almaya ve sadâkatli bir tâlibe kisa zamanda suur ve huzur vermeye güçlü olduklari gibi, bunlari geri almaya da güçlüdürler Bir edebin terki sonunda kalplerinin bir incinmesi sâliki müflis bir hâle getirir” (221 Mektup) “Allah-u Teâlâ’nin lütuf ve ihsani ile kâmil ve mükemmel bir seyhe kavusulursa, onun mümtaz varligini ganimet bilmeli, her seyi ile ona teslim olmali, saadetini onun rizâsina kavusmakta aramali, onun râzi olmadigi seyleri kendisi için felâket bilmelidir Yâni bütün arzusu onun rizâsina kavusmak olmalidir Tâlib, gönülden her seyi çikarip bütün varligi ile seyhine teveccüh etmelidir Huzurunda ondan izin almadan, o emretmedikçe nafilelerle ve zikirle dahi mesgul olmamalidir Onun yaninda iken ondan baska kimseye bakmamali, kimseyle konusmamali, kimseye iltifat etmemelidir Mümkün oldugu kadar gölgesi seyhinin elbisesi üzerine veya gölgesine düsmeyecek bir yerde durmaya ve oturmaya dikkat etmelidir Namaz kildigi yere ayak basmamalidir Abdest aldigi yerde abdest almamalidir Kullandigi kaplari kullanmamali, onlarla yemek yiyip bir sey içmemelidir Onun bulundugu tarafa giyabinda ayak uzatmamalidir O tarafa tükürmemelidir Seyhinden her ne südur ederse, onu dogru ve iyi bilmelidir Onu isterse dogru görmemis olsun Zirâ o, yaptigini ilham ve izin ile yapar Bunun için hiçbir isine bir sey söylenemez Ilhaminda hata olsa bile ilhamda yanilmak ictihadda yanilmak gibidir Karsi gelmek câiz olmaz Seyhini seven bir tâlibe, seyhin her yaptigi ve her sözü sevgili gelir Onda itiraza yer yoktur Külli ve cüz’i her iste, yemekte-içmekte, giyim-kusamda, ibadet ve taatlarda hep ona uymalidir Namazi onun gibi kilmalidir Fikhi onun ibadetlerini görerek ögrenmelidir Hiçbir isine, hiçbir sözüne, hardal tanesi kadar bile itiraz etmemelidir Karsilik veren mahrum kalmaktan kurtulamaz Insanlarin en sakisi, saadetten en uzak olanlari bu büyüklerde kusur gören kimselerdir Allah-u Teâlâ bu büyük belâdan bizleri korusun Bir mürid, seyhinden kerametler ve hârika isler talep etmemelidir Gönlünden böyle bir sey geçirmemelidir Bir müminin peygamberinden mucize istedigi hiç görülmüs müdür? Inanmayanlar mucize ister Gönülde bir süphe hâsil olursa, hemen seyhine arzetmelidir Süphesi izâle olmazsa, kusuru kendinde aramalidir Hiçbir sekilde seyhinde kusur görmemelidir Rüyâsi varsa, onu gizlememeli, seyhine anlatmali, tâbirini ondan beklemelidir Kendisinde inkisaf eden durumlari dahi ona arzetmeli, dogru olup olmadigini sormalidir Kendi kesflerine asla güvenmemelidir Zirâ bu âlemde dogru ile yanlis karisik durumdadir Bir zaruret olmadikça ve izin almadikça, ondan ayrilmamalidir Ondan ayrilip baskasina gitmek müridlige yakismaz Sesini onun sesinden yüksek çikarmamalidir Onunla yüksek sesle konusmak edepsizlik olur Kendine gelen her feyzin, her kesfin onun vâsitasi ile geldigini bilmelidir Rüyâsinda baska seyhlerden feyz geldigini görse, bunu dahi kendi seyhinden bilmelidir Hülâsa ‘Tarikat bastan basa edeptir’ sözü darb-i mesel hâline gelmistir Edebi gözetmeyen mürid, Allah-u Teâlâ’ya vâsil olamaz Sayet bir mürid edeplerden bazilarini yapamadigi için üzülürse, çalistigi halde basaramazsa afv olunur Lâkin mutlak surette kusurunu itiraf etmesi lâzimdir Eger Allah korusun edeplere riâyet etmez, bundan dolayi da üzülmezse, bu büyüklerin bereketlerinden mahrum olur” (292 Mektup: Muhtasar olarak) “Iyi biliniz ki, bu tâifeyi inkâr etmek, öldürücü zehirdir Bu büyüklerin fiillerine ve sözlerine itiraz etmek, insani ebedi ölüme ve sonsuz felâkete götürür Hele bu inkâr ve itiraz kendi mürsidine karsi olursa, o zaman tehlike daha büyük olur Bu tâifeyi inkâr edenler, onlarin bereketlerinden mahrum olurlar Onlara iftira edenler ziyan ederler, hem de her zaman” (313 Mektup) Mürid dört kisimdir: 1- Daima dinler, hiç konusmaz, o kârdadir 2- Söyleyicidir, hep konusur, o zarardadir 3- Emir alicidir, o tasarruftadir 4- Emir vericidir, o bosluktadir Nefsimize tâbi oldugumuz için gerçekten bugün hakiki mürid pek azdir Ekserisinin gönlü seyhlik ve halifeliktedir Bir kimse mürsidini kendisine tercih etmedikçe hakiki mürid olamaz Mürsidinden hizmet ve hürmet bekleyen, velev ki gönlünden bile geçirse gerçekten mürid olamamistir Mürsid, tevazu kanatlarini yerlere kadar serecek, herkes o kanatlarin üzerine rahatça basabilecek Yolun temeli budur Gaye hizmettir, lâf degildir, efendilik beylik degildir Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i serif’lerinde buyururlar ki: “Bir toplulugun efendisi onlara hizmet edendir” (C Sagir) Yalniz bu noktada bir incelik var Evet tevazu kanatlari herkesin ayaklari altindadir Ne mutlu o insana ki o kanadin altina girer, ne bahtsiz o insan ki üstüne çikar! ALINTI Konu Başlığı: Ynt: Dervişin edebi Gönderen: Rüveyha üzerinde 20 Aralık 2015, 04:18:21 Esselamu aleykum ve rahmetullah.Çok beğenerek okudum.Her halde edep lazım gelir.Mevlam edepten yoksun bırakmasın İnşaAllah.Rabbim razı olsun
Konu Başlığı: Ynt: Dervişin edebi Gönderen: Rabia 7 üzerinde 04 Şubat 2016, 19:22:34 Ve aleykümselam.
Edepsiz insan hiç kimseyle iyi geçinemez ve kötülükte yapabilir. Bizler hep edepli oluruz ve büyüklerimize saygılı oluruz. (AMİN). Allah c.c razı olsun. Konu Başlığı: Ynt: Dervişin edebi Gönderen: Damla üzerinde 04 Şubat 2016, 19:27:11 Bismillah..Emeğinize sağlık..Rabbim razı olsun..
Konu Başlığı: Ynt: Dervişin edebi Gönderen: Edanur üzerinde 04 Şubat 2016, 20:14:18 Aleykumusselam
Allah c.c razi olsun insaallah.Rabbim hepimize boyle edepler nasip etsin |